İlahiyatçı Nurettin Yıldız'ın “6 yaşında çocukla evlenilebilir”, “Asansörde halvet olabilir” ve ‘'Yatağa, yatar yatmaz, gözünü kapatıp uyuyun, yoksa battaniye ve yorgan cinsel dürtülerinizi rahatsız edebilir” yolundaki fetvalarının ardından, tartışılacak bir çıkış da Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Profesörü Faruk Beşer'den geldi. Beşer, kadın ve erkekler için ayrı yoğun bakım istedi.
SOSYAL MEDYADAN TEPKİ YAĞDI
Sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden Sağlık Bakanlığı yetkililerine seslenen Faruk Beşer, “Yoğun bakımda kadın ve erkeği ayrı odalarda tutmak mümkün değil mi? Hastaları çıplak yapmak zorunluluk mu? Öyleyse kadına kadın, erkeğe erkek doktor bakamaz mı?” dedi. Beşer yoğun bakımda tedavi gören hastaların, bir daha yoğun bakıma girmek istemediklerini de öne sürerek, “Bir giren beni bir daha oraya koydurursanız, hakkımı helal etmem diyor, bundan memnun musunuz?” dedi. Beşer'e sosyal medyadan, “Yoğun bakım mahremiyetin olduğu yer değil, hayatiyetin olduğu yer. Uğraştığınız konuya bakın. Oradaki insanlar zaten canlarının derdine düşmüş. Bıktım inanın bıktım artık. Hocaların hep cinsiyet sorunlarıyla uğraşmasından bıktım” biçiminde tepkiler geldi.
http://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/yogunbakimdakadinveerkekbirliktetedaviedilmesin2250838/
Vakıflar Genel Müdürlüğü, İBB’yi devre dışı bıraktı!6 izlenme
Moskova'da bayram namazı için camiler doldu8 izlenme
İtalyan genç kızın müslüman olma hikayesi7 izlenme
Karar Açıklandı 'Haber İyi Değil'9 izlenme
Erdoğan’a hakarete beraat kararı verdiği için sürgün edilen hakim sosyal medyadan isyan etti7 izlenme
Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı açılış konuşmaları ile başladı11 izlenme
Afet konutu ihalesinden damat çıktı8 izlenme
Türkan Saylan’ın adı resmen yaşadığı sokağa verildi10 izlenme
Mahfi Eğilmez çöküşü açıkladı
İhalekolik! Devletten 12 yılda 11 milyarlık ihale aldı: İktidarın oburları semiriyor, ülkenin öbürleri eziliyor
Hindistan boykotu hızla büyüyor! İşte satışı yasaklanan Türk ürünleri
İzmir’de emeklilerden geçim isyanı: “Sadaka değil, hakkımız olanı istiyoruz"