Dilek Güngör, asgari ücret artışı sonrası bazı insafsız patronların yine işçileri tehdit etmeye başladığına dikkat çekti. Patronların, 810 kişilik gruplar halinde işten çıkarmalar yaptığını belirten Güngör, kovulmayan işçilerin de "4 bin 253 lira 40 kuruşu sana bankadan yatırırım. Ama 750 TL'sini elden geri bana iade edeceksin. Yoksa karışmam, işten çıkarırım" denilerek tehdit edildiğini ifade etti.
Dilek Güngör, asgari ücret artışı sonrası bazı insafsız patronların yine işçileri tehdit etmeye başladığına dikkat çekti. Patronların, 810 kişilik gruplar halinde işten çıkarmalar yaptığını belirten Güngör, kovulmayan işçilerin de "4 bin 253 lira 40 kuruşu sana bankadan yatırırım. Ama 750 TL'sini elden geri bana iade edeceksin. Yoksa karışmam, işten çıkarırım" denilerek tehdit edildiğini ifade etti. İşte Sabah gazetesindeki "Patronların biti kanlandı!" başlıklı o yazı:
"Her asgari ücret artışı sonrasında aynı hikâye… Patronlar yine işçileri tehdit etmeye başladılar…
Son günlerde o kadar çok örnek duyuyorum ki… Kimi Anadolu'dan, kimi İstanbul'dan…
Tekstilcisi de kafe işleteni de iplikçisi de sanayicisi de ufak ufak işten çıkarmalara başlamış…
Bir de piyasaya şubat ayında işten çıkarma yasağı geleceğine dair kulaktan kulağa dedikodu yayılmış…
Bunu da bahane yapan patronlar, 810 kişilik gruplar halinde işten çıkarmalar yapıyorlarmış…
Tabii bir de bunu diğer çalışanlar için tehdit ve pazarlık unsuru olarak kullanıyorlar.
Niye mi?
Çünkü, işyerinden 810 kişiyi çıkardıkları zaman kalanların gözü korkuyor. Ondan sonra isteklerini sıralıyorlar.
İşçiye diyorlar ki, 4 bin 253 lira 40 kuruşu sana bankadan yatırırım. Ama 750 TL'sini elden geri bana iade edeceksin. Yoksa karışmam, işten çıkarırım.
Evinde aş, ekmek bekleyen çolukçocuk sahibi işçi ne yapsın?
Mecburen sesini çıkaramayıp, boyun eğmek durumunda kalıyor.
İşten çıkarma yapmadan önce bile zar zor siparişe yetişen fabrikalar, eleman sayısı azaldıkça iş yükünü daha az işçinin sırtına yüklüyor. Günde 8 saat değil 1214 saat işçiyi çalıştırıyor.
Halbuki, asgari ücret zammı sonrasında işverenlerin yükünü almak için de devlet birtakım kolaylıklar getirdi. Patronları, işçi başına 450 TL'lik bir yükten kurtardı. Buna rağmen, kazandığını işçiye koklatmak istemeyen patronlar işten çıkarmalara tevessül etmeye başladı.
Diyebilirsiniz ki, devlet denetlesin.
Bence de…
Ama nasıl ispat edilecek?
Maaşının bir kısmını elden almaya bile razı gelen işçi denetim elemanına gerçeği nasıl söyleyecek?
İşte orası muamma… (...)"
Avrupa alarmda! NATO üyesi Polonya'ya füze düştü: 2 ölü6 izlenme
Özgür Özel, Brüksel'de Batı'ya övgüler dizdi0 izlenme
AKP'nin Suriyelileri Tutma Nedenini Açıkladı!10 izlenme
Son dakika: Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'dan Van depremi açıklaması.5 izlenme
CHP'li eski vekil Yıldıray Sapan Kılıçdaroğlu'nun bugün Anıtkabir'e gitmemesinin adını koydu: "Kılıçdaroğlu ve şürekâsının Dersim nedeniyle Atatürk'le hesabı var!"10 izlenme
Şeytanın bile aklına gelmez” dersiniz ama...7 izlenme
Bahçeli bu kez siyah kurdele takan sağlıkçıları ve TTB'yi hedef aldı: "Kapatılmalı ve adli işlem yapılmalıdır"11 izlenme
Türkiye Eurovision'a mı katılıyor?6 izlenme
Çamlıca'da 2 bin 71 metrekarelik Türk bayrağı açıldı
Suriyelilerden pes dedirten kaçak doğalgaz yöntemi! Türkler faturaları ödeyemezken onlar doğalgazı bedavaya böyle kullanıyor!
Kızılay'ın kan stokları tükenme noktasına gelince ameliyatlar ertelendi
Ayhan Bora Kaplan, yakalandığında mermi namluda hazırmış!