Hanefi Avcı, avukatı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu dilekçesinde, rütbesinin geri alınması işleminin asıl sebebinin “Yakalanan her uyuşturucu kaçakçısının devlet yetkilileri ile fotoğraflarının bulunmasının uygun olmadığı” şeklindeki eleştirisinin Süleyman Soylu'nun üzerine alınmış olması olduğunu belirtti.
Bu iddia üzerinden açıklamasını devam ettiren Avcı, “Ortaya çıkan fotoğraflar tüm televizyon kanallarında sosyal medya mecralarında yayımlanan herkesin gördüğü ve görebileceği fotoğraflardır. Bu fotoğraflar fotomontaj değil gerçekten çekilen ve kimsenin inkar etmediği fotoğraflardır” dedi.
“FETÖ VE PKK İFTİRASI”
Dilekçede, Hanefi Avcı'nın rütbesinin geri alınması işlemine konu suçlamanın ise 2010 yılında yazdığı kitaptaki konular ile HDP Eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğuna ilişkin yaptığı konuşma olduğu belirtildi.
Bu iki suçlama üzerinden Avcı'nın FETÖ ve PKK ile ilgisi varmış gibi iftira edildiği belirtilen dilekçede, “Bu konularda devletin emniyet, istihbarat ve güvenlik birimlerinin arşivlerinde her türlü bilgi, belge mevcuttur. Bu konuda müvekkil hakkında olumsuz hiçbir şey söylenmemiş / söylenemez” ifadelerine yer verildi.
Dilekçede Avcı'nın, FETÖ'nün özellikle emniyet, MİT, yargı ve TSK'daki örgütlenmesine dikkat çekmek ve devleti uyarmak için yazdığı kitaptan sonra yine FETÖ'cü hakim ve savcıların kumpasıyla 3 yıl 9 ay hapis yattığı, yeniden yargılamalar neticesinde tüm davalardan beraat ettiği anlatıldı.
Avcı dilekçesinde, katıldığı bir TV programında Demirtaş'ın cezaevinde olmasını eleştirdiği için kendisine yapılan suçlamaya ilişkin ise, Demirtaş'ın milletvekili dokunulmazlığı, fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında tutuklanmasını eleştirdiğini belirtilerek, “Sadece Selahattin Demirtaş ve HDP için değil, bütün partiler için, bütün siyasi görüşler için aynı şekilde savunurum“ dediği aktarıldı.
Avcı, Soylu ve Aktaş'ın bu nedenlerle görevlerini kötüye kullanarak iftira ettikleri ve resmi görev yetkilerini kullanarak fikir ve düşünce özgürlüğünü engellemeye çalıştıklarını iddia ederek haklarında dava açılmasını talep etti.
ERDOĞAN’A AÇIK MEKTUP: ‘BÜROKRASİNİN KORİDORLARINDA KAYBOLMASIN DİYE’
Erdoğan’a ‘açık mektup’ gönderen Avcı, “Bu güne kadar FETÖ, PKK vb bütün terör örgütleri, organize suç grupları ve devlet güvenliğine yönelik faaliyet gösteren bütün yapılara karşı en aktif mücadeleyi yapmış olmama rağmen şimdi ‘FETÖ, PKK gibi örgütlerle irtibat, ilişki ..’ var diyerek hukuka aykırı işlem yapmak suretiyle şahsıma iftira ettikleri anlaşılan İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ve olayda rol alan diğer görevliler hakkında suç duyurusunda bulundum. Ayrıca aynı mahiyette makamınıza da şikâyet dilekçesi gönderdim. Ancak bu dilekçenin şahsınıza iletilmeden bürokrasinin koridorlarında kayıp olacağı düşüncesiyle bu açık mektubu yazıyorum” ifadelerini kullandı.
“ELEŞTİRİLENLERE HUKUKA AYKIRI SORUŞTURMALAR”
Avcı mektubunda, “İçişleri Bakanını eleştirenler hakkında soruşturmaların hukukun gerektirdiği yetkili yargı ve emniyet birimlerinden gizlenerek, Ankara'da yargı birimleri ve emniyet mensuplarınca, bu konularda bilenen usul ve esaslara uyulmadan, hukuka aykırı bir biçimde yapıldığına dair belgeli örnek olaylar vardır” dedi.
Sözcü
Kilosu 70 lira lira olan turşuluk biberin fiyatına tepki: "Alamıyoruz, vazgeçtik"6 izlenme
Azerbaycanlı şehit askerlerin bedenlerinin domuzlara yedirilmesine sessiz kaldılar6 izlenme
Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener erken seçim açıklaması yaparken muhabirler oralı olmadı15 izlenme
Ankara için anket şirketinden flaş açıklama: 'Bu kadar fark olmaz diye tekrar kontrol ediyoruz'13 izlenme
Arabası olanlara kötü haber! Büyük zam geldi!14 izlenme
TAM BAĞIMSIZLIK, HEDEFİMİZDİR!7 izlenme
Şiddetle mücadele yol haritası7 izlenme
Van'da eli kanlı terör örgütü PKK'nın kalleş saldırısı ile yaralanmışlardı! İşçiler saldırı anını anlattı6 izlenme
Zor durumdaki 9 AVM'ye süre verildi
Osmangazi Köprüsü’nde tek geçişin maliyeti 500 TL’yi aşabilir!
İşgören'den korkutan açıklama: ''Filtreleme özelliği olmayan maske oranı yüzde 95'e çıktı!''
Hakkında çıkan kaset iddialarına ateş püsküren Özdağ, "Ben bekarım" deyip Akşener'e seslendi