Hoca cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu: “Paranızı sokağa atıyorsunuz. Peki, kazanan kim? Meyhaneci …” ”En büyük dükkan kimin? Meyhanecinin… ” ”En güzel ev kimin? Meyhanecinin… ” ”Ya en güzel araba? Meyhanecinin…” ”Bu paraları veren kim? Tabii ki sizin gibi kafasızlar …” Aradan iki hafta geçer, bir adam koşarak hocanın yanına gelir ve ellerine sarılıp öperek şöyle der:….Aradan iki hafta geçer, bir adam koşarak hocanın yanına gelir ve ellerine sarılıp öperek şöyle der: – Allah razı olsun hocam, senin verdiğin içki vaazı sayesinde hayatım kurtuldu. Hoca memnun : – Aferin, içkiyi bırakmanın mükafatlarını ahirette de göreceksin oğlum. Adam düzeltir : – İçkiyi bırakmadım hocam, meyhane açtım. Dil bilgisi dersinde öğretmen öğrencilere sordu: -“Bağırmadım, bağırmadın, bağırmadı” deyince ne anlarsınız? diye sordu. Kimseden çıt çıkmıyordu.
Öğretmen bütün öğrencilerin birden parmak kaldırmasını beklediği için, hayal kırıklığına uğradı. Neden sonra ön sıralardan Temel ayağa kalkarak söz hakkı istedi. Öğretmen söz verince de cevapladı: -Önemli bir durum yok efendim. Hiç kimse bağırmamıştır.Temel İstanbul’a yeni taşınmış. Kapıcı sabah kapıyı çalmış. Temel, kimsey- Temel bey, dairelerimiz aynı genişliktedir. Sen evi duvar kâğıdıyla kaplattın? Ben de evi dekore edeceğim de. Ne kâdar duvar kağıdı aldın? – On yedi top aldum. Komşu da duvar kâğıdını alır, evi kaplatır, ama epeyce de kâğıt elinde kalır. – Yahu Temel, ben de on yedi top aldım ama, yedi top arttı! – Eyi, benum da o kadar artmıştı!i beklemediğinden merakla kapıya yönelmiş ve seslenmiş; -Kim o? Kapıcı: Temel gayet sakin ve kibar bir dille konuşmuş: -İhtiyacımız yok…
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, “Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?” Adam yanıtlar; “Evet, asla bir başka kadına bakmadım.” Sorgu meleği, “Şuradaki Rolls-Royce’u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin..” Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; “Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık.” Bunun üzerine sorgu meleği, “Şuradaki Mercedes’i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın..” der ve üçüncü adama da sorar, “Karını hiç aldattın mı?” Adam yutkunur ve şöyle der; “itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm.” Sorgu meleği; “Ehh” der, “Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos’u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın.” Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce’unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. “Heyy! ne oldu sana?” der ikinci adam, “Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?” “Bugün karımı gördüm!” der birinci adam. Diğerleri; “Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?” diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, “Kaykay’la dolaşıyordu…”
SİYAH HAVYAR
Genç kız arkadaşına anlatıyordu. “Dün akşam çıktığım adam kelimenin tam anlamı ile kültürlü bir beyefendi. Adam yüksek sınıftan
Genç kız arkadaşına anlatıyordu. “Dün akşam çıktığım adam kelimenin tam anlamı ile kültürlü bir beyefendi. Adam yüksek sınıftan…” “Nereden anladın?” “Arabaya bindik… Kentin dışına doğru gitmeye başladık. Yol tenhalaşınca elini dizlerimin arasına uzattı. Sonra yukarı doğru çıkmaya başladı… Çıktı çıktı…” “Bunun nesi kültürlü? Erkeklerin hepsi böyle değil mi? Adi herif…” “Dur patlama. Sonra elini çekti. Parmağını burnuna yaklaştırdı ve ‘Siyah havyar gibi koktuğumu’ söyledi.”
HANGİSİ
Adamın biri iş müracaatına gitmiş. Bir grubun önünde görüşmeye almışlar. “Şimdi sana bazı sorularımız olacak bakalım bilebilecek misin?” demişler; adam da “sorun” demiş. “Yolcu taşır, karayolunda gider, şoför kullanır bil bakalım bu nedir?” Adam düşünmüş ve “yolcu otobüsü” demiş. “Tamam doğru ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin ama sana bir şans daha vereceğiz” demişler. “Söyle bakalım havada yolcu taşır, pilot kullanır bu nedir?” Adam hemen cevaplamış “yolcu uçağı”; “Tamam ama” demişler “Boeing var, Airbus var di mi hangisi?” Bunu da bilemedin deyip iş görüşmesini bitirip adamı gönderirlerken, adam dönmüş demiş ki “Bir soru da ben sorabilir miyim?” “Tabi buyur sor bu en doğal hakkın” demişler. “Kadınların iki bacağı arasında bulunur, üremeye yarar nedir bu?” demiş. Hemen herkes o malum kelimeyi söylemiş; adam “tamam bildiniz ama ananınki var ebeninki var di mi hangisi?…”
KURŞUN
Bir gün hamile bir kadın mağazada alışveriş yaparken, bir çatışma çıkar ve vurulur. Hemen hastaneye kaldırırlar. Doktor ameliyat sonrası kadına: “Hanımefendi hayati tehlikeyi atlattınız. Ancak iki kursunu çıkaramadık. Bunlardan biri doğacak olan kız çocuğunuza diğeri ise erkek çocuğunuza isabet etmiş. Şimdi çıkarırsak ölürler. Ancak üzülmeyin ileride bu kurşunları vücutlarından atarlar. Kadın doğum yapmış. Çocuklar sağlıklı. Aradan yıllar geçmiş. Kız çocuğu bir gün bahçede oynarken “Anne anne çabuk gel” diye bağırmış. Annesi telaş içinde “Ne oldu kızım?” diye kosmuş. “Bak anne vücudumdan bir demir parçası çıktı. Kadın sevinmiş: “Telaşlanma. Doktor amcan demişti. Bak kurşunu vücudundan attın. Bundan birkaç gün sonra bu kez erkek çocuk bağırmış. “Anne anne çabuk gel!” Kadın yine telaşla koşmuş: “Ne oldu oğlum?”, “anne, mastürbasyon yaparken kediyi vurdum!”
