Genellikle erkekler için bir ritüel haline gelen tıraş olmak kadınlar içinde oldukça önemlidir. Peki bu tıraş olma hikayesi ne zaman başladı ?
Kesin bir tarihe ulaşamayan
araştırmacılar M.Ö 100.000 yıllarında mağaralarda yaşayan atalarımızın taşlarla
veya deniz kabuklarıyla tıraş olduklarını söylemektedir. Daha sonraları ise
taşın törpülenip sivrilmesiyle daha keskin tıraşlar yapılabildiği öne
sürülmektedir. Tıraş bıçaklarının ise metal işleme ve madencilikteki gelişmeler
sonucu ortaya çıkmıştır.
Mısır uygarlığında da tıraş olmak oldukça
önemli bir yere sahiptir. Vücut kıllarından sürekli kurtulmak isteyen
Mısırlılar, o dönem ki maddelerden tüy dökücü kremler üretmişlerdir. Temiz olma
kaygısı ile insanlar tıraş olmaya başlamış olabilir. Çünkü vücut kılları bitler
ve mikropların üremesi için ideal bir ortamdır. Mısır'ın sıcak ikliminde vücut
kılları oldukça kötü bir koku oluşmasına neden olurdu. Mısır'ın üst kademe
insanları vücut kıllarından arınır ve sürekli yıkanırlardı. Bu anlayış bir süre
sonra tıraşın sınıf ve statü sembolü
olmasına yol açmıştır. Mısır da tıraşsız olmak, tıraş olabilecek duruma sahip
olmamak yada toplum içinde nasıl göründüğünü önemsememek anlamına gelmektedir.
Mısır'dan sonra, Avrupa, Asya ve Orta
Doğu'da da tıraş olmak yaygınlaşmaya başladı. Her kültürde farklı tıraş olma
şekilleri ortaya çıkmıştır. Bazı kültürler de yüz kısmı tıraş edilirken diğer
kısımlara dokunulmamıştır. Bazı kültürlerde ise saç ve sakal kesimine ait
modeller oluşturulmuştur.
Tarih öncesinde de temizlik açısından
tıraş olma eğilimi gösteriyor olmamız bu dönem de ve gelecek dönem de tıraş
olmanın önemli bir konu olduğunu göstermektedir.