Eşim, bana dönüp "Bak, kardeşine ne kadar güzel yakışmış, sen de biraz zayıflasan iyi olur" dedi. Kız kardeşim hemen tepki gösterdi ve "Ne biçim konuşuyorsun, ablana saygılı ol" dedi. O an, birinin benim için eşime karşı savunduğunu görmek çok hoşuma gitmişti. İlk kez birisi, eşimin bu tavrına karşı çıkıyordu. O günden sonra, eşimi mutlu edebilmek için ne olursa olsun zayıflamaya karar verdim.
Eşim telefonunu eline alıp dünyadan kopmuş gibi bir insan. Ne yapıyorsun dediğimde, "Ya oyun oynuyorum ya da video izliyorum" diyordu. Bir gece başı ağrıyordu ve ilaç istedi, verdim, içti ve bir süre sonra başka bir ilaç daha istedi çünkü başı geçmemişti. İki ilaçla ağırlaşmış bir şekilde uyuyakaldı. Ben de tam yatağa girecekken, telefonuna bir mesaj geldi. Eşim uyanmasın diye mesajı okumak için dikkatlice telefonunu aldım. Eşim uyurken parmak izini kullanarak telefonu açtım ve o mesajı okudum. O mesajın, hayatımın dönüm noktası olacağını o an anlayamamıştım… Eğer devamını okumak isterseniz, diğer sayfada bulabilirsiniz.
O an kalbim çılgınca çarpmaya başladı, elim titredi, ama mesajı görmeden duramadım. Hemen telefonumu açtım ve okudum… "Canım, bu gece çok güzeldi, seni şimdiden özledim." Bir şok dalgası sarstı beni, gözlerim doldu ama gözyaşlarım akmadı, sanki her şey dondurulmuş gibiydi. İçimde bir öfke, bir korku vardı. O mesajın anlamını kabul etmek istemedim, belki bir yanlış anlaşılma, belki de bir oyun, ama içimdeki ses bunun gerçek olduğunu söylüyordu.
Bir an için ne yapmam gerektiğini düşündüm. Hemen uyandırıp sorgulamalı mıydım, yoksa sabahı mı beklemeliydim? Binlerce düşünce kafamda dönüp duruyordu, ama bir şekilde gözüm telefona takıldı. Kimden geldi bu mesaj? Adını bilmiyordum, sadece bir kalp emojisiyle kaydedilmişti. O an midemde dev bir yumruk hissettim. Bu düşündüğümden de kötüydü.
Telefonu yerine koyarak yatak odasına gittim. Yanında yatmak bile dayanılmaz hale gelmişti. Sessizce gözyaşlarım dökülmeye başladı, ağlamadım ama nefesim sıkıştı, boğazımda bir düğüm vardı. Oysa o derin bir uykuya dalmıştı, hiçbir şey olmamış gibi. Kalbim kırılmıştı, güvenim yerle bir olmuştu, kafam tamamen karışıktı.
Sabah ne yapacağımı hiç bilmiyordum. Hayatım gözümün önünden bir film şeridi gibi geçiyordu. Çocuklarımı, onları bu hale nasıl sokacağımı düşündüm. Annemi, kardeşimi… Her şeyi kafamdan geçirdim, ama birden içimde bir güç doğdu. Bir şey yapmalıydım. Ama ne?
Sabah olur olmaz eşim kalktı, her şey normalmiş gibi telefonunu aldı ve banyoya gitti. Derin bir nefes aldım, içimden bir karar verdim.