Kocam için böbrek bağışçısı olduktan sonra, onun beni kız kardeşimle aldattığını öğrendim

Ertesi sabah bir boşanma avukatıyla görüştüm.
Adı Pınar’dı.

“Buradan ayrılmak istiyorum,” dedim.

“Hızla ilerleriz,” dedi.

Boşandık.
Deniz bir daireye taşındı.
Ben çocuklarla evde kaldım.

Çocuklara yaşlarına ideal bir açıklama yaptım.

“Bu sizinle alakalı değil,” dedim.
“Elif bana ‘Bir hata mı yaptık?’ diye sordu.”

Kalbim paramparça oldu.

İlahi adalet
Aylar sonra Pınar aradı.

“Deniz’in şirketi mali usulsüzlük nedeniyle tahkîkat altında,” dedi.
“Ve Zeynep de buna karışmış.”

Altı ay sonra Hande’den bir bağlantı geldi.

Yerel haber:
‘Yerel İş İnsanı Zimmetine Para Geçirme Suçlamasıyla Tutuklandı.’

Fotoğrafta Deniz vardı.

Boşanma kesinleşti.
Ev benimdi.
Velayet bendeydi.

Son
Hâlâ birtakım geceler her şeyi hatırlıyorum.
Ama bundan sonra daha az ağlıyorum.

Çocuklarım bahçede oynuyor.
Yara izime dokunuyorum.

Sadece onun yaşamını kurtarmadım.

Nasıl bir insan olacağını o seçti.
Ben nasıl bir insan olduğumu kanıtladım.

Eğer biri bana ilahi adaletin ne olduğunu sorarsa, şunu söylüyorum:

İlahi adalet; sağlığımı, çocuklarımı ve onurumu alıp oradan yürüyebilmemdir.

Bitti.
Gerçekten bitti.
Reklamlar