20 Aralık günü herkesi uyarmıştım.
Yazımın başlığı şuydu:
“Dövizde balon çok şişti”.
Özetle şöyle demiştim:
“Döviz kurları sürekli yükseliyor.
Peki gerçekçi mi? Hayır.
Gerçekçi kur çok daha aşağılarda.
Türkiye’yi takip eden yabancıların görüşü de bu.
Her gün yüzde 35 artış.
Bu kabul edilir bir durum değil.
Karar almada yaşanan gecikmenin faturası kabarıyor.
Zaman iktidarın aleyhine işliyor.”
Bu uyarıyı yapmamın bir nedeni vardı.
Üretim yapan sanayici,
Birikimi olan vatandaşlar,
Toplumun tüm kesimleri döviz, altın peşindeydi.
“Tatlı kâr” peşinde olanlar da az değildi.
Ama geniş bir kesim de tasarrufunu koruma derdindeydi.
Zarar etsinler istemedim.
Rüzgar dar gelirlileri de etkilemişti.
Yoksullar da küçük tasarruflarını dolara çeviriyordu.
100, 200, 500, bin, … dolarlar alınmaya başlandı.
Hem de 1617 liradan.
Zor karar verdiler.
Emekle kazandıkları üç beş kuruş.
Erisin(!) istemediler.
Bu piyasada vagona en geç garibanlar biner.
O zaman da iş işten geçmiştir.
Kötü vurgun yerler.
Yine öyle oldu.
Ben onları düşünmüştüm.
İş kontrolden çıkmıştı.
Böyle gidemezdi.
Geç kalındığı da ortadaydı.
Aynı gün akşam saatlerinde önlemler açıklandı.
Adına “Kur korumalı TL mevduatı” dendi.
Dövizde sert düşüş yaşandı.
Dolar şimdilik 1213 TL bandında.
Keşke önlem çok daha önce alınsaydı.
Gariban bu işten zarar görmeseydi.
İktidar 2003 yılından bu yana ekonomide çok hata yaptı.
Bedeli de ağır oldu.
Sonunda Türkiye’nin mecburiyetleri galip geldi.
Bir yola girildi.
Yatırım, üretim, istihdam, ihracat.
“Kontrollü kambiyo”ya karşı çıkıldı.
Ama ilk adım atıldı.
Şimdi üretim, istihdam için hızlı hareket etmeli.
Sanayicinin, çiftçinin önü açılmalı.
Artık yeni hatalara tahammül yok.
Döviz kurları artarken kimse beklemedi.
Zamlar yağmur gibi geldi.
Benzin, mazot fiyatları haftalık değişti.
Gıda fiyatları sürekli yükseldi.
Vatandaşın haline marketlerdeki görevliler bile acıdı.
Kısa sürede gıda maddeleri ortalama yüzde 50 pahalandı.
Zamlara gerekçe olarak maliyetler gösterildi.
Döviz kurlarındaki artış bahane edildi.
Döviz kurları düştü.
Ama fiyatlar yerinde duruyor.
Zamları otomatiğe bağlayanlar tersini yapmalı.
Halkın geniş kesiminin talebi bu.
Fiyatı hemen düşmesi gereken benzin, mazot…
Şu anda 12 lira düzeyinde.
Çiftçi tarlasını süremez halde.
Vatandaş arabaya binmekten korkuyor.
Toplu taşım maliyetleri de yüksek.
Herkes fiyatlar düşecek beklentisindeydi.
Ama boş çıktı.
Bir kararname yayınlandı.
Petrol fiyatlarındaki düşüş pompaya yansımayacak.
ÖTV’ye gidecek.
Çiftçi de, nakliyeci de, vatandaş da zamlı fiyattan benzin, mazot almaya devam edecek.
Keşke daha işin başında bu yapılmasaydı.
Hiç olmazsa bir süre dayanılsaydı.
Devlet kötü örnek oldu.
Özel sektör fırsatçılarına malzeme verildi.
Daha şimdiden;
“Devlet zamları geri almadı.
Biz niye alalım” demeye başladılar.
Toplumun her kesimi burnundan soluyor.
İktidar dikkate almalı.
Benzin, mazot dahil zamlar geri çekilmeli.
Aksi durumda olacaklar belli…
İsmet Özçelik
Aydınlık
MHP Lideri Bahçeli’nin Basın Danışmanı Yıldıray Çiçek: Ne Cumhuriyet’in ne de milliyetçiliğin sonu gelmez!11 izlenme
Hiç kimsenin yemediği siyasi hile11 izlenme
Boğaziçili arkadaşlara5 izlenme
FETÖ’cülerin devası9 izlenme
HER ŞEY KENDİNİ ELE VERİYOR5 izlenme
Avro-Atlantik Camiasının Sefiri8 izlenme
ABD kuşatmasını dostlukla parçalarız: Tarihi fırsat kapıda11 izlenme
Biden tayfasının gemisi Titanic gibi su alıyor! Merdan Yanardağ, İsmail Saymaz...8 izlenme
F-16 balonu
FETÖ’nün sahte belgesini ‘devlet sırrı’ zannetmiş!
CHP’de kafalar karışık!
Amerikancılara kötü bir haber daha