Home
30 Haziran 2025 ( 1 izlenme )
Reklamlar

CHP Kurultay Davası ertelendi


CHP için 'mutlak butlan', yani Özgür Özel'in Kemal Kılıçdaroğlu yerine genel başkan seçildiği kurultayın yok sayılması riski barındıran dava 8 Eylül'e ertelendi. Verdiği şikayet dilekçesiyle süreci başlatan eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın avukatı, duruşmada Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğuna dönmesini talep etti.



Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil çok sayıda yerel yöneticisi tutuklu olan CHP için bugün oldukça kritik bir gündü.

'Mutlak butlan' ( 4-5 Kasım kurultayının yok sayılması) riski barındıran dava Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde saat 10.04'te başladı. Bir buçuk saat süren duruşma sonrası dava 8 Eylül'e ertelendi. Mahkeme görevsizlik kararının kesinleşmesinin beklenmesine hükmetti.

CHP avukatı Çağlar Çağlayan, gelinen aşamaya şöyle açıklık getirdi:

"Bu karar bu konularda Yüksek Seçim Kurulu'nun yetkili olduğunu tarif eder. Zaten tüm partilerin temsilcileri bu tür davalarda mahkemenin işin içine girmesinin yanlış olduğunu ifade ettiler.

YSK'nın görev alanına müdahale etmek, yargı merci konusunda kafa karışıklığına neden olur. YSK sadece kongrelerdeki itirazları incelemiyor, genel seçimlerdeki itirazları da inceliyor.

YSK'nın görev alanına mahkemeler de girerse Türk siyasetinde bundan sonra hiçbir seçim sonuçlanamaz hale gelir. Haliyle bir an önce mahkemenin görevsizlik kararı vermesi ve seçim kurulları eliyle bu işlemlerin yürütülmesi gerekiyor."

Bu arada verdiği şikayet dilekçesiyle yargılama sürecini başlatan eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve tartışmaların göbeğindeki eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun duruşma salonuna gelmediği görüldü.

Adliye çıkışında yapılan açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:

ÖZGÜR ÇELİK: AZINLIK İKTİDARI CHP'SİZ BİR TÜRKİYE İSTİYOR

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, partinin son yerel seçimlerde birinci parti olarak sandıktan çıktığını hatırlatarak şunları kayda geçirdi:

"Cumhuriyet Halk Partisi son bir yıldır yapılan tüm anketlerde iktidarın önünde çıkmaktadır. Böyle bir dönemde, bu koşullarda cumhuriyetin son kalesi olan CHP, 360 derecelik bir saldırı altındadır. Bugün CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu Silivri zindanlarında. Yol arkadaşlarımız tutuklu vaziyetteler. CHP'nin kurumsal kimliği saldırı altında.

CHP Genel Başkanı'na yapılan saldırılar... Amaçlarını biliyoruz. Bugün cumhuriyetin kurumlarını çökerten Ankara'nın azınlık iktidarı, Türkiye'nin ikinci partisi tükenmiş iktidarını sürdürme peşinde. Sandığın sembolik olduğu bir Türkiye istiyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi'siz bir Türkiye istiyorlar."

ÇETİN: KILIÇDAROĞLU'NA GİTMEDİM

Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, adliye çıkışında mevcut yönetimin yanında olduklarını yineleyerek "Ülkenin her alanda sorunu var. Parti içi birliğin şart olması lazım. Bu birlik olmadığı zaman iktidara yardım etmek demektir bu. Bu birliğin sağlanması için elimden gelen her şeyi yapacağım. İlk defa bir iktidar yolu göründü. Birinci partiyiz, fark giderek açılıyor. İlk seçimde birinci parti olacağımıza inanıyorum" dedi.

Çetin, "Kılıçdaroğlu'yla görüşme fırsatınız oldu mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Beyanatlarından sonra olmadı. 'Ben bıraktığım yerden devam edeceğim' diyor. Ben bu beyanatları verenlere karşı görüşmenin faydalı olacağını düşünmüyorum. O yüzden gitmedim."

Peki salonda neler yaşandı?

MAHKEME KABUL ETTİ: DAVAYA KATILABİLİRSİNİZ

Mahkeme başkanı, CHP Parti Meclisi (PM) üyelerinin davaya katılma talebini kabul etti.

