Dondurucunun buzunu çözmek artık sorun olmayacak: 10 dakikada çözmenin püf noktası Detaylar ilk yorumda:
Dondurucuyu arada sırada temizlemez ve buzunu çözmezseniz, buzun birikmesi ve dondurucunun artık eskisi gibi çalışmaması riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Bu nedenle buzdolabı, ayarladığınız sıcaklığı korumak için daha fazla enerji kullanır (tüketimi nasıl sınırlayacağınızı da öğrenin ) ve diğer şeylerin yanı sıra, buz biriktiğinde dondurucuda giderek daha az yer kalır . Ayrıca buzunun çözülmesi, kötü kokulara neden olabilecek kir ve yemek artıklarından da temizlenmesini sağlar. Bu nedenle dondurucunuzun doğru bakımı her zaman çok önemlidir. Vaktiniz yoksa ve dondurucuyu temizlemek sizin için gerçekten endişe vericiyse, yapmanız gereken tek şey birkaç basit numarayı kullanmaktır. Öncelikle dondurucudaki yiyecekleri boşaltın. Yiyeceğin çözülebileceğini unutmayın, bu nedenle ısısını koruyan bir termal torbada saklamanızı tavsiye ederim, yoksa temizlemeden önceki günlerde yiyeceği dondurucuda tüketmeniz daha iyi olur.
Her şey boşaltıldıktan sonra kullanabileceğiniz birkaç yöntem vardır. Tabii ki dondurucuyu kapatın ve güvenlik için fişini çekin. Şimdi tek yapmanız gereken hangi yolu kullanacağınızı seçmek. Örneğin bazı tavaları kaynar suyla doldurup birkaç dakika dondurucuda bırakabilirsiniz . Isı ve buhar buzun erimesini hızlandırarak işinizi kolaylaştıracaktır. Damlayan suyu tutmak için dondurucunun altına eski bez parçaları koymayı unutmayın. Buz yumuşadıktan sonra özel bir plastik kazıyıcıyla çıkarabilir ve tüm blokları sorunsuz bir şekilde çıkarabilirsiniz. Lütfen duvarlardaki buzu temizlemek için özel bir alet kullanın, aksi takdirde duvarların çizilmesi veya kırılması ve mahvolması riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Başka bir numara da bir bezi kaynar suyla ıslatıp dondurucunun duvarlarının üzerinden geçirmektir. Ancak kendinizi yakmamaya dikkat edin, bu nedenle eldiven giymek en iyisidir. Yine birkaç saniye buzu biraz eritmek için yeterli olacaktır. Uygun plastik kazıyıcı ile buzu kazıyın, anında çıkacağını göreceksiniz.
bir karışım oluşturun. Çözeltide bir bezi karıştırın ve ıslatın. Bezi sıkın ve dondurucunun tamamını iyice temizleyin. Ayrıca çekmeceleri çıkarın ve aynı karışımla yıkayın. Daha sonra temiz bir bezle durulayıp kurulayın. Bu noktada buzdolabını temizlemek için de karışımı keşfedin.
Sonu çok komik
İki sevgili bir ağacın gölgesinde otururlar.Delikanlının tatlı sözleri arasında bir ara kız sevgilisinin kulağına fısıldar : -Sevgilim sana apandist ameliyatı olduğum yeri göstereyim. Delikanlının gözleri parlar. -Göster canım göster.Detaylar haberin devamındadır.Devamını izlemek suretiyle gorele doku63nun…
İki sevgili bir ağacın gölgesinde otururlar.Delikanlının tatlı sözleri arasında bir ara kız sevgilisinin kulağına fısıldar : -Sevgilim sana apandist ameliyatı olduğum yeri göstereyim. Delikanlının gözleri parlar. -Göster canım göster. Kız eliyle uzak bir yeri göstererek : -Bak şu ilerde görünen sarı bina var ya, onun üçüncü katı...
Bir gün hamile bir kadın mağazada alışveriş yaparken, bir çatışma çıkar ve vurulur. Hemen hastaneye kaldırırlar. Doktor ameliyat sonrası kadına: “Hanımefendi hayati tehlikeyi atlattınız. Ancak iki kursunu çıkaramadık. Bunlardan biri doğacak olan kız çocuğunuza diğeri ise erkek çocuğunuza isabet etmiş. Şimdi çıkarırsak ölürler. Ancak üzülmeyin ileride bu kurşunları vücutlarından atarlar. Kadın doğum yapmış. Çocuklar sağlıklı. Aradan yıllar geçmiş. Kız çocuğu bir gün bahçede oynarken “Anne anne çabuk gel” diye bağırmış. Annesi telaş içinde “Ne oldu kızım?” diye kosmuş. “Bak anne vücudumdan bir demir parçası çıktı. Kadın sevinmiş: “Telaşlanma. Doktor amcan demişti. Bak kurşunu vücudundan attın. Bundan birkaç gün sonra bu kez erkek çocuk bağırmış. “Anne anne çabuk gel!” Kadın yine telaşla koşmuş: “Ne oldu oğlum?”, “anne, mastürbasyon yaparken kediyi vurdum!”
HAVA DURUMU
Adamın biri bayağı günah işlemiş.Bir papaza günah çıkartmaya gitmiş. “Papaz efendi ben çok günah işledim. Mesela dün komşunun küçük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.” “Allah affeder oğlum”.. “Önceki gün de büyük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.” “Allah affeder oğlum”.. “Daha önceki gün de komşumun karısı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.” Tamam oğlum Allah affeder affeder de, sen yavaş yavaş gitsen. Hava da bozmaya başladı zaten.
