Zeyrek'in bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:
Son zamanlarda en çok “erken seçim olacak mı” sorusunu duyuyorum.
Kasım 2022'de, yani normal vaktinden 8 ay önce seçim bekleyenler de var ama ben Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın iktidarın imkanlarını son gününe dek kullanacağı, seçimleri zamanında yapacağı kanaatindeyim.
O nedenle “erken seçim olacak mı” sorusundan çok, “yapılacak ilk seçimler nasıl sonuçlanır” sorusunu daha fazla önemsiyorum.
Önümüzde şöyle bir tablo var:
Ülkenin genel ekonomik tablosu nedeniyle iktidarın kan kaybı sürüyor.
Ancak, AK Parti açısından başka bir kayıp alanı daha var.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kitlesel kayıplar yaşayabilir. Mevcut politikaları sürdürürse büyük kentlerdeki Kürtlerin oyunu da kaybedebilir.
Ekonomi, işsizlik gibi faktörlerin neden olduğu kayba Kürt seçmenlerin kaybı eklendiğinde de AK Parti, kurulduğundan bu yana en düşük oy alabilir.
Ankara'da çoğu AK Parti'de uzun süre görev almış, AK Partili başbakanlara danışmanlık yapmış, siyasetçi, akademisyen ve kamuoyu araştırmacılarından oluşan bir grup var. Düzenli olarak araştırmalar yapıyor, sonuçları sadece aboneleriyle paylaşıyorlar.
Temmuz sonu paylaştıkları raporu görme fırsatı buldum.
AK Parti'nin oylarındaki ciddi erimeyi onlar da tespit etmişler ve analizlerinde AK Parti oylarının 2002 öncesine düştüğüne dikkat çekmişler. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın popülaritesi de AK Parti'nin üstünde olmakla birlikte, ciddi düşüşe geçmiş.
Peki gelecek iki yılda AK Parti ve Erdoğan bu tabloyu değiştirebilir mi?
Bunun için iki ciddi gelişme yaşanması şart.
1 Ekonomide durumun düzelmesi, işsizlik, hayat pahalılığı gibi alanlarda olumlu mesafe kat edilmesi:
Bu şartın gerçekleşmesi, hukuk devleti, şeffaflık gibi konularda karnemiz bu haldeyken ve iktidar bütün yabancı ülkeleri düşman ilan etmişken zor.
Zira ülkenin ciddi kaynağa ihtiyacı var ve bu kaynak doğrudan yabancı yatırımcı, ihracat geliri, turizm geliri olmalı.
İktidarın yaptığı gibi para basıp bankalar üzerinden borç olarak insanlara dağıtmak, kısa vadede kaynak/çözüm gibi görünse de ülke ekonomisi açısından gelecekte onarılmaz yaralar açabilir ve seçim öncesinde daha vahim tabloları tetikleyebilir.
2 Kürt seçmenle yeniden barışmak:
Bu şartın gerçekleşmesi ise AK Parti'nin ciddi bir politika değişikliğine gitmesine bağlı. Zira artık “Bölgede sadece iki parti var: AK Parti ve HDP” teorisi geçerliliğini yitirmiş vaziyette. Ali Babacan'ın DEVA'sı, Ahmet Davutoğlu'nun Gelecek Partisi, AK Parti'nin oy aldığı muhafazakar sağ Kürt seçmeni kendisine çekmeye devam edilyor.
Geçenlerde sohbet etme şansı bulduğum bir AK Parti yöneticisi, “Sayın Cumhurbaşkanımız son virajda Kürt seçmenin gönlünü almasını bilir” yorumunu yaptı. Ancak son virajda yapılacak bir politika değişikliğinin karşılık bulacağı konusunda benim şüphelerim var.
Zincirlikuyu metrobüs durağında korkutan yoğunluk! Sosyal mesafe hiçe sayıldı10 izlenme
Son dakika: California, tarihinin en büyük yangınlarından biriyle karşı karşıya! 100 bin kişiye tahliye emri8 izlenme
Milli yas nedeniyle bayraklar yarıya indi: İsrail'den tehditli tepki geldi6 izlenme
İçişleri'nden yeni açıklama: Market genelgesinde sigara yasağı var mı?7 izlenme
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, memur ve emekli maaşlarına ilişkin yönetmelik yayınladı9 izlenme
Atatürk'e hakaret edenlerden şikâyetçi oldu!5 izlenme
Instagram açılıyor mu? Ulaştırma bakanından yeni açıklama14 izlenme
Atatürkçülük dersinde Erdoğan anlatılacak9 izlenme