Alican çok terbiyesiz bir çocukmuş. Bir gün annesinin misafirleri konken oynamaya gelmişler. Oğlunun yanlış hareketlerde bulunacağından korkan annesi misafirlere Alican terbiyesiz bir laf ederse kalkıp gidiyormuş gibi yapın belki utanır demiş.
Misafirler tamam deyip oyuna başladıkları sırada Alican içeri dalarak:
"Anne anne limana bir gemi yanaştı içinde bir sürü abaza denizci var, etrafta karı arıyorlar!"
Bunun üzerine kadınlar ayağa kalkıp gidermiş gibi yapmışlar. Bu sırada Alican atılmış:
"Oturun oturun, acele etmeyin, daha bir hafta buradalar!"
-----------------------------------------------------------
Adamın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek yağmurlu havalarda bunu metallere sür pas yapmaz demiş.
Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Kız "Akşama doğru gel seni bize götürüp ailemle tanıştırayım. Hem de akşam yemeği yeriz." demiş ve bir hatırlatmada bulunmuş:
"Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan bulaşıkları yıkar..."
Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün, dağ taş her yer bulaşık.
Ulan bir konuşursak yandık demiş. Yemek yerken aklına
"Ulan ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez" fikri gelmiş.
Kızın elini tutmuş kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş. Öpmüş gene çıt yok. Ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş, herkesin gözü önünde o iş olmuş ama gene çıt yok.
Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. Gene çıt yok.
Tam bu sırada dışarda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış:
"Tamam tamam, koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım!"