Cumhuriyet düşmanı imamın peşini bırakmıyorlar!

Gaziantep'te, bayram namazı öncesi vaazında, "Keşke savaşı kaybetseydik, belki sonra Osmanlı’yı kurabilirdik" dediği için Valilik tarafından açığa alınan İyinacar Cami İmamı Fadıl Yılan hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Gaziantep Akademik Odalar Birliği, Gaziantep'te, bayram namazı öncesi vaazında, "Keşke savaşı kaybetseydik, belki sonra Osmanlı’yı kurabilirdik" dediği için Valilik tarafından açığa alınan İyinacar Cami İmamı Fadıl Yılan hakkında suç duyurusunda bulundu. Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bektaş Şarklı, imamın daha önce nöbetçi sulh ceza mahkemesi tarafından salıverilmesinin yeniden hukuk karşısına çıkmayacağı anlamına gelmediğini söyledi.

19 oda, CHP, Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhuriyetçi Kadınlar, Gaziantep Kulübü ve çeşitli STK’lar, bayram namazı öncesi vaazında kullandığı sözler nedeniyle tüm Türkiye’nin tepkisini çeken İmam Fadıl Yılan hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundular.

“BU SÖZLERİN ARKASINDA YATAN NEDENLERİ BİLİYORUZ”

Akademik Odalar adına bir açıklama yapan GaziantepKilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ramazan Sürücü, imamın sarf ettiği sözlerin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini kaydetti. Türkiye’de başta siyasetçiler olmak üzere Diyanet İşleri Başkanı’nın hasta ruhlu insanları ziyaret etmesi ve cenazelerinde yer alması nedeniyle bu tür vakaların daha çokça yaşanacağına işaret eden Gaziantep Akademik Odalar Birliği’nin açıklaması şu şekilde devam etti:

“Kurtuluş savaşımız; bu ülkeyi yalnızca işgal altından kurtarmamış, üreten, gelişen çağdaş, aydınlık bir cumhuriyetin ve yeni bir ülkenin kuruluşunu da sağlamıştır. Yanı sıra 20. yüzyılda esaret ve sömürü altında kalan tüm uluslara örnek, dostdüşman herkesin saygı duyduğu bir destan olarak dünya tarihindeki yerini almıştır. Böylesi şanlı bir mücadeleyi yok sayan zihniyetin varlığını ve bu saçmalıklarını dile getirmelerini son dönemlerde sıkça gözlemliyoruz. Kentimizdeki bu camii imamının söylemlerinin arkasında yatan nedenleri bizler iyi biliyoruz. Siyasetçiler, Diyanet İşleri Başkanı böyle hasta ruhlu insanları hastanelerde ziyaret edip, cenaze törenlerinde tam tekmil yer alırlarsa, böyle olayları daha çokça yaşarız. Bu olay, bu konularda siyasetçilerin, bürokratların ve de ülkeyi yönetenlerin ne kadar hassas davranmaları gerektiğini kanıtlamaktadır. Camiiler, ibadethaneler siyaset yapma yerleri asla olmamalıdır.

Bizler bu ülkenin yurttaşları, akademik meslek mensupları olarak; tarihin saptırılmasına, sömürüye ve işgale karşı verilen kurtuluş mücadelemizin değersizleştirilmesine her zaman karşı duracağız. Çağdaş, laik, demokratik ve tam bağımsız ülkeden ve bilimsel düşünceden asla vazgeçmeyeceğiz. Her türlü gerici saldırılara karşı cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır‘ sözünün arkasında durmaya da devam edeceğiz. Hukukun üstün olduğu, çağdaş, laik, demokratik ve tam bağımsız bir Türkiye’de barış ve kardeşlik içinde yaşama kararlılığımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu söylemin hoşgörünün, kucaklaşmanın, kardeşliğin sembolü olan bayram günü, kutsal bir mekân olan camide bayram namazı ibadetine gelen insanlara söylenmiş olması, olayı daha da vahim hale getirmektedir. Bu bağlamda, sarf edilen sözler ifade özgürlüğü sınırları içinde düşünülemez. Bu açıdan bu sözlerin sahibi hukuk çerçevesi içinde en ağır biçimde cezalandırılmalıdır. Akademik meslek odaları olarak Gaziantep Barosuyla birlikte yapacağımız suç duyurusuyla hukuki ve adli sürecin takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz. Bu ve benzer çirkin söylemleri en ağır biçimde kınıyor ve yetkilileri göreve davet ediyoruz.”

“MUTLAKA HESAP VERECEK” 

Türkiye mahkemelerinden zaman zaman toplumu şaşırtan kararların çıktığına dikkat çeken Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bektaş Şarklı, “Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resen başlattığı soruşturma kapsamında ifade verdikten sonra serbest kalan imam hakkında gerekli suç duyurusunu yaptık. Nöbetçi sulh ceza mahkemesi tarafından salınması, hesap vermeyeceği anlamına gelmez. Ayrıca idari soruşturma sürecini de yakından izleyeceğiz. Ülkemizde çok basit nedenlerle görevine son verilen insanlar varken; cumhuriyete, Atatürk ve O’nun silah arkadaşlarına, Kurtuluş Savaşı ve aziz şehitlerimize dil uzatan imamın bir dakika bile görevinde kalmaması gerekir. İdari ve adli soruşturma sürecinin her safhasını titizlikle takip edeceğiz” diye konuştu…

https://odatv.com/cumhuriyetdusmaniimaminpesinibirakmiyorlar11061929.html