“Abi başka paramız yok, eksik kaldı. Hakkını helal et!” deyince,
simitçi:
“Oturun sehpaya biraz; sıcak çıkınca ben getireceğim.” dedi.
Adam eksik para verme mahçubiyeti ile en köşeye oturdu.
Ben de bu arada simidimi alarak yan masalarına oturdum. Çay söyledim, zeytin de koydular yanına.
Bu arada izliyorum. Simitçi kızacak mı, sevecek mi diye. Neyse, geldi bizim simitçi içerden masaya doğru.
İki tabak yapmış, ama çok özel. Tabakların içine her şeyden koymuş sanki. Çocuğun istediği tahinliden, simit, börek, bu arada tatlılardan da unutmamış, silme iki tabak doldurmuş. Üç de çay geldi, simitçi de tabureye oturdu.
Ben pür dikkat onları izliyoru
DEVAMI İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