Dünya, 2830 Haziran tarihleri arasında Madrid'de düzenlenecek NATO Liderler Zirvesi'ne kilitlendi. Zirve öncesi Madrid'de geniş kapsamlı protestolar düzenlenirken, diğer ülkelerde de NATO'nun geleceğine ilişkin önemli tartışmalar yürütülüyor. Liderlerin bu zirvede, NATO'nun rolünü yeniden tanımlayacağı 2030 Stratejik Planı'nı oylaması bekleniyor. Türkiye'de ise bir yandan “NATO'dan çıkalım” sesleri yükselirken, bir yandan da “NATO'suz güvenlik olmaz” propagandası yürütülüyor.
NATO'nun gerçekten ne olduğunu ve Gladyo ile ilişkisini bizlere en iyi anlatan, Gladyo'nun lideri ve eski İtalya Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga olmuştu. 16 Şubat 2009 tarihinde Sabah Gazetesi'nden Nur Batur'a verdiği röporta Cossiga, NATOGladyo ilişkisini itiraf etmişti. Kritik bir NATO Zirvesi'ne daha giderken, o çarpıcı röportajı tarihi öneminden dolayı tekrar yaymlıyoruz...
Evet derin devlet ya da paralel devlet diyebiliriz... Her şey 2'nci Dünya Savaşı'nda başladı. Winston Churcill, Maliye Bakanı'na gizli bir örgüt kurulması talimatını verdi. Ama bildiğimiz istihbarat servisi değildi. İngilizlerin Özel Harekât Servisi (SOE: Special Operation Service) Nazilerin içine sızmakla görevlendirildi. Amerikan OSS (Office for Strategic Service) adı altında kurulan gizli örgüt de istihbarat topluyordu. İkisinin benzer hedefleri vardı... İtalya'da da faaliyet gösteriyorlardı.
Aslında savaş bittiğinde İngiliz Servisi lağvedildi. Amerika'da da lağvedildi ama 2'nci Dünya Savaşı'ndaki yapı CIA'nın temelini oluşturdu. Savaş sırasında doğrudan Başkan Roosevelt'le çalışan OSS'nin İrlanda kökenli avukatı CIA'nın da ilk başkanı oldu. CIA'da bir gelenek vardır. CIA başkanları örgütün içinden olmazlar. Mesela George Bush (ilk ABD Başkanı) siyasetçiydi...
Soğuk Savaş başlayınca, İngilizler Sovyetler'in Doğu Avrupa'yı işgalinin önlenemeyeceğini, buna karşı gizli bir örgüt kurulmasını teklif ettiler. Amerikalılarla birlikte (Stay Behind Nets) SBN yani Özel Harekâtçıları kurdular. Bu yeni örgütler doğrudan orduya değil, istihbarat servislerine bağlıydı.
Şaşıracaksınız ama bu özel teşkilatın NATO'nun askeri kanadıyla ilgisi yoktu. Kuzey Atlantik Teşkilatı ile ilgiliydi. NATO askeri bir örgüttür... Mesela eski Fransa Cumhurbaşkanı De Gaulle NATO'dan ayrıldı. Ama İttifak'tan ayrılmadı. Özel Harekât Teşkilatı tamamen siyasi kanada bağlıydı.
Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika, Norveç, Yunanistan ve Türkiye'de kuruldu. Ama bağlantısız olan Avusturya, İsviçre ve İsveç'te benzer örgütler oluşturuldu. En güçlü olan Almanya'dakiydi. NATO ülkelerindekilerle bağlantısız ülkelerdeki gizli örgütler sürekli temas halindeydi.
Türkiye'de de Gladyo'ya çok benzeyen bir örgüt kuruldu. Ama Avrupa merkezli yapının biraz uzağındaydı. Türkiye, Gladyo'nun koordinasyon komitesindeydi ama siyasi komitede yoktu. Yani daha bağımsız bir yapıdaydı. Türk Gladyosu ancak bir savaş çıkması halinde katılacaktı. Ama tatbikatlar organize eden komitede de değildi. Diğer Avrupa ülkeleri birbirlerinin operasyonlarını biliyorlardı ama Türkiye dışarıdaydı. Örneğin Fransız ve İtalyan Gladyosu gizli tatbikat yaptığı zaman Türkiye katılmıyordu. Çünkü Türkiye uzakta kalıyordu.
SBN'nin Merkezi bir komutanlığı yoktu. Bu nedenle ben Türk Gladyosu'ndan kimseyle görüşmedim. Ama şunu söyleyebilirim, Türkiye her zaman özel bir konumdaydı. Hiçbir zaman Türkler NATO'yu Türkiye'nin içişlerine karıştırmadılar.
Elimde kanıt yok ama sanki Türk Ordusu Gladyo'yu laik devleti korumak için devam ettirmiş gibi görünüyor.
1954 yılında kurduk. Ben kuruluşundan bir süre sonra Savunma Bakan Yardımcılığı'na atandım ve 5'inci departmandan da sorumlu oldum. 5'inci departman Özel Harekât Teşkilatı idi ve çok gizliydi. Ordu İstihbarat Teşkilatları, Özel Harekat Teşkilatı'na istihbarat aktarıyorlardı. Ama Özel Harekâtçılar orduya bilgi vermiyordu sadece hükümete bilgi veriyordu.
