Kuyruğumu kıstırıp bin bir pişmanlıkla oradan ayrıldım. Oradan ayrılmadan önce karım elime bir poşet tutuşturdu ve ''lahana sarmıştım sen seversin götür afiyetle ye'' dedi. Yaşıma başıma bakmadan yaptığım o büyük hatayı şimdi hayatta bir başıma kalmakla ödüyordum. Evet, ben bunu hak etmiştim. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olmuştum...