Acıkırsam yerim diye düşündüm, çölde ne kadar yürüyeceğimiz belli değil...
Hepsi de bunun çok mantıklı olduğunu düşünür. Ve sonra sarışın kadınla kızıl saçlı olanı esmere döner ve niye yanına bir şişe şu aldığını sorarlar, esmer kadın cevaplar.
– Eğer susarsam, yanımda içecek bir şeyim olması gerektiğini düşündüm...
Evet, bu çok akıllıca bir fikir, diye düşünür diğer ikisi. En sonunda esmer ve kızıl saçlı kadınlar sarışına dönerler ve arabanın kapısını niçin söküp aldığını sorarlar.
– Şeyyy! çok sıcak olursa pencereyi açıp serinlerim diye düşündüm de...
fıkraoku.com ekledi, 892 kez okundu...
Bebeğin Tartılması
Bebeğin TartılmasıSarışın kucağında bebekle eczaneye girmiş. Eczacıya bebeği tartmak istediğini söylemiş.
Eczacı:
– Bebek tartımız şu an bozuk. Onun için anneler bebeklerini kucaklarına alıp büyük tartısına çıkıyorlar. Sonra ben bebeği kucağıma alıp anneyi bir daha tartıyorum. Aradaki farktan da bebeğin ağırlığını bulmuş oluyoruz.
Sarışın Hay aksi şeytan deyip kapıya doğru yürüyünce eczacı merak edip sormuş:
– Ne oldu hanımefendi? Sarışın;
– Ben bu bebeğin annesi değilim ki, teyzesiyim. Gidip bebeğin annesini çağırayım bari...
fıkraoku.com ekledi, 879 kez okundu...
Amerika Yolcusu
Amerika Yolcusuİstanbul'da sarışının biri hayattan o kadar bezmiş ki kendini boğazın soğuk sularına bırakarak hayatına son vermeye karar vermiş. Boğaziçi köprüsünden geçerken arabasından inip bariyerlere çıkmış. Titreyerek az sonra kendisini bu çekilmez hayattan kurtaracak olan sulara bakıp ağlarken yanına genç ve yakışıklı biri gelmiş. Genç ona acımış ve sarışının ellerini tutup demiş ki;
- Bak, yaşaman için çok neden var, yarın sabah gemim Amerika'ya gitmek üzere demir alacak. Eğer istersen, seni de çaktırmadan gemiye alıp saklayabilirim. Sana hem yemek getiririm hem de sana çok iyi bakarım.
Sarışın bakmış kaybedecek bir şey yok; belki de Amerika'ya gidip yeni bir başlangıç yaparım umuduyla denizcinin teklifini kabul etmiş. O akşam denizci genç onu gemiye almış ve filikalardan birine saklamış. Her gece sarışına üç sandviç ve bir meyve getiriyormuş, sonra da sabaha kadar eğleniyorlarmış.
Birkaç gün sonra, kaptan rutin kontrolleri sırasında sarışına rastlamış. Orada ne aradığını sormuş. Sarışın da;
- Ben bu gemideki denizcilerden biriyle anlaştım. O bana her gün yemek getiriyor ve Amerika'ya gitmemi sağlıyor. Ben de onun benimle takılmasına izin veriyorum, demiş. Kaptan da;
- Seninle ne yaptığı kesin küçük hanım da... Bu Kadıköy-Beşiktaş vapuru...