PM üyelerinin avukatı, davadaki iddiaların genel başkan seçimine ilişkin olduğunu ve PM seçimlerinin iptaline yönelik bir iddia ve talep olmadığını belirtti.

LÜTFÜ SAVAŞ'IN AVUKATI: KILIÇDAROĞLU DÖNSÜN

Lütfü Savaş’ın avukatı, kurultayın iptalini ve Özgür Özel yönteminin tedbiren görevlerinden uzaklaştırılmasını talep etti.

Yönetimin Kılıçdaroğlu'na verilmesi gerektiğini savunup kurultayda organize şekilde suç işlenerek delege iradelerinin sakatlandığını ileri sürüp şöyle konuştu:

"6 Nisan'daki seçimli kurultay yetkisiz genel başkan tarafından verilmiştir. Kurultay kanuna karşı hileye başvurularak yapılmıştır. Bu kurultay da sakattır. Gayri meşru genel başkan kendini kurtarmak için bir mizansen düzenlemiştir. Seçilmeyen bir kişinin genel başkan olması kabul edilemez."

CHP AVUKATI: MAHKEME PARTİYİ KİMİN YÖNETECEĞİNE KARAR VEREMEZ

Ana muhalefet partisinin avukatı Çağlar Çağlayan’sa Kılıçdaroğlu’nun ceza davasında da ifade vermediğini belirtti. Çağlayan şöyle konuştu:

"Ceza davasındaki delillerden kimsenin kimseye bir menfaat verdiği ispatlanamadı. Mahkemenin siyasi partinin kim tarafından yönetileceğine dair karar verme imkanı yoktur.

Partilerin seçimleriyle ilgili tüm itirazlar seçim kurullarına yapılır. Buna seçim hakimleri karar verir. Davaya ilişkin itirazlar seçim hukukuna ilişkindir. Adliye mahkemelerinin inceleme yetkisi yoktur.

Siyasi partiler, seçimlerini yargı denetimi altında yapar. Mahkemenin siyasi partinin kim tarafından yönetileceğine dair karar verme imkanı yoktur. Aksi durum seçilmişlerin sürekli mahkeme tehdidi altında görevlerini yapmalarına ve kendilerini sürekli baskı altında hissetmelerine neden olur.”

'İKTİDARIN İSTEDİĞİNİ YAPMAYACAĞIZ'

CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erol, duruşma sırasında kameralar karşısına geçerek heyetin bugün bir 'erteleme' kararı vereceği görüşünü dile getirdi:

- "Ben doğrusu bugün bir karar çıkmasını beklemiyorum. Ertelenmesini büyük ihtimalle bekliyorum. Daha düşük ihtimal olarak da reddedilmesini bekliyorum.

- Yüksek Seçim Kurulu'ndan yapılan açıklamaların dikkate alınacağını düşünüyorum. Özellikle şöyle yaparız böyle yaparız diye konuşmadık. Ama CHP Türkiye'nin umudu, bu umudu diri tutmak için ne gerekirse yapacağız.

'İKTİDAR CHP'NİN KENDİ İÇİNE DÖNMESİNİ BEKLİYOR'

- İktidarın bir siyasi kararı olarak ertelenebileceğini düşünüyorum. CHP'nin kendi içine dönmesini ve Türkiye'nin gündeminden uzaklaşmasını bekliyorlar. Biz Türkiye'nin içinde olduğu krizlerin farkındayız. İktidar alternatifiyiz. İktidar alternatifinden beklenenleri de yapmaya devam edeceğiz.

'KILIÇDAROĞLU' YORUMU: İNANMAK İSTİYORUM

- Sayın Kılıçdaroğlu, 'Kayyum gelsin ya da gelebilir deyince oluşan tepkiden daha büyük tepki butlan ve benim gelmeme oluyor. Mesela 'Hatay Belediye Başkanı kayyum olsa benden daha mı iyi olacak?' dedi.

- Sayın Kılıçdaroğlu'nun da partisini ve Türkiye'yi krize sokacak bir adım atacağına inanmak istemiyorum. Partisini ve Türkiye'yi krize sokacak bir projenin içinde yer almayacak bir sağduyuya sahip olduğunu düşünüyorum."

CHP Kurultay Davası ertelendi: İşte duruşmada yaşananlar - Resim : 1

Bu arada davaya katılmayı talep eden CHP Parti Meclisi (PM) üyelerinin isimleri tutanağa yazıldı.

