Auto-Created-3
08 Ağustos 2025 ( 3 izlenme )
Reklamlar

Parmak boyasına dönülecek mi? Dijital devlet delik deşik ama YSK elektronik seçim istiyor!


Sahte diploma skandalının yankıları tüm ülkeyi sarsmaya devam ediyor. Sahte diploma çetesinin BTK Başkanı'nın bile e-imzasını kopyaladığı bir dönemde, sahte diplomalar, sahte ehliyetler ile devletin dijital kilidinin delik deşik edildiği, e-devlet verilerinin tümüyle ele geçirildiği ortaya çıktı. Veri hırsızlığının 2009'a ve YSK'ya uzandığının ortaya çıkması ise akıllara seçim güvenliğini getirdi.


Sahte diploma ve dijital imza skandalı Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü. Tüm ülkenin günlerce konuştuğu olayda, e-Devlet'e sızan sahte diploma çetesinin sahte verileri devlerin sistemine işlemesi büyük bir yankı uyandırdı.

VERİLERİN YSK TABANINDAN GELDİĞİNİ İTİRAF ETTİ!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuya ilişkin hazırladığı iddianamede, Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) şikâyetçi, 17 kurum ise mağdur olarak yer aldı. Şüphelilerden Muhammet Eşitmez, verilerin ilk olarak Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) bilgi tabanından elde edildiğini itiraf etti. T24'ten Çiğdem Toker'in haberine göre; Eşitmez, devletin bilgilerine ilk sızmanın 2009 yılında olduğunu ve YSK’nın bilgisayarlarına girildiğini şu ifadelerle anlattı:

“İlk önce benim bildiğim devlete ait verilere sızma 2009 yılı ve 2015 yılı Yüksek Seçim Kurulu’ndan bilgisayarlara sızmayla muhtemel alındığını ancak bunun kim tarafından ve ne şekilde yapıldığını bilmiyorum.

Daha sonra ise 101.000.000 kadar verinin Sağlık Bakanlığının sistemlerine girilerek bilgisayara çeşitli oyun veya iyi niyetli programlar içerisine yerleştirilen virüsler aracılığı ile sistemin çalışmasını engellemeyen ancak sistem içerisindeki verilerin uzak kullanıcıda görülmesini sağlayarak bu veriler çekilmiş. Bunlarla ilgili de kimin yaptığı konusunda bilgim yoktur.

Genelde yurt dışı kaynaklı programlar üzerinden yapıldığını duydum."

AKILLARA SEÇİM GÜVENLİĞİ GELDİ!

Sahte diploma çetesi, sahte vatandaşlık çetesi, sahte ehliyet çetesi derken art arda ortaya çıkan skandallarla, devletin dijital kilidinin paramparça olduğu, dijital verilerin tümüyle ele geçirildiği ortaya çıktı. YSK sistemine de girildiği ortaya çıkınca, seçim güvenliği tartışması gündemin üst sırasına tırmandı. Parmak boyası uygulamasını 2009 yılında kaldıran iktidar, bir süredir elektronik seçim üzerinde çalışıyor.

YSK Başkanı Ahmet Yener, elektronik oylama çalışmalarının tamamlandığını ifade etmiş ve "Amerikan seçimlerini inceledik. Elektronik oylama sistemi ile ilgili tüm hazırlıklarımız yaptık. TBMM'de karar" ifadelerini kullanmıştı.

Muhalefetse elektronik oylama bir yana, seçim güvenliği için şu saatten sonra parmak boyasının şart olduğu görüşünde.

SUZAN ŞAHİN: PARMAK BOYASI ŞART

CHP 27. Dönem Hatay Milletvekili Suzan Şahin, sahte diploma çetesi ile ortaya çıkan siber güvenlik skandalının, seçim güvenliğini etkileyeceğine dikkat çekerek “Elektronik oylama bu koşullarda asla kabul edilemez! Parmak boyası olmadan seçim güvenliği sağlanamaz. Silinen, taklit edilebilen hiçbir yöntem güven vermez. Bu kadar sahtekarlık ortadayken parmak boyası ŞART! Kendi verisini koruyamayanlar, seçimin güvenliğini de sağlayamaz! Bu bir milli güvenlik sorunudur. Derhal açıklama yapılmalı, sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır.” ifadelerini kullandı. Parmak boyasının önemini vurgulayan Şahin, “Elektronik oylamaya hayır! Parmak boyası şart, tekrar ediyorum: Parmak boyası şart!” sözlerini sarf etti.

CEM TOKER: YAPAMAZLAR DİYEBİLEN VAR MI?

