ALLAH kulunun, evli olan kulunun özellikle z-ina etmesini bundan dolayı nefretle karşılar. Bu insanın nikahı olur şu olur bu olur o ayrı mesele. Onu oturup konuşuruz tartışırız yani ayrıca bi nikah olmuş olur ne bileyim gider bekardır. Boşanmıştır. Piyasaya çok ilan edemez nikahını birisiyle beraber olur. Bunun bir izahı var deriz . Nikah kıyılmıştır. Efendim müsaittir bu evliliğe. Bi engel dini bir engel yoktur. Ama evlilik bağı devam ediyorken bunu yapması en büyük günahlardan birisidir. Sizin yapabileceğiniz benim söylebileceğim tek şey tövbe ve istiğfardır, ALLAH’a yönelmektir.Başka ne yapabilirim ? – Hocam yuvayı dağıtmak istemiyorum ama. Bu yolda da her gün her gün vicdan azabından.
– Sen yuvayı dağıtmışsın zaten (!). Bu tür şeyler yapmakla yuva dağıtılmış oluyor zaten.Erkekte yapsa aynı kadında yapsa aynı. Nikahsız olan beraberliklerden bahsediyorum, altını bir daha çiziyorum. – Hocam ben çok ALLAH yolundaydım sohbetlere giderdim, namazımı kılardım, kandil gecelerinde sabahlardım. Ben ölümümü düşünürdüm böyle bişey düşünmezdim. Hocam ALLAH aşkına ben ne yapıpta kendimi temizleyebilirim. Ben size bişey söyleyeceğim diyen hatipoğlu bu günaha düşmemenin en büyük reçetesini de vermiş oldu; Hz. Peygamber ; sizi töhmette tutacak ortamlardan uzak durun diyor. Bunun çözümü bu.Onun için cennette ağacı yasaklarken ALLAH adem ile havvaya diyor ki ; bu ağaca yaklaşmayın. Yemeyin demiyor yaklaşmayın diyor. Eğer yerseniz şu olur bu olur. Ama yaklaşmayın yaklaşırsan sonunu alamazsın.