Ya esir düşeriz ya ölürüz. Esir düşersek mesele yok, ölürsek iki olasılık var: Ya gömerler ya kağıt fabrikasına yollarlar. Gömerlerse mesele yok, kağıt fabrikasına yollarlarsa iki olasılık var: Ya gazete kağıdı ya tuvalet kağıdı. Gazete kağıdı olursak mesele yok, tuvalet kağıdı olursaaak… İşte o zaman yandık Temel!
BONUS FIKRA 3 – DELİ HASTANESİ
Bir gün bir bilim adamı yılbaşı nedeniyle hastaneleri gezip akıllanan delileri salmaya karar vermiş. Bir sürü hastaneyi gezmiş fakat hiç akıllandığına kanaat getirilen deliye rastlamamış. En sonunda bir hastaneye gitmiş birde bakmış ki bütün deliler zıplıyor.
Hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormuş:
– Bunlar neden böyle zıplıyorlar?
Doktor:
– Bunlar kendilerini mısır patlağı zannediyorlar, demiş.
Bir de bakmışlar ki bir tanesi zıplamadan yatağın üzerinde sabit bir şekilde duruyormuş. Hemen ona yaklaşarak sormuş:
– Sen neden zıplamıyorsun?
Deli:
– Ben tavaya yapıştım…
Bir büroda biri sarışın, biri esmer ve biri kumral üç kadın; bir bayan şefin sekreteri olarak çalışıyorlarmış. Bakmışlar ki şefleri her çarşamba günü iş bitiminden bir iki saat önce bürodan tüyüp gidiyor. Bir süre sonra kendi aralarında o halde biz de şef gider gitmez erken kaçalım diye anlaşmışlar.
Ertesi çarşamba şef gider gitmez bunların üçü de erkenden tüymüşler. Esmer olan çarşıya gitmiş, alış-verişini yapmış, zamanını değerlendirmiş.
Kumral önce bir berbere gitmiş, sonra da bir sinemaya girmiş. Keyifli bir öğleden sonrası geçirmiş.
Sarışın ise doğru evine gitmiş. Kapıyı açmış, bir bakmış, şefi ve kocası yatakta sarmaş dolaş. Hiç gürültü yapmadan kapıyı kapatmış ve evden çıkmış.