DELİK
Bu dünyada iki samimi arkadaş varmış. Bunların dünya görüşleri birbirlerine tersmiş. Biri, namazında niyazında, dünya malında gözü olmadan, içki içmeden, karı kızla yatmadan camiden çıkmaz, öteki ise onun yapmadığı her şeyi yapar yaptıklarını yapmazmış. Derken sefahat düşkünü erkenden ölmüş. Aradan yıllar geçtikten sonra sofu olan da ölmüş. Sofu dogrudan cennete gitmiş. Ağaçlar altında yatıyor yiyor içiyormuş. Aklına arkadaşı gelmiş. Meleklere sormuş cehennemde oldugunu isterse ziyaret edebileceğini söylemişler Bu da kalkmıs arkadaşını ziyarete gitmiş. Bir de ne görsün arkadaşının elinde nadide Fransız şarabı, koynunda cennette bile bulunmayacak derecede güzel bir kadın. Sofu hayretle “Bu nasıl iş? Sen dünyada da sefa sürdün burda da sürüyorsun. Nerede Allah’ın adaleti?” diye sormuş. Arkadaşı derin bir ah cekerek “bu benim için büyük işkence” diye yanıtlamis. Sofu yeniden “bu nasıl işkence?” diye sormus. “Sorma..” demiş arkadaşı “bu şişeyi görüyor musun? Bunun dibi delik”; “Ya o güzel kadın?” diye atılmış Sofu. Cehennemdeki arkadaşı iç çekerek “Ah, ahhh, Onun da dibinde delik yok” demiş
SU YATAĞI
Durulmaya yüz tutmuş seks hayatlarını yeniden canlandırmakta, suyla doldurulan yatakların birebir olduğunu duymuştu adam… “Yatağımıza uzandınız mı, fırtınaya yakalandınız demektir.” deniliyordu su yataklarının reklamlarında… Hemen bir tane aldı. İki gün sonra da, sevinçle kendisi gibi orta yaşlı bir arkadaşının yanına koştu. “Bu su yatakları bir harika azizim.” diye haykırdı. “İki gecedir yaşadığımız fırtınalı seksi, son iki yıldır yaşamamıştık. Sen de bir tane alsana..” Acı acı güldü arkadaşı… “Marifet yatakta değil, senin karıda olsa gerek.” dedi. “İki yıl önce aldığım yatak hala Ölü Deniz gibi…”
Temel ve Dursun bir gün ellerinde sazla Amerikaya giderler. Bayağı dolaştıktan sonra yorulurlar ve uyurlar. Sabah kalktıklarında etraflarında bir sürü kızılderili görürler, çok korkarlar.. Temel Dursun’a “Dur bunlar hayatta saz görmemiştir, bi saz çalayım da kaçsınlar” der. Temel’in sazı çalmasıyla kızılderililer hızla kaçarlar. Dursun “vaay sen bunları sadece bir sazla kaçırdın… o zaman buranın adı TEKSAZ olsun” der. Ertesi gün uyurlar; uyandıklarında gene karşılarında kızılderilileri görürler. Bu sefer Temel “dur başka bi yöntemim var” der ve güçlü bir sesle osurur. Ve adamlar kaçmaya başlarlar. Dursun da “mademki adamları osurup ta kaçırttın buranın adı LAZVEGAZ olsun” der. Ertesi gün dolaştıktan sonra tekrar uyurlar; sabah kalktıklarında etraflarında gene kızılderilileri görürler. Bu sefer Dursun “bi de ben saz çalayım de korkup kaçsınlar” der. Dursun sazı çalar ama kızılderililer korkmaz ve sazı Dursun’un ?ötüne sokarlar. Temel de “ehe…bu sazı senin ?ötüne soktular o zaman buranın adı ARKANSAZ olsun.” der
TAK FİŞİ
Adam iş dönüşü evine geldiğinde karısını yatakta çırılçıplak uyurken gördü. Adamın cinsel arzuları bir anda uyandı. Yanına uzanıp göğüslerinin uçlarıyla oynamaya başladı. Kadın, uykulu bir sesle: “Kocacığım, ne yapıyorsun?” dedi. Adam: “Karıcığım, kısa dalgadan Çukurova radyosunu arıyorum.” Kadın: “Kocacığım, fişi takmazsan radyo çalışır mı?”
NE O İ..
Hollywood’da bir parti veriliyor,güzel bir evde. Partinin sahibi partiye heyecan ve değişim katmak için mikrofonu eline alıp başlıyor: -Arkadaşlar akvaryumdaki iki piranayı bu havuza atacağım. Havuza atlayıp karşıya çıkan arkadaş şu gördüğünüz sarışınla sabaha kadar eğlenebilir. Kimsede ses seda yok. -Bu esmeri de sunuyoruz. Yine kimsede ses yok. -Bu kumral bayanı da hadiye ediyoruz. Yine ses yok. -Bu i… de veriyoruz. Slaaaaaşş!… Adamın biri suda hızla yüzüyor ve karşıya geçiyor. Tekrar koşup havuzun öbür kenarına geliyor: -Nerede o i…? -Beyefendi o havuzun karşısında.. Adam şaşkın şaşkın: – O değil, Beni havuza iten i… nerede?
YAKINDAN GÖREYİM
Sarışın bomba partinin en önemli kişisi oluverdi birden. Hemen tüm erkekler etrafına toplanıverdiler. Köşede bir kadın kocasının kulağına fısıldadı: “Anlamıyorum, erkekler onda ne buluyorlar?” “Ben de…” dedi adam. “Gidip bir yakından bakayım.”