Detaylar yorumda

Gizemli Kız ve İstanbul’un Sırrı

İstanbul’un dar sokaklarında yürüyen herkes bir şeyler arar. Kimi geçmişin izlerini, kimi geleceğin umutlarını… Ancak Nehir’in aradığı şey bambaşkaydı. O, Beyoğlu’nun sisli gecelerinde yankılanan eski bir hikâyenin peşindeydi.

Her şey, Galata Kulesi’nin gölgesinde bulunan küçük bir antikacıda başlamıştı. Nehir, orada rastgele bir sandık açtığında, içinde eski, sararmış bir mektup buldu. Mektupta şunlar yazıyordu:

“Eğer bu satırları okuyorsan, İstanbul’un en karanlık sırrını öğrenmeye çok yaklaştın. Kız Kulesi’nin altında, gecenin en sessiz anında, kapısı yalnızca doğru kişi tarafından açılabilen bir geçit var. O geçidin ardında saklı olanı bulursan, bu şehrin gerçek ruhunu da keşfedeceksin.”

Nehir’in kalbi hızla çarpmaya başladı. Mektuptaki eski tarih ve solmuş mürekkep, bunun bir oyun olmadığını gösteriyordu. Bu, gerçek bir sırdı. Ama asıl soru şuydu: O gerçekten ‘doğru kişi’ miydi?

Ertesi gece, Kız Kulesi’nin karşısında, devamı >> 
Reklamlar