1.5 MİLYON LİRA GÖNDERDİ
Dilekçedeki iddiaya göre, Prof. Dr. Çetinkaya, bu miktarın ödenerek zararının giderilemeyeceğini zararın daha fazla olduğunu söyledi. Prof. Dr. Çetinkaya’ya IBAN adresi üzerinden “Adana CBS 2024/ ….. zarar karşılama Hakan Güneş’ açıklaması ile 1.5 milyon lirayı yolladığını, ancak zararı karşılamasına rağmen ağabeyinin tutuklandığını suç duyurusu dilekçesinde belirten Güneş, Eylül ayı sonunda şikayetinden vazgeçmesi için Prof. Dr. Cihan Çetinkaya’ya ile iletişime geçtiğini, yaptıkları görüşmede şikayetinden çekilmesini istediğini tüm masraflarını karşılamayı düşündüğünü söylediğini belirtti.
1.5 MİLYON YETMEDİ 3 MİLYON LİRA PARA İSTEDİ
Ancak Çetinkaya’nın 1.5 milyon lira ile yetinmediği ve 3 milyon lira para istediğini öne sürüldü. Güneş, suç duyurusu dilekçesinin devamında, Çetinkaya’ya bu parayı ödeme gücünün olmadığını aktardığını, Çetinkaya’nın ise devamlı olarak Hakan’ın tahliyesinin elinde olduğunu tutuklanmasının da kendisinden kaynaklandığını söylediğini konuşmanın devamında 3 milyon lirayı aldıktan sonra tanıdığı olan Adana Cumhuriyet Başsavcısını kastederek, “Başsavcımız yabancı değil, dilekçeyi Whatsapptan iletirim” dediğini dilekçe yollandıktan sonra mağduriyeti giderildiği için dosya üzerindeki baskının biteceğini ve Hakan Güneş’in tahliye olacağını, Hakan’ın kendisinin bilgisi dışında tahliye olması halinde peşine büyük mafyalar takacağını söylediğini belirtti. Güneş, Prof. Dr. Çetinkaya ile yaptığı görüşmenin ses kayıtlarını da delil olarak savcılığa verdi.
POLİS SERİ NUMARALARI ALIP SUÇÜSTÜ YAPTI
Güneş tarafından 9 Aralıkta yapılan suç duyurusunun ardından savcılık talimatı ile Faruk Güneş 6 Aralık 2024’de polisler ile irtibata geçerek, Prof. Dr. Cihan Çetinkaya’ya istediği olduğu 3 milyon lira ödemek için arama yaptı.
Prof. Dr. Çetinkaya’ya polis ekipleri tarafından suçüstü yapılmak üzere Güneş’in temin ettiği 1 milyon 400 bin lira banknotların seri numaraları polisler tarafından alındı. Polisler yaptığı fiziki takipte, Prof. Dr. Çetinkaya, sürücüsü S.A. olan bir otomobil ile banka önüne geldi. Y.P. ile araçtan inen Prof. Dr. Çetinkaya banka önünde beklemeye başladı. Bir süre sonra Faruk Güneş de otomobili ile banka önüne geldi. Güneş’in aracının bagaj kısmında bir süre konuştuktan sonra Güneş bagajdan çıkardığı çantayı Çetinkaya’ya verdi. Çetinkaya para dolu çantayla bankaya girdiğinde polisler tarafından yakalandı.
DAVA AÇILDI SERBEST BIRAKILDI
Gözaltına alınıp sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen yurt dışına çıkış yasağı ile serbest bırakılan Prof. Dr. Cihan Çetinkaya hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı, Prof. Çetinkaya hakkında ‘Kamu Görevlileri ile İlişkisi Olduğundan Bahisle Bir İşin Gördürüleceği Vaadiyle Dolandırıcılık’ suçundan iddianame hazırladı. Adana 8.Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame yapılan inceleme sonucunda kabul edildi.
10 YILA KADAR HAPSİ TALEP EDİLDİ
Savcılık, Prof. Dr. Çetinkaya’nın 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.
"ASIL DOLANDIRILAN BENİM"
Hakkında 10 yıla kadar hapis talep edilen Prof. Çetinkaya savunmasında şu ifadeleri kullandı:
"Malatyalıyım. Deprem nedeniyle ailemin evi hasar gördü. İnşaası için müteahhit 1.5 milyon lira istedi. Bunun üzerine arabamı satmaya karar verdim. Başıma Sazan Sarmalı denen olay geldi. Hakan Güneş tutuklandıktan sonra ağabeyi Faruk beni arada, ‘1.5 milyon lira ödeme yapmama rağmen tahliye olmadı. Şikayetinden vazgeç, aklında bir rakam yok mu?
Elini taşın altına koy, uzlaşalım’ dedi. Kendisine ilk konuşmamızda rakam söylemedim. Daha sonra 3 milyon lira rakamını söyledim. 3 milyon lira yerinde dönüşüm yapacak müteahhidin ikinci aşamada bizden istediği paradır.
Bu nedenle bu rakamı söyledim. Benim Faruk Güneş’ten istediğim para şikayetimden vazgeçmemem ve uzlaşmak için istediğim paradır. Ben kesinlikle herhangi birinin ismini kullanarak tahliye vaat etmedim. Ben şu anda siber dolandırıcılığın mağduruyum.
Ses kayıtları ile profesyonel bir şekilde oynanmış olabilir. Ben kesinlikle başsavcı beyin adını kullanmadım. Ben o parayı gayrimeşru şekilde isteyecek olsam bunu bu şekilde yapmazdım.
O gün yanımda olan şahıslardan biri üniversitenin şoförü, diğeri üniversitemizde yüksek lisans yapan öğrencimiz aynı zamanda astsubaydır. Ben karşıdaki şahıslar dolandırıcı olduğundan güvenmediğim için bu şahısların yanımda gelmesini istedim. Ben kimseyi dolandırmadım, tam tersi bu şahıslar beni dolandırarak maddi ve manevi anlamda yıkılmamıza neden olmuştur.”