"Tabii ki görücü usulü evlilik oldu.
Önce ablamı istemeye gelmişlerdi. Annemin arkadaşının oğlu, memleketten Kırşehir'den. 'Ayşe Hanım'ın bir kızı var, gidelim görelim' diye düşünüyorlar... Ablamın nişanlı olduğunu duyunca 'bırakalım ablayı küçük kızı isteyelim' diyorlar.
Benim yaşım daha küçük, 'küçükse yaşını büyütürüz, gelinimiz olsun' diyorlar. Ablamdan daha görkemliydim, boylu poslu.Hiç '13 yaşında' demezsin. 'Seni istiyoruz' dediler. Annem ve babam, önce 'o çok küçük, olmaz' dediler. Babam sordu bana, daha çocuğum anlamıyorum ki...
Babam beni verdi. 15 gün nişanlı kaldım, alelacele evlendirildim. Mahkeme kararıyla yaşımı büyüttüler. Nikah olmuyor çünkü, annenin babanın imzası gerekiyor...Hakim, babama, 'Hoca efendi bakamadıysanız bırakın ben bakayım, parmak kadar çocuğu evlendiriyorsun' dedi. Hayatım boyunca unutmam onu. Babam 'yerin dibine girdiğim bir gündü' dedi, çok üzülmüştü"