Önceki gün sosyal medya üzerinden yazılı açıklama yapan Milliyetçi Avukat Hareketi, baro yönetiminin PKK’ya sahip çıkan, terör örgütü eylemlerine kalkan olan ve Türkiye’yi uluslararası kuruluşlara şikâyet eden tavrına tepki gösterdi.
“Bölücülüğe değil, Türkiye'ye sahip çıkıyoruz!” başlıklı bildiride, tüm avukatlara kongrede birlikte mücadele etme çağrısı yapıldı.
Bildiride şu ifadeler kullanıldı:
“İstanbul Barosu'nun ve Türkiye’nin bir süredir gündeminde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ve Baro Yönetim Kurulu’nun görevden alınması için açtığı dava yer almaktadır. Başlayan sürecin Baro Yönetimi tarafından kamuoyuna çarpık bir niyetle sunulduğunu gördükçe; meslek onurumuz, vicdanımız ve vatanımıza olan sorumluluğumuz gereği kamuoyuna bu seslenişi gerçekleştirmeyi zorunlu görüyoruz.
“Savcılık makamının soruşturma gerekçesi, silahlı terör örgütü mensubu olan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin isimli iki teröristin Suriye’deki çatışma bölgesinde etkisiz hale getirilmesi üzerine İstanbul Barosu Yönetim Kurulu tarafından 21.12.2024 tarihinde yaptığı açıklamanın içeriğidir. Baro Yönetimi, teröristlere sahip çıkan, terör örgütü eylemlerine kalkan olan ve Türkiye’yi uluslararası kuruluşlara şikâyet eden bir açıklama yapmıştır.
“Gerçek böyle iken mevcut baro yönetimi, kamuoyunda adeta ‘Baro’ya darbe yapılıyor’ imasıyla süreci çarpıtmaktadır. Çok açık ifade edelim; bu soruşturma ve dava, mevcut İstanbul Barosu Yönetimi ‘muhalif, demokrat, insan hakları savunucusu’ olduğu için değil, terör örgütüne ve bölücülüğe kalkan olduğu için başlatılmıştır.
“20 Ekim 2024’te seçilen mevcut yönetim, daha ilk andan beri tarafını net olarak göstermiştir.
“Oy sayımı tamamlanır tamamlanmaz ‘Anayasa’nın değişmez maddelerine olumlu anlamda dokunulabililir…’ diyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerine yöneltilen saldırılara ortak olmaya tevessül etmiş, ardından kamuoyundan gelen tepkiler üzerine ise açıklamasının bağlamından koparıldığını ve yanlış anlaşıldığını öne sürerek geri adım atmak durumunda kalmıştır.
“Cumhuriyet Devrimi’ne kılıç çeken bölücülüğü ve feodal ağalığı yıkarak ‘Tunceli’ olarak isimlendirilmiş ilimizi, açıklamalarında ‘Dersim’ olarak anıp bölücülükle birleşen Yönetim, yine gelen tepkiler üzerine açıklamasının tivitini silerek düzeltmek zorunda kalmıştır.
“Yaptığı Silivri ziyaretlerinde ‘demokrasi kurbanları’ torbasına Osman Kavala ve Selçuk Kozağaçlı’yı da eklemek suretiyle Soros elemanları ve terör örgütü iltisaklı avukatları da katarak her türlü milli devlet düşmanı kuvvetle buluşma hedeflerine dolu dizgin gitmektedirler.
“Haklarında yakalama kararları bulunan terör örgütü mensuplarını ‘gazeteci’ diye niteleyerek meşrulaştırma gayretinin yanında ülke bütünlüğüne kast eden bölücü teröre karşı hukuken meşru bir mücadele yürüten Türkiye Cumhuriyeti’nin bu mücadeleyi Cenevre Sözleşmesinin ihlali olarak nitelendirerek savaş suçlusu olarak yansıtmaya yeltenen Yönetim, nihayet geri adım atacak zaman bulamadan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma ile karşı karşıya kalmıştır.
“Her türlü bölücü kalkışmaya kol kanat geren Yönetim, kendi hukuksuzluklarını ‘Baromuza Sahip Çıkalım!’ söylemiyle meşrulaştırmaya çalışmaktadır.
“Bizler Mahmut Esat Bozkurt yürekli ve Cumhuriyet Devrimi’nin kararlılığında milliyetçi avukatlar olarak ilan ediyoruz ki;
“Baro Yönetimi’nin makyajı akmıştır! Baromuzun bölücülüğe ve gericiliğe kalkan edilerek kötüye kullanılmasını kabul etmiyoruz!
“Türkiyemiz, ABD tehditleriyle göğüs göğüsedir. Baro Yönetimi eliyle milli bütünlüğün düşmanı bölücülüğe alan açılmasına karşı ayağa kalkıyoruz!
“Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ışığında aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür avukatlar olarak bir araya geliyor ve Milliyetçi Avukat Hareketi’nin kuruluşunu ilan ediyoruz.
“Bizler, İstanbul Barosu’nda bulunan Milliyetçi Avukat Hareketi olarak; milli duyarlılığı olan tüm meslektaşlarımıza çağrıda bulunuyoruz! Bizler bu tiyatroya ortak olmayacağız! Mustafa Kemal Atatürk kararlılığını, Mahmut Esat Bozkurt ruhunu baromuzda yeniden hakim kılmak için söz veriyoruz!
“ABD destekli etnik bölücülüğe ve terör faaliyetlerine karşı meslektaşlarımızı tavır almaya çağırıyoruz.
“147 yıllık İstanbul Barosu’na ve bilinçlerimize örtülmeye çalışılan ‘PKK dostlarına özgürlükten ibaret insan hakları’ örtüsünü yırtıp atıyoruz ve ilan ediyoruz:
“Tüm avukatlarımızı bu çağrıya ortak olmaya, bu tavrı hep birlikte 23 Şubat 2025 günü yapılacak İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda bizimle birlikte mücadeleye çağırıyoruz!”