Doğum anında, Elif'in kalbi bir kuşun kanat çırpışı gibi çarpıyordu; ancak doktorun gözlerindeki şok ifadesi, her şeyin planlandığı gibi gitmediğine işaret ediyordu. Gözlerindeki endişe ve merakla Elif, kendisini belirsizliğin karanlık sularında bulmuştu. Hayatın ne kadar tuhaf yollarla sürprizler sunduğunu bir kez daha anladı. Ancak, bu anın çok özel olduğunu hissetti; her ne olursa olsun, bir hayata gözlerini açmak üzere olduğunu biliyordu. Zamanla, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlayacak, ama her şeyden önce bu anın kendisine sunduğu mucizeyi kabul edecekti. Yaşadığı bu deneyim, sadece bir hamileliğin ötesine geçmiş, bir kadının hayatında yeni bir dönüm noktasına dönüşmüştü. Korkularını geride bırakıp, hayatına bir neşeyle ve umutla ışık tutacak bir bebekle adım atmanın heyecanı ve sorumluluğu içindeydi. Sonuçta, hayatta her şeyin bir anlamı vardı; belki de bu, yeni bir başlangıç, yeni bir sevda ve en önemlisi, yeniden hayata tutunmanın sembolüydü.