CEMİL TUGAY: KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL

Usulsüzlük yapmakla suçlanan isimler arasında bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Siyasi Partiler Kanunu açıktır, seçim mevzuatı ortadadır. Bu tür bir tartışmanın olması kabul edilebilir değildir, meşru değildir, hukuki değildir" dedi ve ekledi:

"Kurultay sürecinin muhataplarının gördüğü ve bildiğinin hukuksuz olmadığını belirtme borcu dışında başkaca bir söze gereksinim dahi duymayacağı açıktır."

SÜREÇ NASIL İLERLEDİ?

Bilindiği üzere Kasım 2023'te yapılan oylamada mevcut ana muhalefet lideri Özgür Özel 812 oy alarak 13 yıldır bu koltukta oturan Kılıçdaroğlu'nun yerine genel başkan seçildi.

Ancak Lütfü Savaş'la bazı delegeler, bahse konu kurultayın iptali ve yetkili kurulların görevden uzaklaştırılması talebiyle davalar açtı.

Özel, 21 Mart’ta partisini olağanüstü kongreye götüreceğini açıkladı:

"Tüzüğümüzün bana verdiği yetkiye dayanarak, 15 gün sonrasına olağanüstü kurultay kararı aldığımızı ve partiye kayyum girişimlerinin önünü kestiğimizi Türkiye'ye ilan ederiz."

6 Nisan 2025'te yapılan olağanüstü kurultayda Özel yeniden genel başkanlığa seçildi.

Bu sırada Savaş ve beraberindekilerin açtığı davalar, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde birleştirildi.

26 Mayıs'taki duruşmada bir sonraki duruşma tarihi 30 Haziran olarak belirlendi. Ayrıca dilekçelerde 'mutlak butlan' ifadesi resmi kayıtlara geçti.

Türk Dil Kurumu'na göre butlan Arapça kökenli bir sözcük ve geçersizlik anlamına geliyor. Hukukta, hukuki işlemlerdeki geçersizlik türlerinden biri olarak tanımlanıyor.

Bu davada hukuken kurultayın baştan itibaren yok sayılması, alınan tüm kararların geçersiz sayılması demek oluyor.

Eğer mahkeme bu yönde karar verirse Özgür Özel başkanlığındaki yönetim 'hukuken hiçbir geçerliliği olmayan' bir yapı haline gelecek ve partinin yeniden kurultaya gitmesi gündeme gelecek.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve iadesi de beklenen ihtimaller arasında.

Bu süreçte hukuk davası dışında bir de ceza davası açıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kurultayda usulsüzlük yapıldığı suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma başlattı ve iddianame 3 Haziran'da kabul edildi.

Bu iddianamede İmamoğlu dahil 12 kişi hakkında "oylamaya hile karıştırma" suçundan bir yıldan üçer yıla kadar hapis cezası isteniyor. Eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na mağdur, Lütfü Savaş'a ise müşteki sıfatıyla yer veriliyor.

Kılıçdaroğlu ilk etapta ifade vermeye gitmedi. Bunu "Partimi adliyede tartıştırmam" sözleriyle açıkladı.

Ancak yakın zamanda yaşanan bir gelişme, parti içinde yeni tartışmalara yol açtı.

KILIÇDAROĞLU: PARTİYİ KAYYUMA MI BIRAKAYIM?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç, geçtiğimiz hafta Kılıçdaroğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Siyasetçiye yakınlığıyla bilinen bu üç isim, eski genel başkana mutlak butlan kararını tanımamasını teklif etti, ancak ret yanıtı aldı: "Partiyi kayyuma mı bırakayım?"

İmamoğlu, önce kulislerden yayılan sonra da Seçer tarafından kameralar karşısında doğrulanan bu sözler sonrası 'ihanete uğramış gibi hissettiğini' söyledi.

Yavaş'sa Özel ve Kılıçdaroğlu'na birlik çağrısında bulundu:

"Bugün öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bir ve beraber olmaktan başka ne şansımız var ne de çaremiz. Hep söyledim: Bu sadece bizim partimizin meselesi değil, tüm muhalefet partilerinin sorumluluğudur. Çünkü eğer birlikte hareket etmezsek, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybederiz. Hatta torunlarımız dahi bizi affetmez."

