Gazeteci Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok'un cinayetlerine ilişkin Umut Davası'nın 13. duruşmasında, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar tanık olarak dinlendi.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada konuşan Ağar, cinayetlerin faili olarak ABD ve İsrail’i işaret etti. Ağar’ın “Üst rütbelere çıktıkça gördük ki, müttefikimiz olan ABD ve batı ülkelerinin bu tarz işleri gerçekleştirdiğini gördük.” sözleri dikkat çekti.
Duruşmaya İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan Ağar’a, Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu ile aralarında geçtiği iddia edilen "Tuğlayı çekersem duvar yıkılır." şeklindeki sözler soruldu. Ağar, “Orada benim söylemediğim bir şey söylenmiş gibi oldu.” dedi.
‘ÜST RÜTBELERE ÇIKTIKÇA GÖRDÜK Kİ’
Mehmet Ağar, Avukat Yalçın Akbal'ın, "Bu dava ile ilgili engellemeye sebep oldunuz mu ya da böyle bir şeye denk geldiniz mi?" sorusuna, “Hayır asla öyle bir şey söz konusu olamaz. Tam tersi, olayın çözülmesi için irade vardı. Öyle birşey olabilir mi, düşünülebilir mi? Kendileri de bilir, samimi bir ilişkimiz, hukukumuz vardı. Sonuçlandırmayı keşke Allah bize nasip etseymiş.” yanıtını verdi.
Hakimin, “Eski bir hava kuvvetleri paşası, 'Mossad ve İsrail bu işin içinde' dedi. Siz ne düşünüyorsunuz?” çıkışı üzerine şunları söyledi:
“Bu konuda elimizde somut bilgi olmadan herhangi bir değerlendirme yapmam doğru değil. Meclis komisyonunda ilgili tüm bildiklerimi söyledim. Emniyetteyken, alt rütbelerdeyken bu işleri Sovyet Rusya'nın yaptığı düşünülürdü. Üst rütbelere çıktıkça gördük ki, müttefikimiz olan ABD ve batı ülkelerinin bu tarz işleri gerçekleştirdiğini gördük. Olabilir, neden olmasın?”
‘MUMCU’YLA MÜŞTEREK İLİŞKİMİZ VARDI’
Avukatın “Mahkeme kayıtları da gösteriyor ki Mehmet Ağar'ın da bu örgütün figürlerinden biri olduğu ifade ediliyor.” şeklinde konuşması üzerine Ağar, “Gladyo, mıladyo bunlar bizim işimiz değildir. Biz, yasal çerçeve içinde cumhuriyet başsavcılarının gözetimi altında yaparız bütün operasyonları. Bunların hepsi de devlette kayıt altındadır. Bunların hepsi hayali meselelerdir. Uzaktan yakından bizimle alakası yok.” diye tepki gösterdi.
Uğur Mumcu’yla iyi ilişkisi olduğunu öne süren Ağar’ın ifadelerinde şunlar öne çıktı:
“Güldal Hanım da bilirler, kendisi mülkiyeden sınıf arkadaşımdı. Ankara Emniyet Müdürü olduğum dönemde müşterek bir dostumuz vasıtasıyla tanıdığımız rahmetli Uğur Bey'in evine zaman zaman gidip gelirdim, görüşürdük kendisiyle.”
‘TEMEL YAKLAŞIMLARIMIZ AYNIYDI’
“Kendisiyle temel meselelerde yaklaşımımız aynıydı. Türkiye'nin tam bağımsızlığından yana, hukuk devletinden yana, teröre tamamıyla karşı, nereden gelirse gelsin her türlü şeye karşı bir müşterekliğimiz vardı.
“Orada benim söylemediğim bir şey söylenmiş gibi oldu. Söylediğim şudur, 'Keşke bu cinayeti ucundan yakalayabilsek, yakalasak, arkasından Muammer Aksoy, Bahriye Üçok gibi cinayetlerin de bununla bağlantılı çıkacağı ümidindeyim.' Söylediğimiz olay budur.
“Bu cinayetin çözülmesi her polis için bir şeref meselesi olmuştur. Elden gelen her şey yapılmıştır ancak o dönemde sonuç alınamamış, daha sonraki süreçte bir sonuç alınmıştır. Dolayısıyla burada söylemek istediğimiz, kamuoyuna yanlış yansıtılmıştır. Olayın aslı budur.”
Davanın bir sonraki duruşması 9 Şubat 2026’da yapılacak.