İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ile 19 Mart'tan bu yana zor günler geçiren iç piyasalar, ABD Başkanı Donald Trump'ın uluslararası ticarete ve piyasalara müdahalelerinin ardından daha da daraldı.
Merkez Bankası uzun süre sonra faiz artışına giderken iş dünyası enflasyon verilerinin gerçekçi olmadığından şikayet ederek 'artan faiz masrafları ile üretmek mümkün değil' diyerek isyan etti.
PATRONLARIN NEDEN İSYAN ETTİĞİNİ ANLATTI
Merkezin faiz artırma kararının iş dünyasında şikayetlere neden olduğunu açıklayan Mahfi Eğilmez, blogunda yazdığı yazıda, ihracatçıların ve turizmcilerin de bir yandan yüksek faizden bir yandan da kurun sabitleşme eğilimi içinde olmasından rahatsız olduğunu söyledi.
2021 Eylülünde TCMB faizi düşürmeye başladığında, bugün şikayet edenlerin ses çıkartmadığını vurgulayan Eğilmez, enflasyon hızla yükselip faizler hızla düşürülürken enflasyonun çok altında maliyetle kredi kullandıkları için iş çevresinin yanlışa dur demediğini ifade etti.
Mahfi Eğilmez, tasarrufların yer değiştirdiğini açıkladığı yazısında faiz getirisinin enflasyonda yaşanan kaybı karşılayamadığını gören tasarruf sahiplerinin dövize ve altına yatırım yaparak tasarruflarının önemli bir bölümünü ekonomi dışına çıkardığına dikkat çekti.
Ekonomide senaryonun tersine dönmesi ile enflasyonun altındaki faizlerle iş yapamadıkları için iş dünyasının ses çıkarmaya başladığını belirten Eğilmez, Kur sabitleşmesinde de benzer durumun yaşandığını söyledi. Eğilmez, sabitleşen kurla ithalatın cazibe kazandığını söyledi.
MAHFİ EĞİLMEZ GERÇEK ENFLASYONU AÇIKLADI
İş dünyasının artık tıpkı tüketiciler gibi, TUIK’in açıkladığı enflasyon oranının gerçekçi olmadığını söylediklerini belirten Eğilmez, "Gerçek enflasyonun aslında en az yüzde elli üzerinde olduğundan şikâyet ediyorlar. Eğer bu şikâyetleri doğruysa yani enflasyon gerçekte yüzde 38,1 değil de yüzde 75 dolayındaysa o zaman yüzde 75’e kadar kredi faizi düşük oranlı faiz demektir. Eğer faiz oranı yüksekse o zaman enflasyon onların dediği gibi yüzde 75 değil, TUIK’in açıkladığı gibi yüzde 38,1 demektir. Bir başka ifadeyle bu şikâyetlerin ikisi aynı anda haklı olamaz." dedi.