"Bu süreçte önceki genel başkanımız, mevcut genel başkanımız ve tüm partililerin tek yumruk halinde bir ve bütün durması en büyük arzumdur, olması gerekendir. Aksi halde ben dâhil hiçbirimizin siyaset yapmasının bir anlamı kalmaz. Benim anlatmak istediğim sadece bundan ibarettir."

ÖZEL: VERECEKLERİ HER KARARA HAZIRIZ

İlk günden itibaren bu davanın bir yere varmayacağını söyleyen Özel, cumartesi günü Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) kongresine katılmak üzere geldiği Berlin’de bu görüşünü yineledi.

- "Bir olumsuz sonuç çıkmayacağına eminim zaten. Maksat sonuç almakta değil. Maksat süreçte partiyi tartıştırmak. Üzüldüğüm nokta; bu oyuna gelip partiyi tartışanlar var, partiyi tartıştıranlar var. Bu yüzden diyorum ki bu sonuç odaklı değil, süreç odaklıdır.

- Oyuna gelmeyelim, önümüze bakalım. CHP iktidara yürüyor. Birlik, beraberlik içinde iktidara yürümeye devam edelim. Bizim ötekimiz yok, bizim eskimiz yok.

- Bizim kenarda bıraktığımız, geride bıraktığımız kimse yok. Bugüne kadar saygıda kimseye kusur etmedik, bundan sonra da etmeyiz. Herkesin hep birlikte doğruları yapma zamanıdır."

Ana muhalefet lideri, dün de verilecek her karara hazır olduklarını bildirdi. "Ümidimiz şudur, bugün bir mahkeme görülecek. O mahkeme, bugün ne karar verecekse kararını versin" dedikten sonra şöyle devam etti:

- "Çünkü o mahkeme, sonuç odaklı bir mahkeme değil; süreç odaklı bir mahkemedir. Amaç Türkiye'nin son yerel seçimlerin birinci partisini tartıştırmak. Bu tartışmadan ne partiye ne de ülkeye bir fayda çıkar. Tartışma bitsin. Bugün ne karar vereceklerse versinler.

- Verecekleri her karara hazırız. Cumhuriyet Halk Partisi dimdik ayaktadır. Ama bu işi uzatıp da zulmetmesinler artık bize."

İHTİMALLER NELER?

Peki ya mevcut CHP yönetimi için olumsuz karar çıkarsa... İhtimaller neler olabilir?

İlk senaryoda mahkeme sadece 'mutlak butlan' kararı verebilir. Bu durumda ana muhalefet partisi yönetiminin temyize başvurması gündeme geliyor.

Temyiz süreci devam ettiği sürece de Kılıçdaroğlu'nun partinin başına geçmesi mümkün görünmüyor.

İkinci senaryo ise mahkemenin buna ek olarak tedbir kararı vermesi. Bu seçenekte mahkeme 'mutlak butlan' kararı alıp tedbiren de eski yönetimi başa getirebilir. Ya da CHP'lilerden oluşan bir heyet belirler.

Yani Özel'in ilk kez genel başkan seçildiği 4-5 Kasım 2023'teki kurultay ve 6 Nisan 2025'teki olağanüstü kurultay yok sayılır. Oylamanın yeniden yapılması gündeme gelir.

HUKUKÇULAR NE DİYOR?

Hukukçular mahkemenin görevsizlik kararı vermesi ve konuyu yetkili merci olan Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) aktarması gerektiğine dikkat çekiyor.

AKP’nin YSK Kontenjan Temsilcisi Recep Özel de NEFES’e verdiği demeçte şunları kayda geçiriyordu:

"YSK’nın verdiği kararı asliye ceza mahkemesi ya da ağır ceza mahkemesi bozamaz. Bozmamalı. Böyle bir şey olamaz.

Bütün sistem allak bullak olur eğer mahkeme bu kararı bozarsa. Şu anda asliye hukuk mahkemesi ‘İbra oldu mu, başkanlık divanı oluştu mu?’ bu konularda karar verebilir.

Bir usulsüzlük görürse, bunun seçim kısmıyla ilgili herhangi bir karar vermesi çok çok yanlış olur."

Nefes

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Mansur Yavaş talimat vermişti: Ankara'da büyük rant elde edenler isim isim belirlendi Anketler açıklandı Erdoğan o ismi hedef aldı Asgari ücreti bir tek o bildi! Özgür Demirtaş iki ay sonra yaşanacakları açıkladı çok kuvvetli geliyor..