Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak, koronavirüsün karaciğeri nasıl etkilediğini açıklayarak önemli bilgiler verdi. Prof. Dr. Yaprak, koronavirüslerin aslında insanlarda hastalık yaptığı bilinen ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 10 ila 15'inden sorumlu bir virüs ailesi olduğuna dikkati çekti. Koronavirüslerin dört farklı çeşidi olduğuna değinen Prof. Dr. Yaprak, şöyle devam etti: "Bu virüsler insanlar dışında hayvanlarda da bulunur. Koronavirüsün alfa, beta, gama ve deltacoronavirüs olmak üzere dört farklı cinsi var. Alfa ve beta coronavirüs insanları enfekte edebilirken, gama ve delta coronavirüs sadece hayvanları etkileyebiliyor. 20 yıldan kısa bir süre önceye kadar koronavirüs, insanlarda hafif derecede hastalığa neden olan bir virüs olarak değerlendirildiği için aslında araştırmaların çok da odak noktası olmamıştı, ta ki 2003 yılında Çin'de SARS'a ve 2012 yılında Arap yarımadasında MERS salgınlarına yol açasıya kadar. Çin'in Wuhan kentinde Aralık 2019 sonunda başlayarak tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüse ise SARSCoV2 adı verildi ve yaptığı hastalığa ise COVID19 hastalığı denildi. Hastalık kısa zamanda tüm dünyaya yayıldı ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edildi." HASTALIK 4 ŞEKİLDE GÖRÜLÜYOR KARACİĞERSAFRA YOLLARINA DA UĞRUYOR SİROZ HASTALARINA DİKKAT KİLO ALMAYIN, BİTKİSEL İLAÇLARI TEMKİNLİ KULLANIN

Prof. Dr. Yaprak, koronavirüse yakalananların 4 klinik tablo şeklinde hastalığı geçirdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Bir kısım asemptomatik yani hiçbir bulgu vermeden geçirirken, vakaların yüzde 50'si hastalığı ağır bir grip gibi 714 gün hissederek geçiriyor. Yüzde 15'lik kısım hastaneye, yüzde 5'lik kısım ise yoğun bakım yatışı gerektirecek kadar ağır geçiriyor. Virüsün insan vücuduna girdiği yol damlacık enfeksiyonu şeklinde solunum yolu olsa da virüsün tutunduğu ACE2 reseptörleri burun, boğaz, akciğer dışında kalp, böbrekler, karaciğer ve safra yollarında da bulunmakta."
Koronavirüsün karaciğerde hastalığa yol açıp açmadığı konusuna ilişkin ise Prof. Dr. Yaprak, şu açıklamada bulundu: "Daha önceki SARS enfeksiyonunda karaciğerin etkilenme oranı yüzde 60 oranında saptanmış. COVID19'da henüz net bir bilgi olmamakla beraber ACE2 reseptörleri yüzde 59.7 oranında safra kanalı hücrelerinde, yüzde 2.6 oranında da karaciğer hücrelerinde bulunmuş. Virüsün dışkıda bulunma oranının yüzde 30 olduğu ve hastaların yüzde 10'unda ishal şikayetinin de bulunduğu bilinmekte. Tüm bu bulgular virüsün bir şekilde karaciğersafra yollarına da uğradığını destekliyor."
Prof. Dr. Yaprak, COVID19'a yakalanan hastaların yüzde 1453 kadarında yapılan kan tahlillerinde karaciğer enzimlerinin de yüksek saptandığına işaret ederek, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: "Bu yüksekliğin nedenine yönelik birkaç olası mekanizma mevcut. Bunlardan bir tanesi sistemik olarak enfeksiyonun karaciğeri ikincil etkilemesi, ikinci olası mekanizma altta ılımlı karaciğer hastalığı olanların virüs ile birlikte karaciğer değerlerinin bozulması, üçüncü olası mekanizma ise virüsün karaciğerde direkt hasar yapma yani hepatite yol açma riski. Ancak bu son olasılık en düşük ihtimal gibi görünüyor. Daha düşük bir ihtimal ise enfeksiyona yönelik kullanılan bazı ilaçların karaciğer enzimlerinde geçici yükselmelere sebep olma olasılığıdır. Sebep ne olursa olsun hastalığı geçirenlerde karaciğerde kalıcı bir hasar gelişmediği biliniyor. Ancak hali hazırda karaciğer sirozu olan hastaların bağışıklığının düşük olduğu ve virüse yakalanmaları durumunda hem hastalığı daha ağır geçirecekleri hem de mevcut karaciğer siroz bulgularının enfeksiyonun sistemik etkisi ile daha da kötüleşeceğini söyleyebiliriz."
Ancak hiçbir hastalığı olmayan sağlıklı insanları bekleyen başka bir tehlike olduğunu belirten Prof. Dr. Yaprak, şu bilgileri verdi: "Virüsten korunma nedeni ile evde izolasyon altında olduğumuz bu günlerde kilo almamaya çalışmalıyız. Mümkün mertebe evde hareket ve egzersiz yapmaya, sağlıklı beslenmeye, atıştırmalardan kaçınmaya dikkat etmemiz gerekiyor. Zaten dünya genelinde karaciğer yağlanmasının her 3 kişiden 1'ini etkilediğini ve karaciğer yağlanmasının beraberinde metabolik sendrom, diyabet, koroner kalp hastalıkları, siroz gelişme riskinin arttığını bilmekteyiz. Bu yüzden evde izolasyon sürecini kilo almadan atlamamız tüm vücut sağlımız için çok önemli. Son olarak virüse karşı bağışıklığımızı arttırma gayreti ile ne olduğunu bilmediğimiz bir takım bitkisel reçetesiz satılan takviye edici ürünlere karşı çok dikkatli olmalıyız. Doktor tavsiyesi olmadan kulaktan duyma bilgiler ile kullanılacak aşırı dozda bitkisel ürünler karaciğerimize zarar verebilir."
Yoksul vatandaşa şükür nasihatı veren Diyanet bakanlıkları solladı12 izlenme
Can Ataklı yazdı: ‘Erdoğan’ın oyununu Meral Akşener bozdu!’9 izlenme
Ukrayna'dan Bayraktar TB2 hamlesi9 izlenme
İmamoğlu ve babası için açılan dava sonuçlandı!5 izlenme
Bu artık nankörlükten öte! Kudurdunuz mu, ayıp oluyor beyler!7 izlenme
Selvi'den ilginç yazı: Bu formül AK Parti’yi Erdoğan’ın elinden almak için bir tuzak8 izlenme
Türkiye'ye büyük yatırım! Tam 8 trilyon dolar10 izlenme
Osman Pamukoğlu partisi HEPAR'ı kapattı!10 izlenme
Bilge Sitesi’nin A bloku, 105 kişiye mezar oldu: 21 yıl hapis cezası alan 2 sanık 35 gündür dışarıda!
Son dakika: Tarım Kredi'den müjde! 3,5 milyon onsluk altın! Ons altın nedir? 1 ons altın kaç gram eder?
ABD'li Senatör Lindsey Graham haddini aştı! "Türkiye Suriye'nin kuzeyine girerse...".
MEB ‘uyuşturucuyla mücadele’ görevini Diyanet’e devretti: Madde bağımlısına dua okuyacaklar