Kendimi hala genç ve güzel buluyorum,

Kapıyı açtım, karşımda heyecanla gülümseyen bir yüz duruyordu. Ona bakınca kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissettim. Gerçekten de fotoğraflardaki kadar yakışıklıydı. Siyah bir tişört giymişti ve elinde küçük bir sırt çantası vardı. “Merhaba,” dedi sıcak bir sesle. “Sonunda buradayım.”

“Hoş geldin,” dedim ama sesim neredeyse titriyordu. Onu içeri davet ettim, bir yandan da onun gençliği ve enerjisi karşısında kendimi garip hissediyordum. Ayakkabılarını çıkarıp salona geçerken çevresine bakınıyordu. “Ev çok güzel,” dedi. “Tam seni yansıtan bir yer gibi.”

Teşekkür ettim ve oturmasını rica ettim. Biraz gergindim, bu gerginliğimi fark etmiş olmalı ki, “Heyecanlı olmanı anlıyorum,” dedi gülümseyerek. “Ama ben sadece seni görmek ve güzel bir zaman geçirmek için geldim. Rahat ol.”

İlk Karşılaşma
Kahve yapmak için mutfağa yöneldim. O sırada arkamdan gelip, “Yardım edeyim mi?” diye sordu. “Yok, sen otur, ben hallederim,” dedim. Ama inat etti ve benimle birlikte mutfağa geldi. Birlikte kahve hazırlarken sohbet etmeye başladık. Onun bu kadar samimi ve kibar oluşu içimdeki tedirginliği biraz azalttı.

“Kendimi şu an bir film sahnesinde gibi hissediyorum,” dedi aniden. Şaşırmış bir şekilde ona baktım. “Gerçekten,” dedi. “Hayal bile edemeyeceğim kadar güzel bir kadınla aynı evdeyim. Bunu yaşayabileceğimi hiç düşünmemiştim.”

Kelimeleri beni derinden etkiliyordu, ama bir yandan da aklımın bir köşesi bu kadar genç birinin neden benden bu kadar hoşlandığını sorguluyordu. Ona güvenmek istiyordum, ama yılların getirdiği tecrübeyle insanları hemen değerlendirmemeyi öğrenmiştim.

Duygular Derinleşiyor
Saatler geçti, birlikte kahkahalar attık, geçmişimizden bahsettik. Onun hayata bakışı beni büyülüyordu. Kendinden o kadar emin ve özgüvenliydi ki, bu özgüveni beni de içine çekiyordu. “Yaş farkını hiç umursamıyor musun?” diye sordum bir ara.

“Hayır,” dedi tereddütsüz bir şekilde. “Bu yaş farkını sen mi dert ediyorsun? Çünkü ben senin yanında kendimi her zamankinden daha genç hissediyorum.”