Alman Devlet kanalı DW Türkçe’nin yayınladığı “Kafkasya’dan Türkiye’ye Çerkeslerin hikayesi I, dünyada en fazla Çerkes Türkiye'de yaşıyor” isimli belgeselde, Türkiye’de Çerkesler’in asimile edildiği iddia edildi. Tepki çeken belgesele, referans aldıkları Kafkas Dernekler Federasyonu (KAFFED) sahip çıktı. Denge Denetleme Ağı’nın (DDA) kurucularından ve dönem sözcülerinden olan KAFFED, 2011’de de anadilde eğitim, özerklik, Anayasa’dan Türk vatandaşlığının kaldırılması gibi bölücü talepler içeren raporlar hazırlamıştı. KAFFED, projeleri AB paralarıyla yapmaktan da kaçınmadı.
Belgesele gelen tepkilere KAFFED cevap verdi. 28 Kasım günü yapılan genel kurulda Genel Başkanlığa seçilen Ümit Dinçer, ilk icraat olarak videodaki asimilasyon iddialarına sahip çıkan bir açıklama yaptı. KAFFED daha önce 2019’da da Türkiye’nin gündemine gelmişti. O dönem İyi Parti’de Genel Başkan Yardımcılığı yapan, şu anda Gelecek Partisi’nde Yönetim Kurulu Üyesi olan Hasan Seymen’in KAFFED yöneticisi olduğu, DDA’da dönem sözcüsü olduğu ortaya çıkmıştı. KAFFED'in Türkiye'yi hedef alan tek çalışması DW'nin haberindeki ifadeler değil. Türkiye'nin açılımlarla, anayasalarla bölünmek istendiği dönemde öne çıkan kuruluşlardan NED, Avrupa Birliği, Hollanda Kraliyeti gibi kuruluşların fonladığı Denge Denetleme Ağı'nın (DDA) kurucularından biri de KAFFED.
KAFFED, 2011 yılında da DDA çatısı altında 'Çerkesler nasıl bir anayasa istiyor' başlıklı bir rapor hazırlamıştı. Raporda anadilde eğitim, Cumhuriyet’in tarihiyle yüzleşmesi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve “Türk değil Türkiyeli” kavramı gibi bölücü talepler yer aldı. Raporda, Türk Milleti kimliğinin silinmesinin yanı sıra ifade edilen ana hedefler şöyle:
Seymen, KAFFED sitesinde 29 Mayıs 2012’de yazdığı ‘Bizi Kimseye Benzetmeyin’ başlıklı yazısında Çerkeslerin Türkleştirilmek ve Kürtleştirilmek istendiğini savundu, “Biz Türk değiliz. Biz Kürt değiliz. Biz Çerkesiz.” dedi.
KAFFED, hazırladığı 202021 Stratejik plan raporunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Çerkesler için ‘azınlık’ ifadesini kullanıyor. Raporda Şu maddeler dikkat çekti: “AB'nin kimlik ve kültürleri desteklemesi, diğer azınlıklara verilen haklar, siyasette etnik kimlik temsilinin artı puan getirmesi, uluslararası proje fonları.”
GZFT Analizinin 'Tehditler' başlığı altında ise Türkiye ve Rusya'daki iktidarlar tehdit olarak gösterildi. İşte öne çıkanlar:
KAFFED’in Stratejik Plan raporunda hedefler şöyle ifade ediliyor:
“Dil, kültür ve kimliğimize ilişkin hakların tanınması ve uygulanması.
“Demokratik ve sivil bir anayasa talebi”
“Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu”
“Hedef: Siyasi partiler ve STK’lar”
KAFFED’in kaynakları arasında Avrupa Birliği fonları da yer alıyor. Bu, KAFFED’in genel kurullarda sunduğu faaliyet raporundaki mali raporlarda da görülüyor. İnternet sitesinde de yer alan raporlara göre 20052007 yılları arasında AB Proje gelirleri 188 bin 495 YTL olarak gösterilmiş. 20072009 yılları arasında ise bu rakam 40 bin 586 TL. Sonraki yıllara ait faaliyet raporlarında ise mali raporlar yer almıyor.
Aydınlık Gazetesi