Home
22 Mart 2025 ( 0 izlenme )
Reklamlar

Ekrem İmamoğlu'nun ikinci ifadesi ortaya çıktı


İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki terör soruşturmasıyla ilgili emniyet ifadesinde suçlamaları ret ederek “Bu iftiralar milletimizin bağrında ki duvarlara çarpıp geri dönecektir. Dünden bu güne milyon kat milletimizin gücünü arkamda daha fazla hissediyorum. Bu talimatı veren kişi ve şürekası Türkiye’ye çok büyük bir bedel ödetmiştir” dedi.



Hakkındaki soruşturmalar kapsamında 4 gündür gözaltında olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde verdiği ifade ortaya çıktı. 18 sayfalık ifade tutanağında “Kent uzlaşısı” ile ilgili iddialar ve gizli tanık beyanları soruldu.

Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış ile ticari ve sosyal ilişkileri ve kent uzlaşısı hakkındaki sorulara İmamoğlu şunları söyledi:

"KASITLI İTİBARSIZLAŞTIRMA SÜRECİ"

“ Ben 2018 Aralık ayında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak Millet İttifakı tarafından ilan edildim. O dönemde CHP ve İYİ Parti genel Başkanlarından da izin alarak Millet İttifakını temsil etmemiz gerekir dedim. ‘Kent Uzlaşısı’ ifadesinin DEM Parti söylemi olduğunu biliyorum. İsmi geçen terör örgütleri ve bağlantılı bir kısım terör örgütü üyelerinin ne isimlerini ne söylemlerini biliyorum, ne de takip ettim öyle bir merakım da yoktur.

2024 yerel seçimleri öncesi bilindiği üzere İstanbul’da DEM Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı çıkarmıştır. İlçe seçim kurulları hakkında terör örgütü üyeliği dahil seçilme hakkına sahip olmayan kişileri listelerden çıkartır.

2022 yılında tespit edildiği söylenen insanların 2024 yılındaki bu listelerde görülmesi halinde müdahale edilmesi ve çıkartılması gerekirken AK Parti'nin İstanbul’da ve 26 ilçede kaybettiği seçimden yaklaşık 7 ay sonra başlatılan soruşturma süreci ile meclis üyelerinin bahsi geçen ve terör örgütü olduğu ifade edilerek örgüte üyelik suçlarından yasal işlem başlatıldı.

Bu işlemi bir kasıtlı itibarsızlaştırma süreci olarak görüyorum. Ya YSK görevini yapmamıştır. Ya da yürütülen soruşturmalar hakkaniyetli değildir”

“BANA DEĞİL DEM PARTİYE SORUN”

İmamoğlu “Kent Uzlaşısı bana değil şu anda Türkiye’nin mevcut siyasi gündeminde hükümetli yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM parti yöneticilerine sorulmalıdır” dedi.

Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış ile ilgili sorular üzerine İmamoğlu şunları dile getirdi:

“Azad Barış’la irtibat kurduğum yaklaşık 7 yıl içerisinde sohbet ya da toplantıların hemen hemen tamamında DEM partili bir kısım milletvekillerinin de olduğu buluşmalar yaptım.

Azad Bey bu toplantıların tümünde tam eğitimini bilmemekle beraber sosyolog, siyaset bilimce ve toplumsal, siyasi araştırmalar yapan bir kurumu üzerinden değerlendirmeler yapmak ve siyasi açılımlarını paylaşmak adına DEM partili Milletvekilleri ile gelerek bizim de masamızda bulunan bazı arkadaşlarımızla birlikte siyasi değerlendirmelerini dinlediğimiz muhtelif toplantılar yaptık.

Bu toplantıların çerçevesi ağırlıklı tarihlerde de belirtildiği gibi yerel seçim süreçleri ile ilgilidir”

“UYDURMA KUMPAS İÇERİKLİ VE YALAN İFADELER”

Gizle tanık beyanlarındaki “2024 Yerel Seçimlerinde DEM Parti’nin seçimlerde CHP’yi desteklemesi için sağlanan para trafiği Murat Ongun tarafından gerçekleştirildi. DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Ekrem İmamoğlu’nun kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışan sağladı. Dernek kapsamında terör örgütü ile bağlantılı kişiler bulunuyordu. Bu kişiler işe alındı” beyanlarına sert tepki gösteren İmamoğlu şunları kaydetti:

“Mehmet Ali Çalışkan 2018 yılında İBB başkan adayı olduğum tarih itibari ile tanıştığım, o dönemde CHP ile çalışan bir araştırma ve siyasi analiz şirketi sahibi olduğunu bildiğim bir arkadaşımdır. Reform Enstitüsü, düşünce kuruluşu olarak geliştirmek arzusunda olduğumuz bir kurumdur.

