İsrail’in Tahran’da Hamas lideri İsmail Heniyye’yi ve Lübnan’da Hizbullah Komutanı Fuad Şükür’ü öldürmesinin ardından ABD ve İsrail kurumları İran’ın, Hizbullah’ın ve direniş ekseninin yanıtıyla ilgili senaryoları tartışıyor. Bizim “muhteşem Ortadoğu uzmanları”mız İsrail’e karşıymış gibi görünüp, onun gücünü abarttıkça abartıyor: “İsrail yayılmak istiyormuş, İran bir şey yapamazmış vs. vs.”
Ama CSIS, Winep, Brookings, Rand, JISS, INSS ve diğer kuruluşların uzmanları kaygılı. İran ne yapacak? Direniş ekseni çok cepheli bir yanıt verirse ne olacak? İsrail’in yanı başındaki Hizbullah’ın yanıtı nasıl olacak? İsrail güvenlik kurumları diken üstünde.
Lübnan sınırında 60 bin kişi evlerini boşaltmış durumda. 2006 yenilgisinin tekrarından korkan İsrail, bu sınırı 40 tabur ile savunmaya çalışıyor. Fakat askerlerin savaş motivasyonları son derece düşük. İsrail “varoluş savaşı”nda, yeterli asker bulmakta zorlanıyor. Washington Yakındoğu Enstitüsü’nden (Washington Institute for Near East Policy) Matthew Levitt durumu, “çoğu İsrailli yetkili, bugün Hizbullah ile bir savaşın İsrail’in daha önce hiç yapmadığı bir savaş olacağını anlıyor” diye niteliyor. (Washington Yakındoğu Enstitüsü, 6 Ağustos 2024)
Kaliforniya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Merkezi’nden (UCLA) Dalia Dassa Kaye ise daha açık sözlü.
Şöyle diyor:
“İsrail, bölgesel eylemlerinde sınırları zorluyor olabilir ama kendini güçlü hissettiği için değil, zayıf hissettiği için. Temelde, kararlarına uzun vadeli stratejik hesaplamalar yön vermiyor. Hamas’ın 7 Ekim saldırısı, caydırıcılık duruşuna yıkıcı bir darbe indirdi. Şimdi, daha büyük riskler almaya ve daha yüksek maliyetleri karşılamaya istekli olan İsrail, caydırıcılığı geri kazanmak için çılgınca bir girişimde bulunarak mümkün olduğunda taktiksel avantajlar elde etmeye çalışıyor.”
Ancak Kaye, İsrail’in bu amacında başarılı olamadığını değerlendiriyor. Amerikalı uzman İsrail’de eski ve yeni devlet yetkilileriyle yaptığı görüşmelere dayanarak, İran’ın Nisan ayındaki İsrail’e yönelik saldırısının İsrail’in fiyakasını tümden bozduğunu başka cümlelerle ifade ediyor. Kaye’a göre bu saldırı, “İsrail’in düşmanlarının, artık ülkeyi yok etmenin gerçekçi bir hedef olduğuna inanmalarını” sağlayan son derece önemli bir köklü değişikliğe işaret ediyor (Foreign Affairs, 5 Ağustos 2024).
Bizdeki sözde uzmanların “tiyatro” diye küçümsediği İran’ın İsrail’e düzenlediği 300 füzelik saldırısından sonra İsrail, Suriye’de direniş güçlerine tek bir operasyon yapamadı. Şimdi İsrailli ve Amerikalı uzmanlar, İran’ın yeni yanıtının çok daha etkili olacağını değerlendiriyor.
İsrail’in savaşı yayma stratejisi elinde patlıyor. Bu strateji, Netanyahu Hükümeti’nin çöküşünü hızlandırıyor. Sonuç olarak, eğer varlığını sürdürmek istiyorsa İsrail’in, dünyanın ve bölgenin yeni gerçeklerini dikkate alacak bir stratejiye yönelmesi zorunlu.
Aydınlık
Ali Babacan'dan bölücülüğe övgü12 izlenme
Mafya görünümlü Youtuber, Meral Akşener paylaşımlarını neden sildi?12 izlenme
İzmir'de Tramvaylar da yüzer.7 izlenme
FETÖ’cülere ‘bir taşla altı kuş’ vurduran karar11 izlenme
Esad ile el sıkışmak ertelenemez18 izlenme
Kınama, sargı bezi, makarna7 izlenme
Dış siyaset 'kanka muhabbetiyle' mi yürütülüyor21 izlenme
Ekremciler-Kemalciler birbirine ok atıyor12 izlenme