Elektrik faturalarında vatandaş lehine olabilecek indirimlerin şirketlere aktarıldığını kaydeden Arslan, şunları söyledi:
“EPDK'nin yetkilerini biraz azaltmak lazım. Çünkü EPDK'ye ucu açık bir yetki verdiğinizde ne yapacağınızı kestiremiyorsunuz. Bu konuda iki örnek vereceğim. Nükleer santraldeki hisselerin bir üçüncü şahsa satılması EPDK'nin onayına bağlıyken, yapılan değişiklikle EPDK onayı şartı kaldırıldı, Ticaret Sicil Gazetesinde ‘de yayımlandı. Peki, ne oldu, altı ay içinde lütfederlerse bilgi verecekler, ‘Biz sattık, verdik, el değiştirdi, sahibi bu’ diyecekler. Ayrıca teklifle bir de işletenin atıkla ilgili taşıma yükümlülüğünden de vazgeçiyoruz, onu da üçüncü şahıslara devrediyoruz; her geçen gün bu santral üzerindeki denetimimizi ve hâkimiyetimizi kaybediyoruz.
İkinci örnek, EPDK geçen yıl 3 kere dağıtım ve enerji bedellerinde değişiklik yaptı, vatandaşın faturasında bir değişiklik yok. Niye? Enerji piyasa takas bedelleri megavat başına 4 bin liralardan 2.200 liralara kadar geldi, enerji bedelini düşürdüler ama görevli tedarik şirketlerinin bizden tahsil ettikleri dağıtım bedellerini artırdılar. Ya, niye artırıyorsunuz bu dağıtım bedellerini? Eğer 240 kilovatsaat kullanan bir vatandaşa yansıtmış olsak düşmüş olan piyasa takas fiyatlarından kaynaklı enerji bedellerini faturalara yansıtmış olsak 240 kilovatsaat kullanan vatandaşın faturasında 125 liralık iyileşme sağlayacaktık. Peki, bu paralar kimin cebine gitti? Görevli tedarik şirketlerinin cebine gitti. Çünkü bu EPDK vatandaşı korumuyor, vatandaşın yanında değil, tamamen ve tamamen şirketleri koruyor.
Türkiye’nin Akkuyu Nükleer Santrali’nde sadece “müşteri” olduğunu ve faturanın her geçen gün büyüdüğüne dikkat çeken Arslan, şöyle devam etti:
“Akkuyu Nükleer Santraline, eğer 12,35'ten alırsak, on beş yılda 71,1 milyar dolar, eğer 15,33'ten alırsak 88,3 milyar dolar para ödeyeceğiz. Peki, yatırım maliyeti ne bunun? 20 milyar dolar.
Peki, bu süre uzatımı ömrü altmış yıl olursa ne olacak? Altmış yıl olursa ve 12,35'ten alırsak 284,5 milyar dolar, üst sınırdan alırsak 353,2 milyar dolar Türkiye Cumhuriyeti kasasından yani vatandaşlarımızın ödediği elektrik faturalarından bu şirketlerin cebine para girecek.
Hani nerede yerlilik, hani nerede millîlik, soruyorum size? Bu parayı kazanacak olan Rusya'dır. ‘Yapişletsahip ol’ modelidir bu modelin adı; yapan ve işleten Rusya'dır, paraları tahsil edip kasasına koyacak olan Rusya'dır, Türkiye Cumhuriyeti değildir.”
Sözcü
15 bin TL maaşla kabin görevlisi alımı için Türkiye'ye geliyor3 izlenme
İstanbul'da harabeye dönmüş ev için 8 bin 500 TL kira ve 2 depozito istediler8 izlenme
Dev şirket konkordato süresini uzattı10 izlenme
Boşanma dedikodularına enteresan tepki: Midenin kaşınmasından kim hoşlanmaz ki... Sırada ben varım!11 izlenme
İsveç Dışişleri Bakanı: Ermeni Soykırımı iddialarını kabul etmemiz zor10 izlenme
FETÖ'cülerin jet ski ile kaçış planı nasıl bozuldu? Birçok noktada keşif yapmışlar...8 izlenme
Tüm rakamları unutun: Asgari ücret için dudak uçuklatan teklif10 izlenme
Yarın bir seçim yapılsa barajı geçerler mi11 izlenme