Yeryüzünde oldukta ilginç ve şaşırtıcı yapılar bulunmaktadır. Bunlardan biri de Büyük Okyanus da, Guam adasının güney batısında, Japonya ve Endonezya ya eşit uzaklıkta olan Mariana çukurudur. Uzunluğu 2.542 kilometre, genişliği ise 69 kilometre olan bu çukurun en derin noktası ise 10.994 metredir. Yer kabuğunu oluşturan plakaların birbirine çarpması sonucu plakalar birbirinin altına geçer bu sayede dalma olayı gerçekleşir. Depremlerin ortaya çıkmasına neden olan bu olay ayrıca oldukça büyük çukurlarında oluşmasına olanak sağlar. Mariana Çukuru da mariana plakası ve pasifik plakasının çarpışması sonucu ortaya çıkmıştır.
1951 yılında büyük okyanusta araştırma yapan bilim adamlarını denize attığı sondanın 10.863 metreye kadar indiğini görünce en derin çukuru keşfettiklerini anlamışlar. Çukurun en dibindeki basınç, yeryüzündeki basınca göre yaklaşık 1000 kat daha fazladır. Suyun üzerinden atılan bir kilogramlık bir metalin en dibe ulaşması da neredeyse 1 saat sürer.
1960 yılında İsviçreli bilim adamı Jacques Piccard ve ABD Donanmasından Teğmen Donald Walsh ''Triest'' adlı batiskaf ile Mariana Çukuru na inebilen ilk insanlar olmayı başardı. 2012 yılında ise ünlü yönetmen James Cameron ''Deepsea Challenger'' isimli denizaltı ile Mariana Çukuru'na inmeyi başardı. Bunu tek başına yapan James Cameron ''Challenger Deep'' e tek başına inen ilk insan oldu.
Volkanik patlamalar ve plakaların çarpışması sonucu oluşan depremler buradaki bakterileri de ortaya çıkarmıştır. Birçok canlı için besin kaynağı olan bakteriler okyanusun en derin noktasında bile yaşam olmasına olanak sağlamıştır. Mariana Çukuru nun en derinine inen insanların yaptığı incelemeler sonucu birçok yeni canlı türü ortaya çıkmış ve çıkmaya da devam etmektedir.