Sabah erkenden kalkıp evde kalan birkaç parça kahvaltılığı çocuklarıma hazırlar, önlüklerinin ceplerine de 4 - 5 lira , öğle yemeğinde simit alabilmeleri için koyardım. her sabah evden çıkar pazara giderdim.
Bir sabah kalktığımda, yine fırından yarı parasına aldığım 1 bayat ekmeği kestim, küçük bir parça peynir ve 10 kadar zeytini ekmeğin yanına katık olarak koydum, O sırada 10 yaşındaki oğlum Veysel uyanmıştı.
Bir an bana baktı. Üzerimde sayısız yaması olan eteğim ve oldukça eski olan hırkamı inceledi uzun uzun. tam yine önlüklerine 5 lira koyup kapıdan çıkacakken...
(DEVAMII>>>>,,DETAYLAR YORUMDA 👇👇👇
Veysel sessizce yerinden kalktı ve küçük elleriyle montunu giydi. Çantasını alıp cebine baktı, her zamanki gibi paralar yoktu. Bana baktı ve “Anne, paralarımı koymadın mı?” diye sordu. Gözlerimi ondan kaçıramadım. Yutkunmaya çalıştım ve “Bugün paralarınız yok Veysel,” dedim. “Baba işten eve para getirmedi.”
Haberin Devamını Okumak için görsellere tıklayarak ilerleyiniz