İclal Yayla da günlükte babasının annesine olan büyük aşkını görünce gözyaşlarına hakim olamadı. Dedesi ve anneannesinin zorlu geçen hayat hikayeleriyle ilgili konuşan Servet Yayla,: “Dedem askerden yeni geldiği zamanlarda teyzesinin kızı Mürvet’i kaçırarak evlenmişler. 70 yılı aşkın süre bir yastığa baş koydular. 3 çocukları, 7 torunları, 7 de torunlarının çocukları oldu. Ömürlerinin büyük kısmını Kolay Mahallesi’nde geçirdiler. 1 asırlık, 2 ömre sığan, yokluk içinde geçen yıllarda yaşanan sıkıntılara rağmen birbirlerinden hiç vazgeçmemişler. Hayattalarken o yılları biz torunlarına hep anlatırlardı.' ifadelerini kullandı.
2 DÜNYA SAVAŞI GÖRDÜ
Dedesinin tam 2 Dünya Savaşına tanık olduğunu söyleyen Yayla, o dönemde hayatın zorluklarından bahsetti. Dedesi ve anneannesinin birbirlerine çok aşık olduklarını da söyleyen adam; 'Aradan geçen yıllar birçok şeyi değiştirse de, değişmeyen en güzel şey İdris dedemin Mürvet anneanneme olan aşkıydı. Hala ilk günkü kadar taze ve güçlüydü.' dedi.
EŞİNİN ÖLÜMÜNDEN 1 YIL SONRA HASTALANDI
Dedesinden önce anneannesinin öldüğünü belirten Yayla, bu ölüm ile dedesinin yıkıldığını da anlattı. Anneannesinin ölümünden 1 yıl sonra dedesinin de hastalandığını sözlerine ekledi. Yayla, dedesinin günlüğü nasıl bulduğunu da şu sözlerle anlattı; 'Her ikisinin yokluğunda geçen ilk Ramazan Bayramı sabahında, dedemin odasındaki sandığın üzerinde bir defter buldum. Hastalıkların pençesinde geçen o günleri, birbirlerine olan aşklarını ve hatta çok sevdiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dair not bile vardı içinde. Sonra onu anneme verdim. Annem o defteri okumaya başlayınca gözyaşlarını tutamadı. Dedem en son 7 Aralık 2015 tarihinde günlüğüne son kelimeleri yazmış. Ondan sonrasını yazmamış. O tarihten sonra da hastalandı ve pankreas kanseri oldu. Ardından da anneannemin ölümünden 2 yıl sonra da dedemi pankreas kanserinden kaybettik.'