Dil, binlerce farklı tat almaması sağlayan bir duyu organımızdır. Tatlıyı, tuzluyu, ekşiyi ve acıyı ayırt edebilecek farklı bölümlerden oluşur. Bu bölümler dışarıdan gelen kimyasalları kendi alanlarına göre hangi çözerek beyne iletirler. Yani tat almamızı sağlayan en önemli unsur vücuda giren maddeyi oluşturan bileşenler ve dili oluşturan kısımların oluşan hissi beyne ulaştırmasıdır.
Peki ya suyun tadı var mıdır ? Suya
tadını veren içerisinde çözünmüş halde bulunan mineraller ve tuzdur. Yani suyun
rengi gibi tadı da yoktur. İçtiğimiz bir çok suyun farklı tatları olduğunu
söyleyebiliriz fakat aslında o tat suyun tadı değildir. Suyu içene kadar
havadan bir takım maddeler suyun içerisine karışabilir ve dilimizde daha önce
yediklerimizin tadı olabilir bu da suyu içtikten sonra o tatları tekrar
algılamamızı sağlar.
Suya tadını veren içerisinde bulunan
maddelerdir. Bu maddeler soğukta veya sıcakta farklı şekillerde çözünür ve farkedilir. Farklı ısı derecesinde olan sulara biraz tuz katıp içersek oldukça
farklı tatlar algılarız. Su ihtiyacı hissettiğimiz zaman genelde vücut ısımız
yükselmiş durumda olur. Bu yüzden soğuk bir su içmek rahatlama ve ferahlık
hissi verecektir.
Ayrıca, herkes suyu farklı ısıda içmeyi
sever, kimi ılık su içerken , kimileri yaz, kış soğuk su içmeyi tercih eder. Bu
bakımdan alışkın olduğumuz tat hangisi ise o daha lezzetli gelecektir.