Nefes Darlığı
Nefes darlığı ve hırıltılı soluma gibi solunumsal belirtiler akciğer kanserinin tüm evrelerinde ortaya çıkabiliyor. Sinsi gelişen akciğer kanserinin önemli bir göstergesi olan nefes darlığı, gerektiği şekilde önemsenmiyor. Yaşlı ve kilolu kişiler nefes darlığını yaşlarına bağlarken, genç kişiler de işlerinin yoğunluğundan doktora gitmeyi ihmal ettiklerini belirtiyorlar. Ancak akciğer kanserinde erken tanının hayati öneme sahip olduğunun unutulmaması gerekiyor.
İştahsızlık ve Kilo Kaybı
Özellikle aktif sigara içen kişiler, iştahsızlığı olursa mutlaka bir doktora danışmalı. Nedeni belirlenemeyen kilo kaybı da akciğer kanserinin önemli belirtileri arasında yer aldığından, ihmal edilmemeli.
Ses Kısıklığı ve Yutma Güçlüğü
Akciğer kanserinin belirtilerden biri olan ses kısıklığı ve yutma güçlüğü de tıpkı diğer belirtiler gibi birçok nedenden kaynaklanabiliyor. Buna karşın soğuk algınlığı gibi bir durum olmaksızın gelişen ses kısıklığında da doktora görünmek gerekiyor Teşhis için kişinin yakınmaları, öyküsü ve muayene bulguları oldukça önem taşıyor.
Halsizlik
Akciğer kanserinde çabuk yorulma, sürekli yorgunluk hissi ve halsizlik de atlanmaması gereken, sık görülen belirtiler arasında. Türkiye’de çok yaygın olan demir eksikliği anemisinden mevsimsel şartlara, günlük hayatın yoğun koşuşturmacasından psikolojik sıkıntılara dek birçok nedenden kaynaklanabilen halsizlik günlük hayatı olumsuz etkilemeye başladıysa ve solunum şikayetleri de eşlik ediyorsa akciğer taraması yaptırılmasının ihmal edilmemesi gerekiyor.
Parmaklarda Çomaklaşma
El ve ayak parmaklarının uçlarındaki yumuşak dokunun şişip yuvarlaklaşmasıyla oluşan çomaklamanın yavaş ve ağrısız gelişmesi, akciğer kanseri dışı nedenlerden kaynaklandığını gösteriyor. Ancak hızlı ve ağrılı gerçekleşmesi, akciğer kanseri belirtileri arasında yer alıyor.
Vücut Ağrısı
Vücut Ağrısı
Ülkemizde özellikle sırt ve omuz ağrısı şikayetlerine sıkça rastlanırken, masa başı çalışanlar bunu çoğunlukla duruş bozukluğu ve uzun saatler bilgisayar başında çalışmanın yol açtığı bir sorun olarak değerlendirebiliyor. Oysa akciğer kanserinin yayılması durumunda sırt ağrısı, omuz ağrısı, kürek kemiği ağrısı, kol, bacak ağrısı ya da beyne sıçramışsa şiddetli baş ağrısı önemli belirtiler olarak kendini gösteriyor. Boyunda ve köprücük kemiğinin üzerindeki bezelerde büyüme ise, özellikle akciğer kanserine işaret ediyor.
Sık Tekrarlayan Enfeksiyon
Bronşit ve zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonlarının sık tekrarlaması ve iyileşmemesi de akciğer kanserinin belirtilerinden. Özellikle 15 yıldan daha uzun süre günde bir paket sigara içen ya da sigarayı bırakmasının üzerinden 15 yıl geçmemiş olan kişilerde mutlaka yılda bir kez tarama öneriliyor.
Bilimsel çalışmalar; 55-74 yaş arasındaki yoğun sigara içme öyküsü olan kişilerde düşük doz akciğer tomografisi ile akciğer kanserini erken saptamanın mümkün olduğunu ortaya koyuyor.
Birinci evre denilen erken evrede tedavi ile başarı oranı %80-90’ı bulabilirken, uzun yıllar sigara içmiş kişilerin hiçbir şikayetleri bulunmasa da düzenli kontrole gitmeleri şart.
Göz Kapağında Düşme
Göz kapağında düşme ve göz bebeğinde küçülme ile yüzün aynı tarafında terleme olmaması da akciğer kanserine işaret edebiliyor. Bu durum tıpta Horner sendromu olarak isimlendiriliyor.
Eğer bu belirtilerden birine ya da birkaçına sahipseniz vakit geçirmeden bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurun. Bu belirtilerin başka rahatsızlıkların göstergesi olabilir, mutlaka akciğer kanseri anlamına gelmeyebilir, ancak altında yatan nedenin araştırılması ve tedavi edilmesi gerekir.
Hekiminiz akciğer kanserinden şüphelenirse ileri tetkik yöntemleriyle tanı koyacaktır. Akciğer kanserinin erken evrede teşhisi ile tedavi şansının %85-90’dır.
Akciğer Kanseri Riskini Azaltmak
Sigara ve tütün kullanımı akciğer kanserinin bugün ispatlanmış en önemli risk faktörüdür. Otuz yıl süreyle günde 1 paket sigara içenlerde, içmeyenlere göre risk 20 kat fazladır. Sigaraya başlama yaşı 20’nin altında olanlarda, kendileri içmediği halde sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerde ve pipo, puro içicilerinde de risk yükseliyor. Sigarayı bıraktıktan 5 yıl sonra risk azalsa da, tamamen bitmiyor. Ayrıca hava kirliliği, önceden akciğer hastalığı olması, ailesinde akciğer kanseri olması riski arttırıyor.
Tanı Yöntemleri
Akciğer Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Tanı için pek çok yöntem kullanılıyor. Bu kanser, yakın bölgelerdeki lenf düğümlerine veya başka organlara yayılmadan önce nadiren belirti verdiğinden hastaların sadece %15 kadarına erken dönemde tanı konulabiliyor. Erken tanı, çoğu zaman tesadüfen, başka bir hastalık nedeniyle yapılan incelemeler sırasında ortaya çıkıyor.
Günümüzde akciğer kanserinin tanısında kullanılan kimi yöntemler aşağıdaki gibidir:
Radyolojik incelemeler (Akciğer grafisi, Bilgisayarlı Tomografi, Manyetik Rezonans Görüntüleme, PET/CT) ek olarak balgam örneği incelemesi,
Bronşların endoskopik olarak değerlendirilmesi (bronkoskopi),
Bronkoskopik veya göğüs duvarından yapılan biyopsi,
Mediastendeki lenf bezlerinin değerlendirilmesi için mediastinoskopi ve video yardımlı torakoskopik cerrahi.
Genellikle Şöyle Bir Sıralama İzleniyor
Şikayetleri üzerine veya genel sağlık taraması gibi başka nedenlerle hekimle başvuran hastalarda, muayene neticesinde elde edilen bulgulara göre veya tarama kapsamında çekilebilen akciğer röntgeni ile BT neticesinde saptanan kitlelere nasıl yaklaşılacağı tespit edilerek biyopsi işlemi planlanıyor.