19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nda çocuk işçiliğe karşı 'Çocuk işçi değil, geleceğiniziz' sloganıyla yürüyen liseliler ifadeye çağırıldı.
Artvin'in Hopa ilçesinde liseliler Milli Eğitim Bakanlığı'nın projesi MESEM aracılığıyla çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasına dikkat çekip, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren sıra arkadaşlarını hatırlatarak yürüyüş düzenlemişti.
Sendika.Org'un haberine göre dün çocuk işçiliği protesto eden liselilerin aileleri aranarak çocuklarının savcılığa, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla ifade vermeleri gerektiği söylendi.
LİSELİLERİN ÇOCUK İŞÇİLİĞE KARŞI EYLEMİ
19 Mayıs’ta Hopa Parkı’ndan Metin Lokumcu Meydanı’na yürüyen liseliler, Kadıköy'de öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi için adalet talebi yinelenmiş, tutuklanan üniversitelilere dayanışma mesajları verdi.

'Çocuk işçi değil, geleceğiniziz' pankartıyla düzenlenen yürüyüşün ardından yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verilmişti:
- "Bugün burada korkuya karşı durmak, susanların değil, susturulanları duyurmak için buradayız. Çünkü bu ülkede öğrenci olmak artık sadece okumak değil aynı zamanda direnmek demek. Sokaklarda, kampüslerde, yurtlarda tacize uğruyoruz. Korunmamız gerekirken, kolluk güçlerinin hedefi oluyoruz. Gözaltında çıplak aramayla, baskıyla, şiddetle sindirilmeye çalışıyoruz. Bize diz çöktürmek istiyorlar."
- "Ama bilsinler ki; boyun eğmeyeceğiz! Bu ülkenin gençleri, korkuyla değil, umutla yaşamak istiyor ancak hükümet, gençliği her nefesinden tehdit çıkarıyor. Tacizi görmezden gelenler, işkenceyi inkar edenler, gençliği düşman ilan alır! Buradan sesleniyoruz; ne sokakta, ne sorguda, tek bir öğrenciyi yalnız bırakmayacağız. Susmayacağız, Ayşegül’ün, Berke’nin, Sena’nın yanındayız. Gözaltında tacize uğrayan, sokakta baskıya maruz kalan her gencin yanındayız."
- "Devlet MESEM aracılığıyla çocukları işçileştiriliyor, patronlara peşkeş çekiyor. Bu bir insanlık suçudur. MESEM, çocukların ellerine kalem değil, torna makinesi tutuşturmanın adıdır ve MESEM, devlet eliyle çocuk işçiliği organize etmektir. Biz buradan açıkça söylüyoruz: Çocuk işçiliğini meşrulaştıran bu iktidar, sadece yoksulluğun değil gençlik cinayetlerinin de sorumlusudur. Bugün bu ülkenin her köşesinde ter içinde korku içinde çalışan elleri, bu düzenin boğazına yapışacak! Bugün biz bu açıklamayı yaparken, belki başka bir çocuk daha hayatını kaybetti. Çocuk işçiliği kader değil, düzendir. Bu düzeni kabul etmiyoruz."
- "Bugün burada, en savunmasızlarımızı; sıra arkadaşlarımızı kaybetmenin acısını ve haksız yere tutuklanan arkadaşlarımızın sesi olmak için toplandık. Onlar gelecekleri için hayal kurması, arkadaşları ile gezmesi gereken yaşta; soğukta, açlıkta ve umutsuzluk da ailelerinden uzak kaldılar. Bu bir kader değil ihmal. Yaşamını yitiren arkadaşlarımızın sessiz çığlıkları, bize insanlığımızı hatırlatmalı. Onların anısını yaşatmak, artık başka bir arkadaşımızın sokakta, okulda, evde ölmemesi için sorumluluk almakla mümkün. Susup görmezden gelmeyelim."
- "Tutuklu arkadaşlarımız ülkenin geleceği. Onlar özgürlük, adalet ve barış isteyen arkadaşlarımız. Fikir suç değil. Bir öğrenciyi susturmak bir toplumu susturmaya çalışmaktır. Unutmayalım; adalet, sadece adliyede değil vicdan da başlar. Biz susmadıkça bu haksızlıklar karanlıkta kalmayacak."
