Evet, Suriye’de 2 milyon civarında Kürt yaşıyor ve 2003’de PKK elebaşının talimatıyla kurulan, 11 Ekim 2015’te ABD’lilerin talebiyle SDG adını alan PKK’nın Suriye kolunun mevcudu 100 bin dolayında. Yani SDG/PYD-YPG Suriyeli Kürtleri değil, Siyonist İsrail ile ABD’ye sırtını dayayan PKK terör örgütünü temsil ediyor.
SDG/PYD-YPG’nin bir örgüt olduğunun en iyi tarifini ise başındaki Ferhat Abdi Şahin isimli terörist yapıyor. 6 Aralık 2024 günü Channel 8 isimli kanala yaptığı açıklamada, Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılında 30 kişi başladıklarını söyleyip “Şimdi eli silah tutun insanlarımızın sayısı 110 binin üzerindedir” dedi.
TERÖR ÖRGÜTÜ PYD 2015’TE SDG OLDU
DEAŞ ile mücadele bahanesine dayalı ABD’nin desteği ile üye sayısı ve silahları artan PKK/PYD-YPG terör örgütü, 2015’te hendek-çukur/barikat eylemleri sırasında Türkiye’deki terör faaliyetlerini artırınca yine Türkiye’nin tepkisi üzerine ABD’lilerin isteği üzerine isim değişikliğine gitti. 11 Ekim 2015 günü SDG adını aldı.
O tarihte Suriye’de PKK/PYD-YPG terör örgütü ile yakın çalışan ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas Aspen, 2017 yılında bir güvenlik forumundaki konuşmasında, SDG’nin PKK terör örgütünün Suriye kolu YPG’nin isim değiştirmiş hali olduğunu şöyle anlattı:
“Onlar kendilerine resmi olarak YPG diyorlardı, ki Türkler bunun PKK ile aynı olduğunu söylüyor ve ‘Benim terörist bir düşmanımla muhatap oluyorsunuz, bunu müttefik olarak nasıl yapabilirsiniz?’ diyordu. Biz de bunun üzerine onlara isimlerini değiştirmeleri gerektiğini söyledik. Mesela, YPG dışında kendinizi nasıl adlandırmak istersiniz? Bir gün sonra adlarının ‘Suriye Demokratik Güçleri’ olduğunu ilan ettiler. Adlarının ortasına ‘demokratik’ ifadesini koymalarının zekice bir hamle olduğunu düşündüm. Bu, onlara bir miktar itibar sağladı.”
Nitekim, dönemin ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, 2016’da ABD Senatosu’nda katıldığı bir oturumda Senatör Lindsey Graham’ın bastırması üzerine YPG’nin PKK’nın Suriye kolu olduğunu açıkça söyledi. Diğer taraftan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) 2018 ülke raporunda da YPG ve PYD, PKK’nın Suriye’deki kolları olarak tanımlanmıştı.
BARRACK: SDG, YPG’DİR YPG, PKK’DIR
Elebaşı Öcalan’ın ayrı bir ulus devlet, özerklik, federasyon ve kültüralist taleplerin olmadığı ve PKK terör örgütünün “anlam yoksunluğuna düştüğünü” söyleyerek fesih kararı almasını istediği 27 Şubat 2025 tarihli çağrısı üzerine PKK’nın Irak’ın Süleymaniye kentinde silah yakma töreni gerçekleştirdiği 11 Temmuz 2025 günü, ABD Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da şu açıklayı yaptı: “SDG dediğiniz, YPG’dir. YPG, PKK’nın bir türevidir.”
Sonradan cümlelerini değiştirse de Büyükelçi Tom Barrack dahil tüm ABD’liler, para ve silah verdikleri SDG’nin PKK terör örgütü PYD-YPG’nin isim değiştirmiş hali olduğunu biliyorlar.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara’nın danışmanı Ahmed Muvaffak Zeydan’ın dikkat çektiği gibi; 100 bin dolayındaki mevcudu ile Suriye’de sayıları 2 milyonu bulan Kürtlerin yüzde 5’ini, yaklaşık 20 milyon Suriyelilerin ise yalnızca binde 5’ini (yüzde 0.5) temsil eden SDG terör örgütü ülke topraklarının üçte birini, yani yüzde 30’dan fazlasını işgal etmiş durumda.
Terör örgütü, Türkiye sınırında Ayn el-Arap, Haseke dahil bazı bölgeleri ile petrol ve doğalgaz kaynaklarının yanı sıra Suriye’nin hidroelektrik kapasitesinin neredeyse tümünü kontrol ediyor. Suriye topraklarının yaklaşık yüzde 30’unu oluşturan bir alanı işgal eden SDG/PYD-YPG terör örgütü, Suriye’nin sulanabilir alanlarının yüzde 50’sine, enerji kaynaklarının yüzde 70’ine ve su potansiyelinin ise yüzde 95’ini yönetiyor.
