Cihat Yaycı ölümcül planın devreye alındığını duyurdu: O ilimize dikkat

Rus-Ukrayna savaşı, İsrail’in Gazze işgali, çizilen yeni ülke haritaları ile birlikte tayin edilen enerji-ticaret koridorları Türkiye ve bölge denklemini de değiştirdi. Yeni konsept dâhilinde 15 Temmuz komplosunu deneyen ve başarısız olan küresel güç odakları Türkiye yeni oyunlar peşinde.

Müstafi Amiral Cihat Yaycı, küresel mahfillerde Türkiye’yi yangın yerine çevirme hesaplarının yapıldığını ve iç aparatları ile birlikte planı devreye sokmak için fırsat kollandığı uyarısında bulundu.

Irak, Suriye, Lübnan, Kıbrıs, Filistin ve İran’da yaşanan gelişmeleri hatırlatan Cihat Yaycı, Amerikan Haber Alma Merkezi CIA’nin 15 Temmuz’dan önce yaptığı Kapadokya paylaşımını tekrar gündeme getirmesinin ciddi anlam taşıdığını vurguladı. Yaycı, CIA ve FETÖ elebaşının bu sembol üzerinden hücre yapılara mesaj yolladığını söyledi.

Öncelikle sığınmacı meselesinin en etkili silahlardan biri olduğunun altını çizen Cihat Yaycı “Sığınmacı meselesi üzerinden önemli sosyolojik sınavlarla karşı karşıya bırakıldık. FETÖ ve benzeri aparatlar bu durumu kullanacak. DEM-PKK bölücülüğüne kazandırılan yeni boyut ve etnik kültürel farklılık bir diğer silah. Bu noktada özellikle kronik Kürtçülüğe ek Alevilere de el atmış olmaları çok hayati bir durum. Ekonomik zorluklar ve sosyal uyum sorunları derinleştirilerek Türkiye’nin iç dinamikleri kasıtlı olarak sarsılmak istenmektedir” dedi.

FETÖ’ye biçilen küresel misyonun “dinler arası diyalog” safsatasıyla Türkiye ve İslam dünyasını dönüştürmek-zehirlemek olduğunu anlatan Cihat Yaycı, şöyle devam etti: Bu proje çok ciddi bir operasyondu. Bu kapsamda çok sayıda akademik çalışma, film ve diziler, belgeseller, kitaplar hazırlandı. Amaç, toplumun dinî ve kültürel dinamiklerini kendi çıkarlarına göre şekillendirmek ve yönlendirmekti. Bu misyonu örgüte yükleyen Vatikan’dı ve Papa II. John Paul Carol Wojtyla, 2010 yılında yayımladığı bir bildiride “Birinci bin yılda Avrupa Hristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Afrika ve Amerika Hristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda Asya’yı ve tabii ki Türkiye’yi Hristiyanlaştıralım” diyerek ülkemiz üzerindeki büyük planın hedefini net bir şekilde anlatmıştı. Ülkenin her yanına sinsi bir biçimde fitne tohumları ekiyorlar.

Şu an Sümela’da bu planın yeni safhası tatbik ediliyor. Fener Rum Patriği’nin Ekümeniklik iddiası ve Sümela’nın müzeden ibadet mekânına dönüştürülmesi ciddi tehdittir. Benzer bir gelişme de Sivas’ta yaşanıyor. Özellikle Gökmedrese’nin karşısında yapılan kazılarda, Anadolu’nun en önemli Türk yurtlarından biri olan Sivas’ta, Hristiyan bir kimlik öne çıkarılmaya çalışılmaktadır. Tüm bu faaliyetlerin Ermeni Diasporası tarafından da destekleniyor olması da önemlidir. Sivas’ı Hristiyan bir merkez olarak tanıtma amacına hizmet ettiği belirtilmektedir.

Bir tarafta Sivas özelinde Ermeni/Hristiyan tarihi inşa etmeye çalışılırken diğer yandan anıtı yapılmak istenen ve Hıristiyan-Ermenilere ait olduğu iddia edilen alandaki 40 Hıristiyan’ın esasında ‘Kapadokyalı 40 cesur asker’ olduğu ifadesiydi. Kapadokya özünde Romalılar açısından gizlenmişlik, hücre yapılanmaların sembol ifadesi gibi anlamlar taşıyor. Diğer yandan FETÖ elebaşının askerî kamuflaj renginde cübbe ile 9 Mart 2016 tarihli vaazında ‘Kapadokyalılar’ ve ‘Kapadokya’nın serkarları’ şifrelerini kullanması önemlidir. CIA’nın tıpkı o dönem olduğu gibi yine Kapadokya görselini kullanması tehlike ve tehdidin boyutunu bir kez daha gösteriyor. Ülkemizin beka ve huzuruna giden yola bırakılmış hiçbir taşın altını FETÖ’nün boş bırakmayacağını net bir şekilde biliyor ve tüm Türk milletini uyanık olmaya çağırıyoruz.

Bir tarafta Sivas özelinde Ermeni/Hristiyan tarihi inşa etmeye çalışılırken diğer yandan anıtı yapılmak istenen ve Hıristiyan-Ermenilere ait olduğu iddia edilen alandaki 40 Hıristiyan’ın esasında ‘Kapadokyalı 40 cesur asker’ olduğu ifadesiydi. Kapadokya özünde Romalılar açısından gizlenmişlik, hücre yapılanmaların sembol ifadesi gibi anlamlar taşıyor. Diğer yandan FETÖ elebaşının askerî kamuflaj renginde cübbe ile 9 Mart 2016 tarihli vaazında ‘Kapadokyalılar’ ve ‘Kapadokya’nın serkarları’ şifrelerini kullanması önemlidir.

CIA’nın tıpkı o dönem olduğu gibi yine Kapadokya görselini kullanması tehlike ve tehdidin boyutunu bir kez daha gösteriyor. Ülkemizin beka ve huzuruna giden yola bırakılmış hiçbir taşın altını FETÖ’nün boş bırakmayacağını net bir şekilde biliyor ve tüm Türk milletini uyanık olmaya çağırıyoruz.