Ebeveynleri öldükten sonra yalnız yaşayan bir çocuk… Sonrasında olanlar sizi şaşırtacak

O günden sonra Damián, soğuk yerde uyuyor, bulabildiği azıcık yiyecekle kendini doyuruyor ve geceleri sessizce ağlıyordu. Ancak o gün, bir şey değişmeye başlamıştı. Uzaklardan toprak yoldan gelen motor sesi, yıllardır duymadığı insan sesleriyle birleşiyordu. Korkuyla gözlerini açtı. Kimse buraya gelmemeliydi. Korku içinde en karanlık köşeye çekildi.

Dışarıda bir araç durdu, kapılar açıldı ve tanımadığı sesler konuşmaya başladı. Kadın, “Buraya geldiğimizden emin misin?” diye sordu. Adam, “Evet, haritaya göre burası,” dedi. Damián titredi. Eğer onları bulurlarsa hayatı sonsuza dek değişecekti.

Adriana, Ricardo ve küçük Nico, yeni bir başlangıç umuduyla bu terk edilmiş evi satın almış ve burayı aileleri için bir yuva haline getirmeyi planlamışlardı. Ama evin içinde, bir sır saklıydı. Küçük ayak izleri, taze bırakılmış gibi toprakta duruyordu. Bu evde yalnız olmadıklarını hissettiler.

İçeri girdiklerinde eski mobilyalar tozla kaplanmış, duvarlarda solmuş fotoğraflar asılıydı. Hava nemli ve ağırdı. Adriana omzunda ürperirken, Nico küçük ayak izlerini fark etti. Kalbi hızla atmaya başladı. Ricardo evin her odasını dikkatle kontrol ederken, Adriana eski bir lambayı yakmaya çalıştı. Solgun ışık koridorda titreyerek yayıldı ve aniden duyulan çocuk ağlaması hepsini durdurdu.



Nico annesinin elini sıktı. Odaya sessizlik çöktü. Ağlama aniden kesildi, ama evin içinde birinin onları gözetlediği hissi vardı. Korku ve merakla ilerlediler. Adriana, eski bir odanın kapısını araladığında yerde kuru yapraklar ve kirli bir battaniye gördü. Oda, birinin saklandığı küçük bir sığınak gibiydi.

Tam o anda karanlık köşeden küçük bir gölge belirdi. İki büyük, yaşlı göz onları korkuyla izliyordu. Damián’dı. Yıllardır kimse onu görmemişti. Ricardo adım attığında çocuk geri çekildi. Adriana kalbi kırılmış gibi yere çömeldi ve yumuşakça, “Korkma, sana zarar vermeyeceğiz,” dedi.
Reklamlar