Yasaklar Ne Zaman Kalkacak. Uzmanlar Tarih Verdi

Türkiye’de artan koronavirüs vakalarına karşı hafta içi gece ve hafta sonları tam gün yasak geldi.

Yılbaşında da yasak uygulanacağı açıklandı.

Bakanlığın verdiği bilgilere göre; tedbirler olumlu sonuçlar doğurmaya başladı. Gece ve hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasakları sayesinde yoğun bakımlardaki doluluk oranlarının düşüşe geçtiği öne sürüldü. Son günlerde yoğun bakımlarda yüzde 20 azalma oldu, yatan hasta sayısı düştü.

Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu’na konuşan uzmanlar “Eğer vakalar azalmaya devam ederse ocak ayının ikinci haftasında kısıtlamalarda hafifletilmeye gidilebilir. Şubat sonundan itibaren de aşı ve toplumsal bağışıklık sayesinde rahat bir döneme geçebiliriz” dedi.

Sağlık uzmanları “Vakalardaki artış sadece nüfusu 400 bin ile 750 bin arasında olan orta büyüklükteki şehirlerde devam edebilir. Çünkü o illerde henüz toplumsal bağışıklık, yani doygunluk seviyesine ulaşılamadı. Onlar geriden gelen, vakaların az olduğu iller olduğu için artış eğilim bir süre daha devam edecek. On beş gün sonra onlarda da gerileme başlar” değerlendirmesi yaptı.

*******************************

Uzman isim koronada tarih verdi. Yapmamız gerekeni söyledi

İlkbaharda korona virüs enfeksiyonunda düşme beklediklerini belirten Özer, “Covid19 enfeksiyonu bir süre daha bizimle birlikte olacak. 2021’de de korona virüs enfeksiyonu ile yaşamaya devam edeceğiz. İlk aşamada Biontech firması aralık ayında ürettiği aşıyı dünyaya sunabileceğini, uygulatmaya başlatabileceğini ifade etti. Aralık ayının ortalarında aşı çalışmalarının başladığını varsayalım. İkinci dozlarının da ocak ayında yapıldığını düşünecek olursak ortalama şubat, mart ya da ilkbahar aylarında korona virüs enfeksiyonu sayısının azalmasını bekliyoruz” dedi."AŞININ BULUNMASI TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL" 

Dr. Songül Özer, koronavirüsle ilgili tek olumlu faktörün aşı olmayacağını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:“Aşı sadece gücümüzü artıracak. Korona virüse karşı hiçbir zaman elimizdeki tek koruyucu etken aşı olmayacak. Geçmişten bu yana uyguladıklarımızdan bahsedelim. Örneğin sarılık yani Hepatit B cinsel yolla ve kan yoluyla bulaştığını biliyoruz. Bunun bir aşısı var ve yaptırıyoruz. Ancak Hepatit B aşısı olmak, artık tüm hayat boyunca test yapılmadan istenilen kişiye kan verilebileceği veya kan alınabileceği, cinsel yolla bulaşabilecek hastalıklara karşı korumaya sahip olunduğu düşünülerek hiç korunmasız cinsel ilişki kurulabileceği anlamı taşımıyor. O aşının da yüzde 100 korumadığını biliyoruz. Aynı durum korona virüs aşısı için de geçerli olacak.

İnsanların ‘Ben aşıyı yaptırdım, sonsuza kadar korunuyorum. Maske takmama, elimi yıkamama ve mesafeme dikkat etmeme gerek kalmayacak’ diye düşünmemesi gerekiyor. Dünyanın en başarılı aşısında bile mutlaka bir korumama yüzdesi vardır."