Üzücü hayatın gerçekleri

Babası; kız çocuğunun okulda işi yok, hazırlan dedim sana dedi. Sonra annesi geldi . Kız dışarı çıktı. Ne oluyor bey dedi. Kızı vereceğim, bende bir onlardan bir kadın alacağım bana erkek çocuk verecek dedi. Kadın dedi ki. O kız okuyacak, sen kimi alırsan al, ben herşeye katlanırım ama çocuğumu bu yaşta senin zevkin uğruna kimseye verememe dedi. Ayak diredi. Kadın bir to-kat yedi. Ama buna aldırış etmedi. Asla izin vermedi. Adam kadınla evlendi. Ama o kadından bir çocuğu olmadı. Kızı okudu ve doktor oldu. Babası hasta oldu, hiçbir çocuğu onun yüzüne bakmıyordu. Babasının hastaneye yatması gerekiyordu. Kızının görev yaptığı hastaneye yatırıldı. Gitti babasının durumuna üzüldü. Onun tedavisi ile ilgilendi. Babası mahcubiyetinden kızına kızım bile diyemiyor, sadece gizli gizli ağlıyordu. Babası yaptığı hatanın farkındaydı. Ama Allah’ın kız veya erkek vermesine karışmış büyük bir imtihan yaşamıştı. İstemediği kızının ellerine düşmüş, onun tedavisi sonucu hayatta kalabiliyordu. Dünya hayatı böyle işte. Kim ne ederse onun büyük bir imtihanı oluyor. Bu beni istemedi bizi terk etti demedi. Yine de babasının tedavisi ile büyük bir şefkatle ilgilendi. Kızlarının annesi ise, hiç kimse ile evlenmedi. Sadece çocukları ile ilgilendi. Onların kimseye muhtaç olmaması için çalıştı çabaladı kimini okuttu, kimini evlendirdi. Kazanan kim oldu sizce!
Reklamlar