Uzun zamandır seçimlerde parmak boyasının önemine değinen Liberal Demokrat Parti eski Genel Başkanı Cem Toker ise, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Kimlik bilgileri çalınanlar ve Şubat 2023 depreminde ölenler üzerinden sahte ehliyet, diploma, resmî belge, vatandaşlık vs. üretenler, Mayıs 2023 seçimlerinde sahte seçmen üretemezler mi? Kesinlikle olmamıştır, yapamazlar diyebilen var mı?” sözlerini sarf etti.

Toker, bir başka paylaşımında ise “Erken seçimden önce parmak boyası isteyiniz… Her gün dile getiriniz. Gündem yapınız. Tartışmaya açınız. Kamuoyu baskısı yaratınız. Parmak boyası. Parmak boyası” ifadelerini kullandı.

TURHAN ÇÖMEZ: PARMAK BOYASI İÇİN ISRARCI OLMALIYIZ

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ise, elektronik oylama hazırlıklarının başladığı günlerde yaptığı açıklamada “Elektronik oy hazırlıkları var. Önce yurt dışından başlayacaklar. Denetimi kesinlikle mümkün değil. 2.5 milyon oy hesaplanıyor. Anayasa’ya aykırı olan bu duruma mutlaka itiraz etmeli ve parmak boyası için ısrarcı olmalıyız!” ifadelerini kullanmıştı. Çömez, sahte diploma skandalına ilişkin ise “Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir e-Devlet rezaleti yok. Hiçbir devlet bütün sistemini bir yere hapsederek saldırıya açık hale getirmez. Her kurumun ayrı sistemi vardır." dedi.

LÜTFÜ TÜRKKAN: SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN GEREKLİLİKTİR

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan da, yıllardır parmak boyasının seçim güvenliği için çok önemli bir uygulama olduğuna dikkat çekmekteydi. Türkkan, önceleri yaptığı açıklamada “İlkel olan parmak boyası değil; ilkel olan 165 yaşındaki seçmene oy kullandırmak, ilkel olan bir dairede 179 kişi seçmen kaydetmektir. Bunun için parmak boyası ilkellik değil, seçim güvenliği için gerekliliktir.” söyleminde bulunmuştu. Türkkan, konuyu düzenli olarak gündeme getirirken “Seçim güvenliği için parmak boyası şartı mutlaka geri gelmeli. Aksi halde seçimlere şaibe karışma ihtimali çok yüksek olur” ifadelerini kullanmıştı.

İBRAHİM KAAN ERTEN: ELEKTRONİK SEÇİM SİSTEMİNİ AKLINIZDAN BİLE GEÇİRMEYİN ARTIK

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Kaan Erten de, sahte diploma skandalının ardından seçim güvenliğine dikkat çekerek “Elektronik Seçim sistemi ile seçim yapma fikrini aklınızdan bile geçirmeyin artık. Diploma çetesine iki ayrı dava açılmış, Çete, e-devlete sızmış, Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversiteler başta olmak üzere kamu kurumlarında kayıtları değiştirmiş. e-Devlet sistemi üzerinde bir güven sorunu var artık. Yapılacak bir seçim öncesi Yüksek Seçim Kuruluna önerimiz. Çok acil kapalı bir nüfus sayımı yapılarak ülkede yaşayan vatandaş sayısı tespit edilmeli ve yeniden parmak boyama usulü ile güvenilir bir seçim yoluna gidilmelidir. “ açıklamasında bulundu.

NASUH MAHRUKİ SEÇİM GÜVENLİĞİ PAYLAŞIMININ ARDINDAN TUTUKLANMIŞTI!

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener'in elektronik oylamaya ilişkin açıklamalarının ardından sosyal medya hesabından eleştirilerde bulunan AKUT eski Başkanı Nasuh Mahruki, "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "yargı organlarını alenen aşağılama" suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Mahruki 12 Kasım 2024 tarihinde yaptığı paylaşımda "Büyük Türk milleti, çok dikkatli ve uyanık olmalısın. İktidar ve YSK son bir kez daha seçimleri çalmak için tezgah kuruyor. Bilgisayar Mühendisleri Odası erken yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka senin adına denetim yapma yetkisine sahip olmalıdır. Denetlenmezlerse oylarımızı çalarlar, sahtesiyle değiştirirler ve seçimi yine yasa dışı kazanırlar. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu olur ve bu son en kötü kabuslarınızda bile göremeyeceğiniz kadar korkunç olur" ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak:Halk TV

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Sendika ‘güzellik’ peşinde! ORC Araştırma'dan son anket: Kılıçdaroğlu Erdoğan'a fark attı! Uludağ’da dereler boş, su şirketlerinin kasaları dolu! ABD'nin şartlı taziye mesajı skandalı