Ekonomik krizin ağırlaştığı süreçte tüm göstergelerle alarm veren Türkiye ekonomisinde, 2018 sorasında yapısı değişen ve hızlı bir artış gösteren devlet borcunun da yeni riskler yarattığına dikkat çekiliyor. Sözcü'de yer alan habere göre, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayınlanan ‘Devletin borcu için dertlenmeli miyiz?' başlıklı araştırma notunda, kamu borçları için risk yönetiminden uzaklaşıldığına ve devlet borcunun piyasa risklerine duyarlılığının arttığın dikkat çekildi.
RİSK YÖNETİMİNDEN UZAKLAŞILDI
Yüksek enflasyon ve kur seviyesinin yaşandığı bugünlerde devlet borcunun da farklı bir risk alanı yarattığına işaret edilerek, “Devlet borcunun 3.6 trilyon TL'yi aşmış olması, ekonomide yüksek enflasyon ve kur artışları yaşanan bir dönemde, devlet borcundan kaynaklanan risklerin dikkatle değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır” ifadelerine yer verildi.
FAİZDE VE KURDA RİSK
Araştırmada döviz kuru riskinde 2003 öncesi döneme göre kıyaslandığında daha riskli bir pozisyon oluştuğuna dikkat çekilerek, “Faiz riskinde ise 20102017 döneminde elde edilen kazanımlar büyük ölçüde kaybedilmiştir. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2022 ilk çeyrek verilerine göre Türkiye'de devlet (merkezi yönetime dahil idareler) borcunun gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranı yüzde 42.2 seviyesindedir” tespitleri ile ekonominin reform dönemlerindeki kazanımlarını da yitirdiğine işaret edildi.

Devlet borcunun yerleşiklik bazında son 10 yıllık dönemde iç borçtan dış borca sistematik olarak geçiş yapıldığı vurgulanan TEPAV raporunda, “Borçlanma maliyetindeki artış ve borcun yapısının risklere daha duyarlı olmasının yanı sıra Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) sözleşmeleri, Kur Korumalı Mevduat (KKM), Kredi Garanti Fonu'na verilen Hazine garantileri gibi bütçe dışı riskler borç stokunun hızlı bir artış göstermesine neden olabilecek faktörlerdir” denildi.
2018 ve sonrasında, borçlanmanın arttığı, döviz cinsinden iç borçlanmanın yeniden başladığı, değişken faizli borçların payının yükseldiğine işaret edilen TEPAV'ın araştırma notunda, 2018 sonrası dönemde uygulanan borç yönetimi stratejisi ile bir yandan borç portföyünün risklilik seviyesi yükselirken diğer yandan da borçlanma maliyetinin de (faiz oranı) arttığına dikkat çekildi.
Elektrik zamlarına karşı kampanya: On binlerce vatandaş imzaladı!11 izlenme
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi David Satterfield'dan flaş iddia: Türkiye'ye ilaç satışı durdurulabilir11 izlenme
AKP kongreleri tıklım tıklım doluyken sağlıkçılara 'sosyal mesafe' cezası kesildi!4 izlenme
Türkleri tehdit eden nankör Suriyeli sınır dışı edilecek!14 izlenme
Londra, potansiyel koronavirüs aşısı için 60 milyon dozluk yeni sipariş verdi8 izlenme
İBB Başkan Vekili seçiminde şaşırtan detay: Cumhur İttifakı üyesi CHP'ye oy vermiş!12 izlenme
Belediye aracılığıyla 20 kişinin Bremen'e kaçırıldığı AKP'li başkandan savunma! "Vatandaş işsiz güçsüz, devlete yük"11 izlenme
BUHARA CUMHURİYETİNDEN GAZİ MUSTAFA KEMAL'E8 izlenme
Bakanlıktan istifa eden Berat Albayrak hakkında kulis: Yeni işi için Boğaz'da yalı arıyor
AKP'liler Tunç Soyer'i neden sevmiyor? Tunç Soyer’in babası Gülen’i mahkum ettirmişti!
19 Mayıs'ta gençlerden rekor! Dünyanın en büyüğünü çizdiler
Seçime dair dikkat çeken gelişme: "İkinci tura kadar 18 yaşına gireceklerin sayısı belli oldu"