Ancak zaman içerisinde henüz çok etkin bir şekilde faaliyetlerde bulunmaya dönük planlama kurgulanamamıştır. Kurucuları arasında ben de varım. Bahsi geçen finans veya DEM ile CHP arasında ki bağlantıyı kurmakla ilgili ne Murat Ongun’un, ne Mahir Polat’ın ne de Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’ın ilişkisi yoktur.

Her hangi bir tespitim ve şahitliğim olmamıştır. CHP’ nin siyasi geçmişinde ve kurumsal yapısında bir parti ile ilişki kurma konusunda dışarıdan bir kimsenin aracılığına ihtiyacı yoktur olamaz. Gizli tanık uygulamasını da beyanlarını da kabul etmiyorum. Uydurma kumpas içerikli ve yalan ifadelerdir”

“ŞİDDETLE REDDEDİYORUM”

Terör bağlantılı kişilerin işe alındığı iddialarına da “Şiddetle reddediyorum. Tümü ile yalan iftira, uydurma, bahsi geçen insanların namusuna şerefine haysiyetine hakaret içeren seviyesi çok düşük cümlelerle doludur. Yüce Türk yargısının böyle bir gizli tanık yöntemini tercih ederek 3 kez tarihi oy rekorlarıyla İstanbul’da seçim kazanmış, 16 milyon İstanbullunun belediye başkanını bunlarla muhatap etmesini derin üzüntü ile karşılıyor ve kınıyorum” yanıtını verdi.

“BU TALİMATI VEREN TÜRKİYE’YE ÇOK BÜYÜK BEDEL ÖDETMİŞTİR”

İmamoğlu ifadesinin sonunda şunları söyledi:

“19 Mart 2025 sabah saat 06.00 itibari ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık konutu kapısına yüzlerce çok sevdiğim polisimizi yığarak güneş doğmadan yasaya uygun olmayan bir şekilde göz altına alınma girişimi metodunu tümüyle kınıyorum.

Bu talimatı veren kişi ve şürekası Türkiye’ye çok büyük bir bedel ödetmiştir. 4 gündür nezarette ulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu en güçlü dayanağını gizli tanıkları bağlamış göz altına 3-5 gün kala MASAK raporlarıyla doldurulmuş, tarihe kara bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır.

Bu süreç Türkiye’nin itibarını zedelemiştir. Hukuk ve adalet duygularını vatandaş nezdinde yerle bir etmiştir. Ekonomisini alt üst etmiştir. Gençlerin umudunu perişan etmiştir. Elbette bu süreci yöneten insanlar ve yöneticisinin, yüce yaradan huzurunda hem de bu dünyada hukuk önünde hesap vereceği günler yakındır. Milletimizin vicdanı adaleti gereken cevabı mutlaka sandıkta verecektir.

Ben ülkemiz için büyük tehdit haline gelen sürecin milletimiz tarafından anlaşılması için elimden geleni yapacağım. Dünden bu güne milyon kat milletimizin gücünü arkamda daha fazla hissediyorum. Cesaretimin tarifini dahi yapamam.

Koltuğunu korumak için her şeyi yapmayı kendine hak gören ve milletimize ait olan her şeyin; diplomanın, mülkiyetin, şirketlerin, yeşil alanların, okulların, boğaz kıyılarının kendine ait olduğunu düşünen bu zihniyetten ülkemizin bir an önce kurtulması şarttır.

Ben Anadolu’nun bağrından çıkmış devletinin birlik ve bütünlüğüne bağlı, Trabzon’un 40 haneli bir köyünde doğmuş, bir çocuğun İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı olmasını sağlayan Cumhuriyete olan bağlılığını her koşulda ifade eden Atatürk’ün emaneti “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” prensibini kamu hizmetinde asla –unutmayan demokrasi aşığı bir kişi olarak bu süreci önüme koyan herkesi en üst seviyede kınıyor, hakkımı ömrüm boyunca hukuki yollardan arayacağımı beyan ediyorum. Milletimiz büyüktür. Bu iftiralar milletimizin bağrındaki duvarlara çarpıp geri dönecektir.”

Nefes

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Erken seçim öngörülerini kuvvetlendiren gelişme: Hazırlıklar başladı PAZARCI VE KADIN,,,, Itiraf etti Eski Pakistan Başbakanı'na 'yolsuzluk'tan 10 yıl hapis cezası