HAVA DURUMU
Bu dünyada iki samimi arkadaş varmış. Bunların dünya görüşleri birbirlerine tersmiş. Biri, namazında niyazında, dünya malında gözü olmadan, içki içmeden, karı kızla yatmadan camiden çıkmaz, öteki ise onun yapmadığı her şeyi yapar yaptıklarını yapmazmış. Derken sefahat düşkünü erkenden ölmüş. Aradan yıllar geçtikten sonra sofu olan da ölmüş. Sofu dogrudan cennete gitmiş. Ağaçlar altında yatıyor yiyor içiyormuş. Aklına arkadaşı gelmiş. Meleklere sormuş cehennemde oldugunu isterse ziyaret edebileceğini söylemişler Bu da kalkmıs arkadaşını ziyarete gitmiş. Bir de ne görsün arkadaşının elinde nadide Fransız şarabı, koynunda cennette bile bulunmayacak derecede güzel bir kadın. Sofu hayretle “Bu nasıl iş? Sen dünyada da sefa sürdün burda da sürüyorsun. Nerede Allah’ın adaleti?” diye sormuş. Arkadaşı derin bir ah cekerek “bu benim için büyük işkence” diye yanıtlamis. Sofu yeniden “bu nasıl işkence?” diye sormus. “Sorma..” demiş arkadaşı “bu şişeyi görüyor musun? Bunun dibi delik”; “Ya o güzel kadın?” diye atılmış Sofu. Cehennemdeki arkadaşı iç çekerek “Ah, ahhh, Onun da dibinde delik yok” demiş
Bir rahibe günah çıkartmak için rahibin yanına gidiyor. Rahibe:
-"Benim hayatımda bir erkek var, ama o..... çocuğunun teki" diyor.
Rahip soruyor:
-"Neden ona o.... çocuğu diyorsun?"
-"Çünkü o benim yanağımı okşayıp, beni öpüyor."
Rahip, rahibenin yanağını okşamış ve öpmüş sonra sormuş:
-"Böyle mi?"
-"Evet!"
-"Bu ona o..... çocuğu demeni gerektirmez kızım!
-"Ama o benim elbiselerimi çıkartıp vücudumu da okşayıp öpüyor."
Rahip rahibenin elbiselerini çıkartmış ve bir süre sevişmişler. Sonra rahip yeniden sormuş: -"Böyle mi?"
-"Evet!"
-"Ama bu da ona o..... çocuğu demeni gerektirmez."
-İyi de peder, sonra bir güzel beceriyor beni."
Rahip bunun üstüne rahibeyi beceriyor ve tabii ki soruyor;
-"Böyle mi?"
-"Evet" diyor yeniden rahibe.
Rahip:
-"Bu da ona o..... çocuğu demen için yeterli sebep değil."
Rahibe bu sefer bağırıyor:
-"Ama o AİDS liymiş."
-"Vay Oros.u çocuğu!"
Adamin biri ölmus ve cehenneme gitmis. Orda bir iblis hostes kendisine etrafi gezdiriyorum. -Burasi dus kabinleri, burasi soyunma odalari, buralar gaz odasi...... diye ikinci kata cikmislar ve adam bir bakmis ki Sharon Stone-a iblisin bir tanesi ayda bir kere igne batiriyor. Hemen yanindaki hostese sormus :
--Bu kari naapmis ki boyle ayda bir kere igne batiriyorsunuzı- Hostes ise :
--Sharon miı Dunya-dayken ayda bir kere zina yapmis. Burda bunun cezasi ayda bir kere igne batirmaktir- demis.
Ucuncu kata cikmislar ki bir de ne gorsun; karisina gunde bir tane igne batiriyorlar. Adam dayanamamis:
--Ulan ******uuu demek beni hergun aldattin haa-. Aklina gelen butun kufurleri saymis. Igneyi batiran iblis ise:
--Kes ulan samatayi ! Dorduncu kata cik da bak anani dikis makinasina bagladik, dakikada 1000 batiyor.
Bir gün bir baba Bastır adındaki çocuğunu bakkala gönderir. Bastır eve geldiğinde babası ile annesi yemeklerini yiyip evden çıkmışlar. Bastır bunların evden gitmesini bahane ederek kız arkadaşını eve çağırmış.
Kız arkadaşı eve geldiğinde Bastır bunu yatağa atmış. Kız da sexe düşkün olduğu için bir şey dememiş. Bunlar dalmış yaparken babası eve gelir.
"Bastırr ! ah ...ah ! Nerdesin. Bastır evladım bastır. "diye bağırmış. Bastır da odadan " Bastırıyorum baba ya. Daha ne kadar bastırayım " demiş.