SDG’Yİ PKK YÖNETİYOR
Suriye yönetimi ile 10 Mart 2025’te imzalanan mutabakatta “Sınır geçişleri, havaalanı ve petrol ve gaz sahaları da dahil olmak üzere kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin yönetimine entegrasyonu” karara bağlanmasına rağmen somut adım atılmadı.
Çünkü fesih kararı aldığını ilan eden PKK terör örgütünün ağırlığını SDG’ye verdiğini herkes biliyor. Nitekim, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, “...Öcalan’ın mesajları çok çok açık. Kandil de ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor ama yapmıyor. ‘Biz Başkan Öcalan’ın sözüne göre hareket ediyoruz’ diyorlar ama iş uygulamaya gelince tam tersini yapıyorlar...PKK, Rojava’dakilerin yakasını bırakmalıdır. PKK, Suriye’nin kuzeyinden, Rojava’dan vazgeçmelidir.”
Ancak, PKK terör örgütü soykırımcı İsrail’in İran’a ve Suriye’ye yönelik operasyon yapması halinde en az dörde bölüneceğini düşündüğü Suriye’deki yapılanması olan SDG’yi yönetmeye devam ediyor.
Nitekim, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara’nın danışmanı Ahmed Muvaffak Zeydan’ın “SDG’nin aldığı kararlar Suriye dışında alınıyor” sözleri bunu gösteriyor. Bu durumu en iyi bilen ise PKK terör örgütü elebaşı Öcalan, SDG terör örgütünün arkasında soykırımcı Siyonist İsrail olduğunu biliyor.
ÖCALAN: SDG İSRAİL’İN KONTROLÜNDE
21 Nisan 2025 tarihinde İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmede bunu şöyle anlatmıştı: “İsrail’i Ortadoğu’da stratejiyi kuran hegemon güç olarak inşa etmek istiyorlar. Netanyahu-Trump gidiş gelişleri bunun içindir. Beş aşamalı bir stratejidir. İlk üç aşama olarak Gazze, Lübnan, Suriye bitti. Geriye iki aşama; İran ve Türkiye kaldı. Kandil’in aklı yerinde değil ki bunu engelleyebilsin. Kandil İran’ın, SDG ise İsrail’in etkisindedir. Şu an öyle işbirlikçi bir Kürt kesimi var. Bugün sizinle, yarın İsrail ile işbirliği yapar.”
ANKARA’NIN KARARI NET
Evet, PKK ve Suriye kolu SDG/PYD-YPG oyalama taktikleriyle Suriye yönetimine entegre olmaya direnirken; soykırımcı İsrail’e ve ABD’ye uşaklık karşılığı statü için ellerini ovuşturuyor. Ama Türkiye’nin kararı net. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 11 Ekim 2025 günü Ankara’da kararlılığı şöyle ifade etti: “PKK ve iltisaklı tüm gruplar, alınan fesih kararı kapsamında derhal tüm terör faaliyetlerine son vermeli, başta Suriye olmak üzere farklı coğrafyalarda ve isimler altında faaliyet gösteren tüm uzantıları bir an önce ve şartsız şekilde silahlarını teslim etmelidir. Başta PKK, YPG, SDG olmak üzere hiçbir terör örgütünün bölgede kök salmasına, komşumu ve farklı adlar altında faaliyet göstermesine müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim.”
Nedim Şener/Hürriyet
Ekonomik alanda düzenlemeler içeren torba teklif Meclis'ten geçti11 izlenme
AKP iktidarının acı bilançosu: Erdoğan, enflasyon liginde ülkemizi ilk 10'a soktu!11 izlenme
Yunanistan'dan şaşırtan Türkiye açıklaması! Korku bunu da yaptırdı11 izlenme
İletişim Başkanlığı 83 milyonun kişisel verilerine ulaşabilecek!10 izlenme
Rezalet! Sokak ortasında kadını bayıltana kadar dövdü, engel olmak isteyen vatandaşları tehdit ederek küfürler yağdırdı!9 izlenme
Belediyelerin borç rekoru AKP’de9 izlenme
Uzungöl’de konaklayacak yer kalmadı! Ürdün, Dubai, Katar, Kuveyt ve Suudili...6 izlenme
Özgür Özel'den gizli tanıklarla ilgili çarpıcı iddia: CHP’den İBB iddianamesi sonrası gövde gösterisi2 izlenme