Art arda meydana gelen Düzce, Erzurum ve Tokat depremleri, büyük Marmara depremini yine akıllara getirdi. Düzce ve Erzurum depremleri ne anlama geliyor? Deprem hareketliliği neden arttı? Fay hatları harekete mi geçti? Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümünden emekli olan Prof. Dr. Doğan Perinçek’le yaşanan depremleri ve etkilerini konuştuk. Marmara ve Doğu Anadolu Bölgesi için önemli uyarılar yapan Perinçek, AFAD’a da çağrıda bulundu.
5.2 büyüklüğündeki depremin ardından 4.8 büyüklüğünde bir deprem daha yaşadık aynı yerde. Bu depremleri tehlikeli bulmuyorum, küçük depremler. 5.2’den sonra büyük bir deprem beklemiyordum. Bunun verilerini arazide görüyoruz, artçıların sayısında görüyoruz. Örneğin 5.2’lik deprem olduktan sonra 12 tane küçük artçı oldu. 4.8 büyüklükteki depremden sonra ise artçı sayısı azaldı ve 7 artçı daha gördük. Dolayısıyla bu veriler, tehlikenin artık buradan uzaklaştığını gösteriyor.
Kuzey Anadolu Fayı’nın Erzurum’daki depremle ilgisi yok. Buradaki faylar KAF sisteminden ayrı, bağımsız bir fay sistemi. Erzurum civarındaki fay sisteminin iki kolu var. Birisi Azerbaycan’a doğru diğeri İran’a doğru uzanıyor. İran’a doğru uzanan fayın üzerinde oldu deprem.
Geçmişte burada neler olmuş ona da bakalım. 1324’te Pasinler’de 6.8 büyüklüğünde bir deprem olmuş ve 60 canımızı kaybetmişiz. 1983’te bu sefer Erzurum’da 6.9 büyüklüğünde bir deprem var, 1155 can kaybımız var. Bu faylar, can kaybına neden olan faylar.
Benzer durum Malatya Pütürge için de söz konusu. Elazığ Sivrice’de geçen yıl büyük bir deprem yaşadık, yıkım oldu. Ama bu depremde Pütürge ve Malatya’da da bazı binalarda hasarlar oluştu. Pütürge, Malatya’ya bağlı ve fay zonuna çok yakın bir nokta. Yani Doğu Anadolu Fayı’nın üzerinde. Dolayısıyla burada olan depremi de ben çok önemsemiyorum. Pütürge’de olan deprem, Pütürge için tehlikeli değil. Oradaki enerji boşaldı çünkü. Pütürge’nin bir özelliği var, Doğu Anadolu Fayı üzerinde olan bir deprem ve Batı’ya doğru gittiğinizde Adıyaman’a bağlı Çelikhan ve Gölbaşı ilçeleri var. Bu ilçelerden geçen fayları tetikleyebilir. Çelikhan, tam fayın üzerinde, çok tehlikeli bir yerde. Gölbaşı da fayın üzerinde. Depremler, Doğu’dan Batıya doğru adım adım ilerliyor. Dolayısıyla şu anda Çelikhan ve Gölbaşı civarındaki faylar, tetiklenebilir. Buna özellikle dikkat çekmek istiyorum. Bölgeyi titiz bir şekilde inceledim. Doktora çalışmam ÇelikhanPütürge arasında. Arazi gözlemlerime göre sanki sırada Çelikhan ve Gölbaşı var gibi geliyor bana.
Düzce’deki depremi de önemsemiyorum. İzmit, Adapazarı ve Bolu’da olan depremler, oradaki enerjiyi önemli oranda boşalttı. Dolayısıyla buralarda 67 civarında bir deprem beklemiyorum. Ama 5 civarındaki depremler olağandır çünkü 5 civarındaki depremler, 1015 yılda bir tekrarlanır. Onu yaşadık biz. Fakat burada önemli olan Marmara’daki fayları tetikleme potansiyeli var. Düzce için bu depremler tehlikeli değil, zaten tehlike geçti.
Daha Batı’daki Marmara’da 3 ayrı fay var. Bu üç ayrı fay, peş peşe depremler yaratabilir. Belki de birkaç ay arayla deprem yaratabilir. Bunu niçin söylüyorum. İzmit’te ve Bolu’da birkaç ay arayla deprem oldu ve ikisi de büyük oldu. Önümüzde bu örnek nedeniyle Marmara’da her üç fayın peş peşe deprem yaratması olasılık. Bu üç ayrı depreme acaba İstanbul veya Tekirdağ hazır mı? Bursa, Çanakkale, İzmit kısmen etkilenecek. Ama İstanbul ve Tekirdağ en fazla etkilenecek yerler. Bu fayların her biri 250 yıldan daha önce büyük deprem yaratmış. Dolayısıyla bunların her an biz konuşurken bile deprem yaratma ihtimalleri var.
