Türkiye, gelmiş geçmiş en büyük yıkımlardan birini yaşamaktadır. Ulusal varlıklarımız, yer altı ve yerüstü kaynaklarımız yabancı sermayeye, yabancı madencilik şirketlerine pazarlanabilmektedir. Emperyalist Avrupa Birliği'nin dayattığı "uyum" adı altındaki yasalarla Türkiye, topraklarını, madenlerini ve zenginliklerini "işletme hakkı", "mülkiyet hakkı" gibi tartışmaların konusu haline getirebilmiştir. Türk mühendisleri, Türk şirketleri her türlü yerli çaba desteksiz bırakılmakta ve yabancı şirketlerin kapitalist hakimiyet alanlarında satılabilir değişkenler olarak, kaynaklarımız günübirlik politikalara hapsedilmektedir.
Çevresel sorunlar olarak dillendirilmeye çalışanların, "yapay gündemler", "ajitasyon politikaları" ve Türkiye'yi "kültürel Vandalizm"le suçlamak ötesinde bir anlamı bulunmamaktadır. Bilim insanları bağımsızlık bilinciyle çalışmalarını sürdürmekte ve ne yazık ki sabotajlarla, "elektronik harp" temelli yeni nesil suikastlarla yok edilebilmektedirler.
Hasankeyf yalanlarının ardında ne var: Çevre Emperyalizmi Ve Ilısu Barajı Örneği
Kritik uyarı! Kar yağışı akşam geri dönüyor11 izlenme
Ahmet Hakan'ı köşeye sıkıştıracak hamle7 izlenme
AKP il başkanı İstanbul Valisi'nin basın açıklamasına katıldı! 'Bu görüntü kabul edilebilir mi?'5 izlenme
Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınmasına gazetecilerden tepki yağdı: "İntikam hamlesi"7 izlenme
Son dakika: İşte Türkiye'de koronavirüs nedeniyle karantinaya alınan 142 yerleşim alanı!.8 izlenme
SGK'nin geri ödemeden çıkardığı 52 ilaç için dava açıldı!7 izlenme
Anıtkabir'de su kaçağı önlenemiyor: Restorasyon 9 ay sürecek9 izlenme
Deprem uzmanı açıkladı: Türkiye'de yıkıcı depremlerin beklendiği iller belli oldu7 izlenme