Emniyetin şartı şu: “Genelevden çıkarken düğün yapacaksın, videoya çektireceksin.” “Videocu para, kına para, pasta para, en çok zoruma giden da imamın aldığı 30 bin lira oldu. Ama sonunda düğün oldu.” diyor Ayşe. 6 yıl sonra da eşinden boşanmış çünkü yoğun bir “Sen genelevden çıktın” baskısı yaşamış. Sonrasında da bulaşıkçılık yapmış, yemek yapmış, hasta bakıcılığı yapmış ve hatta, 4 buçuk ay sokakta bile yaşamış. Ama asla geneleve dönmemiş. O günden sonra da 20 yıl geçmiş…
“Genelevden düğünle çıkan kadın” diye haber olunca Şefkat-Der başkanı kendisine ulaşmış. Yaşadıkları için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuş Ayşe. Hatta Şefkat-Der, kendisinin bağımsız milletvekili adayı olması için de destekte bulunmuş. Amaç meclise girmek değil, farkındalık yaratmak. Son eşinden ayrıldıktan sonra hastanelerin acil servislerinde yatmak, lokantaların artıklarıyla beslenmek zorunda kalmış…
Bir dönem sokaklarda yatan bir insan olarak kimsesizlerin halini çok iyi bildiğini söylüyor Ayşe Tükrükçü. Bu yüzden gece kimsesizler için çorba yaparak dağıtmaya başlamış. Semt semt dolaşarak banklarda, sokaklarda, derme çatma yerlerde yatan insanların başucuna çorba bırakmış. Peki şimdi Ayşe Tükrükçü ne yapıyor biliyor musunuz? Çorba ile başlayan bir gönüllü hareketini daha da ileri götürerek kimsesizlere aş oluyor, şefkat oluyor… Sokakta yaşayanlara destek vermek için oluşturulan “Hayata Sarıl” isimli sosyal sorumluluk projesi ortaya çıkıyor zamanla. Daha sonra bu proje dernek statüsüne geçiyor, daha da büyüyor. Gönüllülerin de el vermesiyle Beyoğlu’ndaki bir dükkanı tadilat ediyorlar hep birlikte. Sonra işte o sıcacık “Hayata Sarıl Lokantası” ortaya çıkıyor. Gündüz saatlerinde herkesin parasıyla yemek yiyebileceği, akşam da evsizlere ücretsiz yemek dağıtan bu muhteşem projenin başında şimdi Ayşe Tükrükçü. Sadece yemek değil üstelik, iş ve yaşam imkanı da sağlıyorlar ihtiyacı olanlar için. Üstelik her ay ünlü bir şef gelip bu lokantada menüye katkıda bulunuyor, ekiple birlikte yemek yapıyor. Bu “Hayatsız Kadın”ın ne kadar güçlü ve hayata nasıl tutunduğunu, üstelik başkalarının hayatını da nasıl ısıttığını bir düşünün şimdi. Ayşe Tükrükçü, yaşadığımız çağın en önemli kahramanlarından biri. Saygıyla eğilmeyip ne yapacağız? Çok yaşa sen Ayşe Abla !