Çanakkale Yenice’de 1953 yılında 7.2 büyüklüğünde bir deprem oldu ve toplam 250 vatandaşımız hayatını kaybetti. Konuya uzak bazı kişiler diyorlar ki ‘1953’te oldu, yeterince zaman geçmedi o bakımdan Çanakkale’de tehlike yok’. Yenice için evet tehlike yok. Neden? Yenice’deki faylar, Edremit Körfezi’ne doğru gidiyor. Benim işaret ettiğim ve tehlikeli gördüğüm fay zonu, Erdek, Biga, Çan, Bayramiç, Ayvacık hattını takip ediyor. Bu hat boyunca tek bir fay yok. 34 tane fay var. Bu faylardan bir tanesi Çan’ın içinden geçen fay. En son 1737’de 7 büyüklüğünde bir deprem yaratmış. Bu depremden bu güne kadar 284 yıl geçmiş. Çan’daki fay, kesinlikle yakın zamanda bir deprem yaratacak. Bayramiç’in güneyinde de bir diri fayımız var. Bu fay da 500600 yıldır herhangi bir deprem yaratmamış. O fayı da arazide çalıştım ve izledim, deprem yaratma potansiyeli var. Ayrıca Ayvacık dolayından Assos’a uzanan diri fay haritasında gösterilmemiş olan bir fayı daha tespit ettik. Fayın tespiti dışında bu alanda başka gözlemlerimiz de oldu. Nedir bu gözlemler; 1332 yıl önce 7. yüzyılda Assos’u yıkan bir deprem olmuş ve Assos antik kent, bu depremden sonra önemini yitirmiştir. O depremde fay hattından çıkan ve Assos’a su taşıyan kaynak kuruyor. Söz konusu alanda su varlığını gösteren traverten oluşumları ve Assos’a su taşıyan kayalara oyulmuş kanallar duruyor, fakat su yok.
Biga ilçesine bağlı Kemer Köy yakınında Parion Antik Kenti var. 2 yıl müze kurtarma kazısı sırasında Parion çalışmalarına katıldım. O çalışmada da şunu gördüm. Burası 2. yüzyılda büyük bir deprem geçirmiş. Kent, tamamen yıkılmış ve terk edilmiş. Bu deprem olduğunda kentin kuzey yarısı, fay hattı boyunca 11.5 metre yükselmiş.
Çanakkale’nin 10 km batısına Güzelyalı diye bir köy var, turistik bir köy. Burada da 1875’de bir deprem oluyor. O depremde benim oturduğum köy civarındaki tepelerde 8 ayrı yerde heyelan oluşmuş.
“Türkiye’de çok sayıda diri fay var ve depremden kaçınmak mümkün değil. Marmara’da, Çanakkale’de her an deprem olabilir. Yapmamız gereken işler ve tedbirler var. Ama bu konuda İstanbul dâhil hâlâ yetersiz durumdayız. Binaların yenilenmesi uzun vadeli ama AFAD’ın yapması gereken “sıfır” maliyetli işler var. İstanbul’un, Çanakkale’nin köylerine gidecekler, halka yüz yüze eğitim verecekler. Bu verilen eğitimler can kurtarabilir. Maliyet sıfır zaten, bu eğitimi yapacak elemanları da var.”
“Marmara’da olan bir deprem, eğer orada denizin içinde heyelanlar yaparsa ki bunu 6. yüzyılda yapmış, o zaman tsunami tehlikesi de var. Yenikapı’daki arkeolojik kazılarda çalıştım. O çalışmalarda 6. yüzyıla ait bir tsunami tespiti yaptık. Doğrultu atımlı faylar, tsunami yaratmaz. Tsunami olması için faylarda düşey atım olmalı. Genelde faylar üzerindeki bir deprem, Marmara Denizi’nde heyelana neden olabilir ve bu da tsunami yaratabilir. O bakımdan da dikkat etmek lazım. Tarihsel kayıtlarda 6. yüzyılda olan tsunami dışında, 1506 İstanbul depreminin ve 1912 Şarköy depremlerinin tsunami yaptığını biliyoruz.”
CHP'li Yalova Belediyesi'ndeki yolsuzluk soruşturmasında flaş gelişme! İki isim daha gözaltında11 izlenme
LPG'ye zam geldi, tabela değişti3 izlenme
CHP'ye yapılan son operasyonu yöneten savcıdan flaş talimat! Avukat görüşüne kısıtlama7 izlenme
Gelecek hafta mega projelere 3 milyar 650 milyon lira ‘garanti’ ödemesi yapılacak!7 izlenme
Yeni hastaneye 680 bin liralık tadilat!10 izlenme
Emekli ikramiyesi Meclis Adalet Komisyonu'ndan geçti6 izlenme
Tutuklu bulunan kaymakam hukuk müşavirliğine atandı!7 izlenme
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIRSA BU BEBELERİ DAĞA KAÇIRAN KİM?9 izlenme
Evladı kaçırılan babadan HDP’ye tepki: “Onlarınki okuyor, bizim evlatlırımız dağda ölüyor"
İBB'nin beş bin yeni taksi talebini reddettiren Serdar Yücel artık çift maaşlı!
Turizm sezonu ne zaman başlayacak? Her şey dahil tatil sistemi kalkıyor mu? Turizm Bakanı Ersoy'dan önemli açıklamalar
Arınç’tan FETÖ sanıklarına ‘az bekleyin’ mesajı: Yargıtay çözecek