Hayır bütün bakanlar bilmiyordu. Sadece Başbakan, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı ve İstihbarat Başkanı biliyordu. Zaten İstihbarat, Savunma Bakanı'na bağlıydı. İçişleri Bakanlığına bağlı olan küçük bir istihbarat teşkilatı vardı. Onlar da Özel Harekâtçıları biliyordu. Örgütün şemasını kasada saklıyorduk ama ben örgütün başında olduğum için şemada bulunan herkesi tek tek biliyordum.
Maliye Bakanı da bilmiyordu. Özel Harekât'ın tamamen ayrı bütçesi vardı. Fonlar İstihbarat Teşkilatı'nın bütçesinin içindeydi. Maliye Bakanlığı, parayı İstihbarat Teşkilatı'na veriyordu. Ama Gladyo'ya verildiğini bilmiyordu. Bunu sadece Savunma Bakanlığı biliyordu. Bütçede çok gizli ibaresiyle "özel teşkilata tahsis edildiği" yer alıyordu. İstihbarat bütçesindeki hangi fonun Özel Harekât'a verileceğini Savunma Bakanı biliyordu.
Savunma Bakan Yardımcısı olduğum zaman İstihbarat Servisi beni davet etti. Çok gizli bir brifing verdiler. “Size anlatacaklarımız çok gizlidir. Listesini vereceğimiz kişiler dışında kimseyle konuşamazsınız.” dediler. Operasyonlardan sorumlu olmayacağımı söylediler. “Sadece siyasi ve idari işlerden sorumlusunuz.” dediler. “Sadece Cumhurbaşkanı, Başbakan, Başbakanlık Müsteşarı, Dışişleri, Savunma ve İçişleri Bakanları ve İstihbarat Teşkilatı'nın Başkanı ve Jandarma Genel Komutanı dışında kimseyle konuşamazsınız.” dediler. Bunun dışında kimseye hiçbir şey söylemememi istediler. Ve bir belge imzaladım.
Türkiye'nin NATO'dan ayrılmasının bugüne kadarki en kararlı savunucusu Vatan Partisi oldu. Yıllardır NATO'nun ülkemize yarattığı tehditleri anlatan Vatan Partisi, son olarak 29 Ocak 2022 ve 5 Şubat 2022 günü yaptığı Merkez Karar Kurulu toplantılarında, “Türkiye’nin Güvenliği ve NATO Üzerine Karar ve Gerekçesi” adlı bir belgeyi onayladı. Karar metni, Türkiye’nin NATO’ya üye olmasının 70. yıldönümünde kamuoyu ile paylaşıldı. O tarihi kararda, “NATO, ABD'nin üye ülkeleri kontrol örgütüdür. Bu denetimi ülkeler içindeki yeraltı örgütlenmesiyle (Gladyo) sağlamaktadır.” denildi. Karar metninin “Yeraltındaki NATO: Gladyo” başlıklı bölümünde şu bilgilere yer verildi:
“ABD’nin NATO ülkelerini yönetmede kullandığı mekanizmaya kendi içlerinde SüperNATO diyorlar. Öyle bir 'Derin Devlet' ki, Norveç ve Almanya’dan Yunanistan ve Türkiye’ye kadar bütün NATO ülkelerinin içinde gizli anlaşmalarla örgütlenmiştir.
SüperNATO, üye ülkelere yerleştirilmiş paralel yönetim merkezleridir. Her ülkede SüperNATO’ya genellikle o ülke tarihinden 'millî' isimler verilmiştir. Böylece ABD’nin Derin Devleti, sözümona millîleştirilmiş olmaktadır. ABD emperyalizminin çıkarlarına hizmet eden sözde 'milliyetçilik', örneğin İtalya’da Latince kılıç anlamına gelen Gladyo adını alarak İtalyanlaştırılmış oluyor.
Gladyo’nun NATO ülkelerindeki işlevini anlamamıza yarayan en açık bilgileri İtalya Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga vermiştir. NATO, Cossiga’nın Nur Batur’a anlattığı gibi, Stay Behind Nets (SBN) denen gizli örgütlenme aracılığıyla bağlı ülkelerin cumhurbaşkanlarını dahi örgütler ve ülkesinin başına ABD bekçisi olarak oturtur. İtalya Cumhurbaşkanı, kendisiyle birlikte Fransa Cumhurbaşkanı Giscard d’Estaing, İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher ve Almanya başbakanları Helmut Schmidt ve Helmut Kohl’ün ABD’de eğitilerek ülkelerinin başına adeta atandıklarını itiraf etmektedir. Gladyo’nun başında öncelikle NATO ülkesinin hükümet yöneticilerinin bulunması sağlanmaktadır. Ordu, onların komutası altındadır. NATO ülkelerindeki Özel Harp birimleri genellikle Gladyo’nun askerî alandaki çekirdek gücünü oluştururlar.”