Almanya'nın favori adayından çarpıcı Türkiye mesajı

Almanya'da pazar günü yapılacak seçimlerde Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başbakan adayı Olaf Scholz, Türkiye'den Almanya'ya işgücü göçünün Almanya için bir zenginlik olduğunu söyledi.

SPD'nin genel merkezi Willy Brandt Evi'nde Hürriyet'e konuşan Olaf Scholz'un yanıtları özetle şöyle:

Türkiye ile Almanya arasında İşgücü Anlaşması 60 yıl önce imzalandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Scholz: Almanya bu sözleşmeyle bir göç ülkesi oldu. Almanya ailelere iş perspektifi sunarak insanların mutluluğu bulduğu, çocuklarının okula gidebildiği bir umut ülkesi oldu. Bu Almanya için büyük bir zenginlik. Almanya ile Türkiye arasında özel bir bağ var. İnsanlar bizi birbirimize bağlıyor.

Türk kökenlilerin hâlâ uyum sorunu olduğunu düşünüyor musunuz?

Scholz: Genelde Almanya'da uyum gerçekleşti. Okul sistemimizin ve buna bağlı imkânların bunda katısı büyüktür. Ben eğitimin daha da iyileştirilmesini destekliyorum. Bazı kentlerde ilkokul çocuklarının yarısının annebabası veya büyükannebüyükbabası Alman kökenli değil. Yaşam gerçeğimiz bu. Buna göre hareket etmeliyiz. Almanya hem ekonomik hem de sosyal açıdan göçten faydalandı. Benim için toplum içerisinde karşılıklı saygı önem taşıyor, bunu Seçim kampanyamda da vurguluyorum her zaman. Kimse kendisinin diğerlerinden daha iyi olduğunu düşünmemeli. Bu uyumun gerçekleşmesi için de önemli bir olgudur.

Özlem Türeci ile Uğur Şahin'in tüm dünya insanlarının yararına bir aşı üretmelerine ne dersiniz?

Scholz: Bayan Türeci ve Bay Şahin şahane insanlar. Onları Mainz'da ziyaret ettim. 20 yıllık temel araştırma döneminden sonra kısa bir süre içinde Covid19 pandemisine karşı modern bir aşı ürettiler ve BioNTech ile başarıya ulaştılar. Dünya onlara müteşekkirdir ama madem pandemiye değindiniz, bu şansı değerlendirmek istiyorum. Aşı olun! Çevrenizdeki dostlarınızla, ailenizle, spor kulüplerinde, iş yerlerinde arkadaşlarınızla konuşup onlara aşı olmalarını önerin. Hem kendi sağlığınızı hem de diğerlerinin sağlığını korumuş olursunuz. Bu çok önemli.

Şimdiye kadar hiç özel olarak Türkiye'ye gittiniz mi?

Scholz: Evet, İstanbul'a gittim. Çok canlı bir kent. Çok iyi zaman geçirdim. Hâlâ da unutamadığım iyi anılarım oldu.

SPD'li Başbakan Gerhard Schröder TürkiyeAB ilişkileri için büyük angajman gösterdi. Ama son yıllarda TürkiyeAB ilişkilerinde tam bir durgunluk yaşanıyor. Size göre bu ilişkiler nasıl gelişecek?

Scholz: Dostum Schröder, Türkiye ile Almanya ve Türkiye ile AB ilişkilerine hep önem verdi. Bir şeyi belirtmek isterim, Almanya Türkiye ile halen sıkı işbirliği içinde. Son olarak Afganistan'daki kurtarma operasyonu sırasında Türk askeri Kabil havalimanının korunmasında önemli görev üstlendi. Şu anda ülkeden kaçıp komşu ülkelere sığınmak isteyen insanların korunmasında da işbirliği yapmamız önemlidir. Ben orada birlikte çalışıyor olmaktan memnuniyet duyuyorum. Türkiye konusunda karşılıklı iyi ilişkide bulunmaya çabalamalıyız. Tabii ki hukuk devleti, demokrasi ve özgürlük gibi konular çok önemli rol oynamakta. Bu konular üzerinde konuşup tartışmalıyız.

Federal Almanya Cumhuriyeti'nde ve Avrupa'da bundan 60 yıl sonra Türk kökenli Almanları nerede görüyorsunuz?

Scholz: Umarım bu o zaman tartışılması gereken bir konu olmaktan çıkar. Ve umarım ki geçmiş zamanda ebeveynleri, büyükanne ve büyükbabaları Türkiye'den Almanya'ya gelmiş olanlar kendilerini bu ülkenin vatandaşı olarak iyi hisseder. Siz bize aitsiniz. Siz bizdensiniz. Ben iyimser bir şekilde bunun böyle olacağından eminim.

Sizce Türk kökenli seçmenler neden SPD'yi seçmeli?

Scholz: Çünkü SPD, toplumda daha fazla saygı, daha iyi bir beraberlik, iyi bir gelecek için mücadele eden ve önümüzdeki vazifeleri gerçekten çözecek tek parti. Kimse başkasına tepeden bakmamalı. İster zanaatkâr, ister tiyatro yönetmeni, ister hasta bakıcı olun, seçtiğiniz yaşam yoluna saygı gösterilmeli. Konu pandemi döneminde paket taşıyıcılarına, kasiyerlere ve yaşlı bakıcılarına alkış tutmak değil, konu uygun ücretler ödemek ve düzgün çalışma koşulları sağlamaktır. Bu da bir saygıdır.

Başbakanlığımın ilk senesinde yasal asgari ücreti 12 Euro'ya yükseltmek istiyorum. Bundan yaklaşık 10 milyon vatandaş yararlanacaktır. İkinci konu ülkemizin ekonomik geleceği ile ilgili. İklim değişikliğine karşı mücadele, bundan 10, 20 ve 30 yıl sonra Almanya'da hâlâ iyi, güvenli ve iyi ücretli işlerin olması için büyük çaba göstermemizi gerekiyor. Bunu kararlılıkla ele alacağız. Üçüncü konu ise, dünyada itilip kakılmayan güçlü ve egemen bir Avrupa olmak. Bunlar hepimizi etkileyen büyük başlıklar. Türkiye'den Almanya'ya göç edenlerle SPD arasındaki uzun bağa dikkat çekmek istiyorum. SPD'den başka hiçbir parti uyum ve iyi AlmanTürk ilişkisi için bu kadar çok çaba göstermedi. Başbakan olarak bunun için çabalamaya devam etmek istiyorum.