" Ya Rabbi, eşimin hasta, çocuklarımın aç olduğu Sence malumdur, verdiğin bu nimet için Sana sonsuz şükürler olsun," deyip gözyaşlarına boğuldu ve uzun bir süre ağladı. Bunu gören Hoca ile talebesi de göz yaşlarını tutamadılar... Sonra Hoca talebesine döndü : " Bu ilk tekliften daha güzel olmadı mı , şu an daha mutlu değil misin?" dedi. Talebesi: " Evet Hocam, daha sevinçliyim. Şimdi, daha evvel anlamadığım şu cümlenin manasını anladım : Verdiğin zaman, aldığın zamankinden daha mutlu olursun”. Hocası dedi ki: "Evladım! Güçlü ve haklı olduğunda affetmek: Vermektir." "Yokluğunda kardeşine dua etmek: Vermektir." "Haksız iken özür dileyebilmek: Vermektir." "Başkasının ırzına kem gözle bakmamak: Vermektir. "İnsanların gönüllerine sevinç ekmek: Vermektir... Sevincimizi başkalarının üzüntüsü üzerine değil sevinci üzerine kurmak dileğiyle.